| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Şehir Tiyatroları'nda Oynanan İki Arada Bir Yerde Oyununun İncelemesi ve Eleştirisi
Yasin Çetin




Bu sezon merakla beklediğim ve yine bu sezon “barış” teması üzerine izlediğim ilk tiyatro oyunu olarak “İki Arada Bir Yerde” yi, 16 kasım pazartesi akşamı Harbiye Muhsin Ertuğrul sahnesinde yapılan galasında izleme fırsatı buldum. Yıldıray Şahinler’in hem çevirisini yapıp, hem uyarladığı, hem yönetip hem de başrollerini paylaştığı oyun, seyirciden büyük alkış aldı. Barış teması üzerine beni en etkileyen oyunlardan birisi bu oyun iken, diğer bir oyunda yine Yıldıray Şahinler ’in çevirisini yaptığı Dejan Dukovski’nin yazdığı Barut Fıçısı’dır. Onlarca savaşla, soykırımla, sürgünle yıllar, asırlar geçirmiş balkanlardan başka bir yerden çıkamazdı, barış temasını seyirciye şahane bir dramatik çatışma içinde sunabilen bir metin. Balkan müziklerinin gırtlak namelerinde, o şarkı söylerken seslerinde ki vibrasyondan anlamaz mıyız, dillerini bilmesek bile yaşanılan onca savaşı ve sürgünü?

Barut Fıçısı savaş sonrası balkanlarda ki insanların psikolojik travmaların gündelik hayatta ki davranışlarına yansımasını gösterirken, bu oyun bizlere savaş esnasında askerler arasında yaşanan trajikomik bir olay üzerinden barış temasını sunuyor.

OYUNUN ÖNERMESİ : SEMBOLLERDE GİZLİ

Yanlış hatırlamıyorsam 2007 yılında yine şehir tiyatrolarında Barut Fıçı’sını seyretmiştim. Orada bütün olaylar sahnenin ortasında bir barut fıçısı içerisinde geçiyordu . Bu oyunda da ana aksiyon planı güzel bir şekilde korunup, verilmek istenen önermelerden bir tanesi sahne üzerine konan çarklarla verilmiş. Orada birileri çarkı çevirdiğinde insanlar ölüyor ve bir çoğu neden öldüğünü bile bilmiyordu. Birileri çarkın böyle dönmesini istiyordu. Çok yerinde bir reji olmuş. İkinci kullanılan sembol ise elma idi. Elma hepimizin bildiği gibi bilgelik meyvesidir. Bilgeliği sembolize eder. Oyun boyunca elden ele dolaşan ve hiç birinin yiyemediği yeşil elma, (yeşile de barış anlamı yüklenmiş) bilgi ve eğitimi temsil ediyordu. Elmanın kullanımı oyuna motif, devamlı kullanımı “Leit motiv” olarak hoş bir anlam yükledi. En sonunda onu yemek, oyun boyu mayın üstünde oturan askere nasip oldu. Oyun evrensel düzlemde; En büyük zafer sağlık”, toplumsal düzlemde; savaş felakettir, bireysel düzlemde; “Düşün, çarkın parçası olma !” diyordu.

