| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Vicdanın geldiği an: Kaygıların Yürürlükten Kaldırılması
Üstün Akmen



16. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında seyirciyle buluşan oyunlardan biri de, Türkiye’deki temsillerin ardından Fransa’da Avignon Festivali’ne giden “Kaygıların Yürürlükten Kaldırılması (De L’Abolition Des Tracas)” idi. İstanbul`da doğan ve tiyatro çalışmalarını Türkiye ve Fransa’da sürdüren Lulu Menase’nin lise döneminde tiyatroya ilgi duymaya başladığını, eğitimini Paris Sorbonne Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde yaptığını, sanatçı Peter Brook ve Royal Shakespeare Company üzerine tezleri bulunduğunu oyuna gitmeden öğrenmiştim.

Menase, 1971–1979 yılları arasında (ışıklar içinde yatsın) Mehmet Ulusoy ile de çalışmıştı. 1981 yılında Compagnie de l`Orient-Express’i (Doğu Ekspresi Topluluğu) kurmuş, sahneye koyduğu oyunlar Paris, Fransa, Avrupa, Afrika, Karayip Adaları`nda sergilenmişti. Türkiye’de daha önce, Filiz Kutlar’ın ve Erkan Sever’in geçen sezon oynadıkları Pierre Louys’un (benim ne yazık ki izleyemediğim) “Bilitis’in Şarkıları” başlıklı eserini sahneye koyduğunu da anımsıyorum.

Yönetmenin 16. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında sahneye koyduğu “Kaygıların Yürürlükten Kaldırılması”, Fransa’nın özellikle polisiye romanlarıyla ünlü yazarı Fred Vargas’a aitti ve yazarın iki hiciv yazısından yola çıkılarak tiyatroya uyarlanmıştı. Yazarın seyirci ile kurduğu mizahi bir diyalogdan oluşan ve otobiyografik öğeler taşıyan bu eserde yazar, insan ilişkileri konusunda bütün sorunlarını çözdüğünü savlayarak, yarı bilimsel bir konferans, yarı skeç biçiminde dünyadaki altı buçuk milyar insanın da sorunlarını çözmek için aşk, sıkıntı, politika, ekonomi, savaş, özgür irade gibi konuları açtı. Yeni bir dünya umuduyla aşk, metafizik, savaş, din, sanat, yaşamın anlamı, hiçlik gibi hepimizin içinde taşıdığı kaygıları kırıntılar haline getirmeye çabaladı. İzleyiciyle umutlarını, iyimserliğini, düşlerini paylaştı.

Aşkı nasıl berbat etmeli sorusunu az çok herkes kendi olanaklarıyla çizmeyi başarabilir, ama aşkı berbat etmekten nasıl kaçınılmalı, sevilen kişi tarafından nasıl sevilmeli ve aşkı nasıl korumalı konularında fikirler üretti. Elinde bir resim fırçasıyla doğmuş ikiz kardeşi ördek resimleri yaparken, Vargas kaşlarını çattı, kaygıların trajik bir biçimde birbirine karışmış iplerini çözmeye çalıştı. Avucunun içinde sıktığı kuru kumun nasıl parmaklarının arasından süzülüp aktığını merak etti. Çünkü kuma baskı yapıyor, avucunun içinde sıkıyordu. Kuru kum örneği, kişiye ne denli baskı yapılırsa, o kişinin o ölçüde “elden” kaçtığını öğrendi. İnsana uygulanabilecek baskı araçları olarak telefonları, mektupları, dilekleri, davetleri, istekleri, ricaları, eleştirileri, kınamaları, lütuf dilekçelerini, gereklilikleri, hak ileri sürmeleri, uyarıları, yasaklamaları, şantajları, ültimatomları ve son olarak buyrukları sıraladı.

Kendinden ve izleyiciden sonraki üçüncü öğe olarak “Vicdan”ı tanıttı. Samuel Beckett’in asla gelmeyen Godot’suna karşılık, “Vicdan” geldi. Karşımıza dikildi. Yazar, sahnedeki oyuncu aracılığıyla ondan kurtulmanın yollarını aradı ve “Vicdan”ı kandırabilmek için izleyiciden yardım istedi. Doksan beş dakika boyunca daldan dala, oradan buraya atlaya sıçraya anlattı da anlattı. Erkekleri anlattı, kadınları anlattı. “Erkek”, “Kadın” gibi abartılı terimlerin bizi yanlış yöne çektiğine eğildi, “Erkek”in ve “Kadın”ın yerlerini renklerle belirtti. “Kırmızı” dedi, “Aile düzenini bozan, yok edendir. Mavi yuvayı kurar, korur. Kırmızı da mavi de çok güçlü olan korku motoruyla devinir. Mavi, yuvayı sağlamlaştırdıkça kırmızı o ölçüde yuvanın temellerini sarsar ve kırmızı, sitemlerle saldırdıkça mavi sitemlerle o ölçüde pekişir.” Oyuncu kendini önce kırmızı, sonra mavi tüllere sarmaladı, onlarla oynadı, sonra gitti, tülleri sahnenin önündeki boşluğa bıraktı.

