| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
TİYATRONUN POETİKASI VE POLİTİKASI
Boran Doğan



Öncelikle şunun ayrımına varmamız gerekli, tiyatro kurallarını kuramcılar değil; sistemler belirler. Bu da demektir ki, tiyatro ve yönetim sistemleri birbirinden bağımsız değil, aksine iç içedir. Bu yadsınamaz bir gerçektir. Böyle olması doğru mudur? Kesinlikle yanlıştır.

 

Geçmişten günümüze tiyatro metinlerini dönemlerine göre incelememiz gerekir. Antik Yunan tragedyalarına baktığımızda, “erdemli ol”, “ölçülü ol”, tanrıların isteklerini ancak bu şekilde yerine getirebilirsin. İnanmıyor musun? Bak Oidipus’a, bak Antigone’ye onlar tanrıların koyduğu kuralları çiğneyerek cezalandırıldılar. Ey seyirci, sakın ha sende bu “yanlışlıkların” içine düşme, sonun böyle olur! Antik Yunan tragedyaları seyircisini “korku ve acılardan” bu şekilde arındırılıyordu. İşin aslının bu olmadığı aşikar, işin aslı yönetim vatandaşlarını bu şekilde terbiye ediyordu. Bu terbiye şeklini kuramlaştırmakta Aristoteles’e kalmıştır. O da Poetika adlı eserinde “katharsis” kavramını bu şekilde açıklamıyor mu? Tiyatronun günümüze kadar gelen ilk kuramsal kitabı Poetika, bununla yetinmemiştir, çünkü sistem bununla yetinmedi. Tragedya karakterlerini halk kesiminden seçmiyorlardı. Nedeni ise “tragedya kahramanının ortalamanın üzerinde” olması gerekliliğiydi. Ortalamanın üzerindeki karakterin yıkımı her zaman daha etkilidir. Bu teorim belki ilginç olacaktır ama yine de açıklamaya çalışacağım. Psikolojik olarak her zaman yüksek kademedeki insanların yıkımı daha etkili olur. Bir köle’nin yıkımı mı etkilidir, yoksa bir kralın mı? Bu sorunun cevabı açıktır… Seyirci “bir kralın başına bunlar geliyorsa, bizim başımıza neler gelmez” bu kabaca bir tabir olabilir; ancak alt tabaka insanların terbiyesi için her zaman etkili yöntemlerden biridir.

 

Ortaçağ karanlığında da bu değişmemiştir. Bu karanlık dönemde, kilise önceleri tiyatroyu günah saymış, sonra da kilisede tiyatro oyunları sahneletmiştir. Tiyatronun etkileme gücünün farkına varan din adamları, tiyatro oyunları ile “inananları” daha çok etkilemek için mucize oyunları vb. gibi oyunlarla terbiye etmişlerdir. Bu dönemde kilise dışı oyunlar yasaklanmıştır. Bu yasağın dışına çıkanlar aforoz ediliyor ya da çarmıha gerilme gibi çeşitli cezalara çarptırılıyorlar. Hatta daha da ileri giderek idam ediliyorlardı. Dönemin “Mimus” oyuncuları bu cezalandırılmalardan en çok nasiplenenlerdendir. Mimus oyuncularının sahneledikleri oyunlar, kaba güldürü üzerine kurulmuş olsa da çıkış olarak kilise karşısında politik bir duruştur…

 

Bu Rönesans döneminde de, klasik dönemde de bu şekildedir. Günümüze tiyatro anlayışı da değişik değildir. Günümüz tiyatro metinleri olsun,  sahnelenen oyunlar olsun yaşadığı dönemin politik duruşundan farklı değildir. Çoğu oyun yazarı bir dramatik tasarıma başlarken sistemi üzmemek kaygısı güder. Bu oyun yazarının kişiliksizliğinden kaynaklı değildir. Çünkü o da farkındadır “sistemin belirlediği” kuralların dışına çıkarsa, piyasadan aforoz edilecek, ya da yazar için çarmıha gerilmekle aynı gördüğüm seyirci ile buluşturulmama ile cezalandırılacaktır. Mutlaka bunun aksine hareket eden yazarlarımız da var ama emin olun onların adına rastlamamak başarısızlıklarından kaynaklı değildir. Olsa olsa sistem onları “ölçüsüzlükle” suçlayarak “piyasanın” dışında tutmayı başarmıştır…

 