DRAMATURJİ VE OYUNCULUKLAR

Oyunda yönetmenin şahane bir emeği var. Bunu kimse inkar edemez. Çeviri, yönetim, başrol derken sanki birkaç oyuncu yönetmenin bu yoğunluğundan faydalanıp geride durmuş gibiydi. Örnek ilk perde açıldığında sisler içinden geçen askerlerde ne bir asker ruhu, ne bir oyuncu ruhu görülebildi. Sanki birileri eline zorla tüfek verip, “-şuradan geçip şurada dönüp etrafı kolluyormuş gibi yapıp öbür kapıdan çıkacaksın” demiş gibi bir ruh vardı. Halbuki Muhsin Ertuğrul sahnesinin arka kulis kapısı Harbiye askeri gazinosu duvarına bitişiktir. Tam kapının yanında 6-7 metre ötede nöbet kulesinde hep nöbet utan asker bir vardır. Uzakta değil kulisin kapısından hava almaya çıksa bir oyuncu, gerçek nöbet ve silah tutan asker gözlemleyebilir. Ama yapılmamış. Prova eksiği gibi durumlar gözlendi. Oyunun genelinde bir akış problemi vardı. Enerjisi düşüktü. Oyun bir şekilde akmıyordu. İlerleyen günlerde ki temsillerde ve yapılan ara provalarla bu durum da ortadan tamamen kalkıp mükemmele ulaşılabilir. Bu yavaşlık bazı esprilerin reaksiyon almamasına sebep oldu. Yönetmenin sürece bu kadar katkı sağlaması, onun bu projenin olurunu ne kadar çok istediğini gösterir. Yoğun çalışması da bazı eksikleri görmesine engel olmuş anlaşılan. Buna örnek olarak da kulisin arka kapısında nöbet tutan gerçek askeri gözlemlemenin oyunda ki oyuncu askerlere neler katabileceğinden bahsettik. Ama birleşmiş milletler komutanını oynayan oyuncunun hakkını yememek gerek. Gerçekten rolünü iyi çözümlemişti. Aynı şey birleşmiş milletler askerlerini oynayan iki oyuncu içinde geçerliydi. Ejder’i oynayan Yıldıray Şahinler’i söylemeye gerek yok zaten. Aynı şekilde Sarı karakterini oynayan oyuncuda dozunda ve iyiydi. Mayının üzerinde oyun boyu oturan askerin biraz daha çalışması gerekiyor. Çünkü kalktığında patlayacak ve herkesi öldürebilecek bir mayının üzerinde oturuyor durumunu iyi bir şekilde var edebilmesi gerekiyor.

KEŞKE OLSAYDI DEDİĞİM TEK ŞEY: MÜZİK

Müziğin bu oyunun amacına çok iyi hizmet edeceğini düşündüm. İşin gerçek ehli müzisyenler tarafından bestelenmiş, bu oyuna özel müzikler kullanıldığında amaca daha hızlı ilerlenebilirdi. Çünkü müziğin, akılda kalıcı ve tamamlayıcı etkisine son derece inanıyorum. Oyunun prodüksiyonuna baktığımda yönetmenin imkânları hoyratça kullanmaktan kaçınarak, sadece bu oyunu sahnelemek ve oyunun içerdiği mottoyu seyirciye en anlaşılır şekilde ulaştırmak istemiş olduğunu gördüm. Oyun sonunda gözlerin parıltısından, salonun yarısı ayağa kalkıp alkışladığında, babasından istediği oyuncağı, akşam iş döşünü babasından hediye olarak almış çocuk gibi sevinçler içerisindeydi. Bundan dolayı tamamen oyuna odaklanılmış sadece “iş” yapılmış. Çünkü öyle yapımlar izliyoruz ki, bazen 2 saat 10 dakikanın 2 saatinde kostüm dekor 10 dakikasında sahnenin inip kalkan asansörünü izliyoruz. O yüzden yönetmene ayrı bir teşekkür daha gerekiyor.