Fred Vargas, dünya görüşünü herhangi bir temele dayandırmamıştı, konu dağıldı. Bu tür tiyatroda alıştığımız özdeğin çoğalmasının esamisi yoktu. Düşlerini yazarken ritim kullanmıyor, rengi önemsemiyor, nesnel ustalığı boş veriyordu Vargas. Bunlar olmayınca Vargas’ın dış dünyası gelişmedi. Oyuncu Oriane Littardi’ye “’Kırmızı’ ile ‘Mavi’nin özgür iradesi ve ahlaksal bilinci yok olmuştur. Dolayısıyla ikisinin de sinirleri çok bozuk, düşman arayışındalar. Tıpkı dünyadaki altı milyar insan gibi savaşmaktalar” gibi ipe sapa gelmez laflar söyletti.

Lulu Menase’nin ne yapmak istediği, ne yorum getirdiği de anlaşılamadı. Başarının ölçütü yalnızca yaratıcılığın niteliği, uyandırılan şiirsel imgelerin karmaşıklığı ve bunların birleştirilip, sürdürüldüğü beceri olmamalıydı. Daha da önemlisi, bu imgelerin taşıdığı görünün gerçekliği ve doğruluğu metinde bulunmalıydı. Bütün yaratıcılık özgürlüğüne ve kendiliğindenliğine karşın, Lulu Menase’nin yapmak istediği tiyatro, bir varolma deneyimini iletmeyle ilgiliydi ve bu ileti sırasında insan durumunun gerçeği hiç de gözler önüne serilmedi. Bayan Menase’nin çelişkisi gerçekçi ve gerçekçi olmayan, nesnel ve öznel tiyatro arasında değil, yalnızca bir yanda şiirsel görü, şiirsel doğruluk ve düşsel gerçek, öte yanda çorak, mekanik, cansız, şiirsel olarak doğru olmayan yazılı metin arasındaydı.

Anlaşıldığı kadarıyla, Lulu Menase de, absürt tiyatroda olduğu gibi dünyayı anlamsız ve birleştirici bir ilkeden yoksun görüyordu. Görüyordu görmesine de, bunu yalnızca insan düşüncesinin evrenin bütünlüğünü, tam, birleşik, tutarlı bir sisteme indirgeyebileceği düşüncesinden yola çıkan felsefecinin bakışıyla değil, bir polis romanları yazarının giderek “deli saçmasına” dönüşen metninden medet umarak yaklaşıyordu.

Fred Vargas’ın ikiz kız kardeşi Jo Vargas’ın sahne tasarımı olarak el arabası, banket taşları, elek, kemikler, dört adet kalastan oluşturduğu bir arkeoloji kazısını çağrıştıran mekan çalışmasının Menase’nin tiyatrodaki arayışının nesine uyduğu da anlaşılamadı. Diğer taraftan, Jean-Luc Peron’un ışık tasarımı alkışlandı.
Menase’nin iki yıl önce bir Paris sahnesinde izlediği ve kendisinde birlikte çalışma isteği yaratan oyuncu Oriane Littardi gerçekten de yüzündeki ışıkla, gözlerindeki parıltıyla, gençliğinin dinamiğiyle ilgi çekti, ama renksiz sesi izleyicinin içini kemirdi.

Oyundan çıkarken, “Kaygıların Yürürlükten Kaldırılması”nı sunduğu koşulların inandırıcılıktan uzaklığıyla, önyargılı bakış açısıyla başarısız olarak tanımladım. Yazarın yaratıcı yetisi, şiirsel imgelemi yeterli değildi.
Yani uzun sözün kısası; bu oyun, oyun değildi.

(Üstün Akmen festival kapsamında salı günü, İtalyan Arca Azzurra Tiyatrosu yapımı “Geyikler Lanetler”i gözlem altına alacak.)