“BARIŞ” TEMALI OYUNLARIN SAYISI ARTMALI

Daha önceki yazılarımdan bir kaçında da belirtmiştim. Tiyatro var olduğu tarihten itibaren hep bir derdi vardı. Anlatacağı, insanlığa sunacağı katkının mücadelesindeydi. Hiç şüphesizde anlatım metotları mikroskobundan bakarsak en etkili yöntemdir. Barış sözcüğüne dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu bu dönemde, şehir tiyatroları bu ihtiyacı görerekten “Ayak takımı arasında” gibi, bu oyun gibi eserlerle sürece katkıda bulunmaya çalışmış. Bunun adına sanatın ve sanatçının yanında İBB Başkanı Sn. Dr. Kadir Topbaş, ve bu konularla titizlikle ilgilenen İBB Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen, Şehir Tiyatroları Müdürü Salih Efiloğlu, Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu’na teşekkürler. Gerçekten kendi fantazyalarından koparak sanat için, toplum için, toplum ihtiyaçlarının karşılığı eserleri özenle seçip, en anlaşılır rejilerle yöneten bütün yönetmenlerin yüreğine, sanatına sağlık. Saygıyla hepsinin önünde ceketimi ilikliyorum. Bir gün lisans tezimde yararlanmak için bir makale okumuştum. Bütün terminolojisini bilmeme rağmen bir doçentten yardım almama rağmen makaleyi çözememiştik. Yazan sanki anlaşılmamaya yemin etmişçesine en anlaşılır cümleleri bile anlaşılmaz kelimelerden seçmişti. Sanatın anlaşılabilir, faydalanılabilir olanı benim için daha evla durumdadır. Bu yüzden tüm incelemelerimde özellikle son derece herkesin anlayabileceği dil tercih ederim. Tüm oyunda emeği geçen herkese yürekten teşekkürler. Bu incelemenin ulaştığı tüm okuyuculara da şiddetle tavsiye ediyorum.

Yasin ÇETİN
Mail: karagozseymen@gmail.com
17.11.2015

Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 114
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Tuncer Cücenoğlu'nun Anısına... (Füsun Akmen Balkaya) - 6/26/2020
  • Ankara Devlet Tiyatrosu 70. Yıl ve 'Lüküs Hayat' (Füsun Akmen Balkaya) - 2/18/2020
  • Kadın Dayanışmasını Taçlandıran Şehir Tiyatrosu Oyunu: Çın Sabahta (Füsun Akmen Balkaya) - 1/30/2020
  • Büyük Aşkların Sonuncusu ve Çankaya Sahne (Füsun Akmen Balkaya) - 11/26/2019
  • Uğur Kanbay ve Eylül! (Füsun Akmen Balkaya) - 7/23/2019
  • Fars Dokusu Üzerine Komedya Dokunuşları İle CİMRİ (Füsun Akmen Balkaya) - 7/18/2019
  • ELEŞTİRMEN OLMAK VE ELEŞTİRİ YAZMAK ! (Füsun Akmen Balkaya) - 7/17/2019
  • YOKLAMA LİSTESİ (Skeç) (Murat Sayım) - 7/17/2019
  • Şehir Tiyatroları'nda Oynanan Ayaktakımı Arasında Oyununun İncelemesi ve Eleştirisi (Yasin Çetin) - 12/13/2015
  • Genel Müdür 'A. Nejat Birecik İle Devlet Tiyatrosu'na Gelen 'Bahar Havası' (Füsun Akmen Balkaya) - 12/11/2015
  • Şehir Tiyatroları'nda Oynanan İki Arada Bir Yerde Oyununun İncelemesi ve Eleştirisi (Yasin Çetin) - 12/7/2015
  • Müthiş Bir Prodüksiyon 'Ben O İstanbul'u Çok Sevdim' ve Ustaların Ustası Özel Yula (Can Murat Yaşar Şengel) - 12/3/2015
  • Ve Tanrı Aşkı Yarattı (Yurdagül Yurtseven) - 11/30/2015
  • Şehir Tiyatroları'nda Oynanan Cyrano De Bergerac Oyunu İnceleme ve Eleştirisi (Yasin Çetin) - 11/17/2015
  • Atam Siz Rahat Uyuyun Gençleriniz Size Layık - Yıllar Sonra 'Satıcı'nın Ölümü' - Bir Büyük Sanatçı Argun Kınal'a Veda (Can Murat Yaşar Şengel) - 11/4/2015
  • İstanbul Şehir Tiyatroları'nın 'Onikinci Gece' Oyununun İncelenmesi ve Eleştirisi (Yasin Çetin) - 11/3/2015
  • Sezon Açılışı - Bakırköy'de Bir Prens, Bir Don Quichotte, Bir Oğul, Bir Kardeş, Alican Yücesoy - Yaprak Dökümü... (Can Murat Yaşar Şengel) - 11/3/2015
  • İstanbul Devlet Tiyatrosu Kozyatağı Kültür Merkezi'ne ilk kez 'Satıcı'nın Ölümü' ile geldi. (Füsun Akmen Balkaya) - 11/2/2015
  • Berksoy'dan Haldun Taner'e Doğum Günü Armağanı: Dün - Bugün (Üstün Akmen) - 10/30/2015
  • Mizah, Bir Ustasını Daha Kaybetti! Hoşça kal Levent Kırca! (Füsun Akmen Balkaya) - 10/30/2015
  • Sezon Geldi Hoş Geldi, Aynaya Renk Geldi (Üstün Akmen) - 10/30/2015
  • 13. Kıbrıs Tiyatro Festivali'nin En Sivri Oyunu: Halktan Biri (Üstün Akmen) - 10/30/2015
  • 'Sanat Eğitimi' Konusunda Velilere ve Öğretmenlere Uyarı (Rasim Aşın) - 10/30/2015
  • Yalçın Topçu! Sen İşine Baksana! (Üstün Akmen) - 10/30/2015
  • Aydın Arıt Tiyatrosu ve Limonluk Arısı (İhsan Ata) - 10/30/2015
  • … Şu An Batmakta Olan Geminin Duvarlarına Resim Yapmaktasınız (Üstün Akmen) - 9/17/2015
  • Direklerarası Tiyatro Ödülleri Her Zamanki Saygın Yapısını Korudu (Füsun Akmen Balkaya) - 9/17/2015
  • Yeni Tiyatro Yeni Oyun… Tiyatrogrotto ve Cadılar… (İhsan Ata) - 9/7/2015
  • AKM'den haberi olmayan bir Kültür Bakanımız var artık (Üstün Akmen) - 9/7/2015
  • Topçu, Levent Üzümcü'ye Sahip Çıksana (Üstün Akmen) - 9/3/2015
  • Sanat Direnmektir (Yurda Yurtseven) - 8/31/2015
  • Zarif Bedenine Tam Oturmuş Oyunculuk Ruhu ile Kendini İş'i ile Taçlandıran Sanatçı: Özge Özder (Füsun Akmen Balkaya) - 8/7/2015
  • Güzellikle Elde Edemediğimizi Bırakalım: Saraydan Kız Kaçırma (Üstün Akmen) - 6/29/2015
  • Görme Yeri / Gürültünün İçinde (İhsan Ata) - 6/28/2015
  • Tiyatro ve Seyirci İlişkisi Üzerine (Serkan Fırtına) - 5/27/2015
  • Mükemmel Bir Shakespeare Şöleni: Bir Yaz Gecesi Rüyası (Üstün Akmen) - 5/14/2015
  • 'İstibdat Kumpanyası' ve 1876'lardan Bir Esinti... (Füsun Akmen Balkaya) - 5/5/2015
  • Her seçim bir dövüş müdür? (Dövüş Gecesi - DOT) (Dursaliye Şahan) - 5/2/2015
  • Nejla Uygur, Yıllar Sonra Bir Müzikalle Sahnede: Marko Paşa (Üstün Akmen) - 4/29/2015
  • Süheyl ve Behzat Uygur Tiyatrosu 'Marko Paşa' ile ayakta alkışlandı (Füsun Akmen Balkaya) - 4/29/2015
  • Oyun Salonu'nda ortaya karışık: İstenmeyen (Üstün Akmen) - 4/23/2015


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    3 Ekim'den itibaren her PERŞEMBE Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..