Üstün Akmen
Evrensel Gazetesi


Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 554
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • 21. YÜZYILIN OYUN YAZARI (Rasim Aşın) - 6/22/2008
  • İtalyanlardan Murathan Mungan yorumu: Geyikler Lanetler (Üstün Akmen) - 6/22/2008
  • Ekranlarda mankenler değil, oyuncular oynamalı.. (Ulaş Tuzak) - 6/22/2008
  • Adalet ve Tiyatro (Halis Tekel) - 6/22/2008
  • Yönetmenin Seyirci ile Düellosu : FAUST (Melih Anık) - 6/22/2008
  • Söyleşi : Mahşer-i Cümbüş (Tolga Kayasu - İrem Çenbertaş) - 6/22/2008
  • Var Olma Savaşı İçerisinde, Yok Olanların Hikayesi; Hiç Bir Şey (İhsan Ata) - 6/22/2008
  • POPÜLERİN KÜLTÜRÜ- VE TİYATRO (Boran Doğan) - 6/22/2008
  • Sudan Bir Yazı (Ali Erdoğan) - 6/22/2008
  • Caligula… Kurtlar Vadisi Roma'da .. (Melih Anık) - 6/22/2008
  • Vicdanın geldiği an: Kaygıların Yürürlükten Kaldırılması (Üstün Akmen) - 6/22/2008
  • Röportaj : Yiğit Güralp (Tolga Kayasu - İrem Çenbertaş) - 6/22/2008
  • İzmir Tiyatro İzmir Tiyatro İzmir (Ulaş Tuzak) - 6/22/2008
  • Hastalık Hastası - Diyarbakır Devlet Tiyatrosu (Ahmet Olcay) - 6/22/2008
  • SEYİRCİSİ HALK OLAN TİYATRO 1 (Cihat Faruk Sevindik) - 6/22/2008
  • Emre Koyuncuoğlu’ndan sonsuz bir şimdi oyunu: Irk Bitig (Üstün Akmen) - 6/22/2008
  • Euro Ya Kulum.. (Ulaş Tuzak) - 6/22/2008
  • Ama gene de herkes sevdiğini öldürür (Oscar Wilde) (Cihat Faruk Sevindik) - 6/22/2008
  • TİYATRO MERDİVEN’İN “HIYARAPOL” OYUNUNUN ELEŞTİRİ VE İNCELEMESİ ! (Savaş Aykılıç) - 6/22/2008
  • YILDIZLARIN BULUŞTUĞU GECE : GECE MEVSİMİ (İhsan Ata) - 6/22/2008
  • Sanat, Sanatçıların Değil Ona Sahip Çıkanlarındır ! (Ulaş Tuzak) - 6/22/2008
  • Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda Yücel Erten imzası: Deli Dumrul (Üstün Akmen) - 6/22/2008
  • İtalyan- Geyikler Lanetler ile Tiyatro Gecesi (Melih Anık) - 6/22/2008
  • 1970-1973 Dönemi Yazarları ve Ele Aldıkları Konular (Cihat Faruk Sevindik) - 6/22/2008
  • Susmayan Nefes Pir Sultan Abdal - Anadolu Meydan Sahnesi (Gılman Kahyaoğlu Peremeci) - 6/22/2008
  • Leonce ile Lena: Entelektüel Atraksiyon - Festivallik Oyun (Melih Anık) - 6/22/2008
  • Gitme Godot Daha Karpuz Kesecez ! (Ali Erdoğan) - 6/22/2008
  • MEHMET ERGEN İLE YAZARLIK YÖNETMENLİK VE OYUNCULUK ÜZERİNE… ! (Savaş Aykılıç) - 6/22/2008
  • Bizim Ahdevefamız Bu Şekilde Hocam…! (Cihat Faruk Sevindik) - 6/22/2008
  • Özdemir Abi’ye Mektuplar: Afife Ödülleri, Tiyatroya Zarar Vermeye Mi Başladı? (Üstün Akmen) - 6/22/2008
  • Sergi Sorgu (Erdinç Yapan) - 6/22/2008
  • Trabzon 9. Uluslararası Karadeniz Tiyatro Festivali izlenimleri (3) (Üstün Akmen) - 6/22/2008
  • Antalya ve Konya' dan Festival İzlenimleri (Üstün Akmen) - 6/22/2008
  • Trabzon 9. Uluslararası Karadeniz Tiyatro Festivali izlenimleri (2) (Üstün Akmen) - 6/22/2008
  • Daire 4 - Gaziantep STO (Ümit Söğüt) - 6/22/2008
  • Trabzon 9. Uluslararası Karadeniz Tiyatro Festivali izlenimleri (Üstün Akmen) - 6/22/2008
  • ‘Allah beterinden saklasın’ dedirtecek bir çalışma: ‘IV. Murat’ (Üstün Akmen) - 5/7/2008
  • Mizahı Bugüne Çağırmak - Ali Erdoğan Söyleşisi (Birgün) - 5/5/2008
  • Van Devlet Tiyatrosu’nun ayakta alkışlanacak başarısı; "Akide Şekeri" (İhsan Ata) - 5/5/2008
  • Şarapizm (ateist) (Halis Tekel) - 4/30/2008
  • Afife Jale Tiyatro Ödülleri;Türk Tiyatrosu ve Tiyatrocu (Melih Anık) - 4/28/2008


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    3 Ekim'den itibaren her PERŞEMBE Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..