Boran Doğan

SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi

Sahne Sanatları Bölümü

Dramatik Yazarlık Ana Sanat Dalı

3. sınıf öğrencisi
21.01.2008


Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 744
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Oyunbaz Martı ile karşınızda… (Yasemin Aktaş) - 1/31/2008
  • 60 yıl sonra tekrar sahnelere dönen oyun ; ''KOŞEBAŞI'' (İhsan Ata) - 1/30/2008
  • Döktüğün tere bereket Suat Sungur: ‘Babamla Dans’ (Üstün Akmen) - 1/29/2008
  • Uzun Soluklu Oyunların Oyuncusu Yurdaer Okur ile Söyleşi (Yasemin Aktaş) - 1/27/2008
  • ashura (Dila Akbaş) - 1/25/2008
  • Tiyatro adına utanç verici, kötü üstü kötü oyun: Fırıldakzade (Üstün Akmen) - 1/25/2008
  • Tiyatro Yüzleşme ile Söyleşi (Dila Akbaş, İsmail Can Törtop) - 1/23/2008
  • Şeylerin Şekli (Melih Anık) - 1/23/2008
  • Güvenliğimizin battaniyesi midir din?: ‘Dua Odası’ (Üstün Akmen) - 1/22/2008
  • TİYATRONUN POETİKASI VE POLİTİKASI (Boran Doğan) - 1/21/2008
  • Ayşegül Hindistan’da – Tiyatro Kılçık (İsmail Can Törtop) - 1/21/2008
  • YUNUS’UN YOLUNDA DİVANE AĞAÇ (Cüneyt İngiz) - 1/20/2008
  • Kürklü Merkür - Tiyatro Dot (Zeynep Kehaya) - 1/20/2008
  • SANATIN ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLANAMAZ (Fatma Babuşçu) - 1/19/2008
  • Sürrealist bir kimlik çatışması ; ''ADVİYE'' (İhsan Ata) - 1/18/2008
  • Suyunun Suyu Bile Olamayan Eleştirmen : İhsan Ata (Yusuf Köksal) - 1/18/2008
  • Tiyatrocuya Şaka Yollu Seyirci Bulma Tüyoları (Ali Erdoğan) - 1/17/2008
  • Genco Erkal’ın bu oyununu izlemek, aydınlığa ibadettir: Sivas’93 (Üstün Akmen) - 1/16/2008
  • Sivas ’93- Dostlar Tiyatrosu (Yasemin Aktaş) - 1/16/2008
  • FAŞİZMİN AYAK SESLERİ,“ DALGA” OYUNU KENTERLERDE ! (Savaş Aykılıç) - 1/15/2008
  • Tuncer Cücenoğlu Söyleşisi (İsmail Can Törtop) - 1/15/2008
  • O GÜZEL İNSANLAR (Üstün Akmen) - 1/15/2008
  • Kim O? (Üstün Akmen) - 1/14/2008
  • Suyunun suyu lezzetli olur. Sayın Koksal'a (İhsan Ata) - 1/14/2008
  • TİYATRO PERA'DAN ÇAĞIMIZDA VENEDİK TACİRİ (Ahmet Kara) - 1/14/2008
  • Külahıma Anlat (Kabare Dev Aynası) - 1/13/2008
  • Yolumuzu Bulalım (Ali Erdoğan) - 1/13/2008
  • Bana Bir Picasso Gerek (Üstün Akmen) - 1/13/2008
  • Uyku kaçıran –İştah Kabartan “EĞİTİM- ÖĞRETİM” ve HESAP PEŞİNDE ... (Dündar İncesu) - 1/13/2008
  • Hiçliğe Tirat (Erdinç Yapan) - 1/13/2008
  • Şehir Tiyatroları Yeni Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya ile Projelerini Konuştuk (İsmail Can Törtop) - 1/10/2008
  • Geleneksel Bağın Üzümü (Ali Erdoğan) - 1/8/2008
  • SAYIN İHSAN ATA’NIN “Sefalet içerisinde geçen 36 yıl: Bir Garip Orhan Veli” ADLI ELEŞTİRİSİNİN ELEŞTİRİSİ (Yusuf Köksal) - 1/8/2008
  • Kara Kaplı – Tiyatro Yüzleşme (İsmail Can Törtop) - 1/7/2008
  • Ödüle Değer Bir Oyun: Ödül (Ahmet Kara) - 1/7/2008
  • YATAK ODASINDA KESİŞEN YOLLAR: “GÖZÜ KARA ALATURKA” (Üstün Akmen) - 1/5/2008
  • Sefalet içerisinde geçen 36 yıl : Bir Garip Orhan Veli (İhsan Ata) - 1/4/2008
  • KENAN IŞIK'ın MERAKI ÖLÜMSÜZ BİR ÖYKÜ (Ömer Kavrut) - 1/4/2008
  • BEHİÇ AK’TAN YALNIZLAŞAN DÜNYA: TEK KİŞİLİK ŞEHİR (Ahmet Kara) - 1/4/2008
  • Muharrem Ergül’ün eseri ve: ‘Leenane’in Güzellik Kraliçesi’ (Üstün Akmen) - 1/3/2008


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    1 Mayıs'tan itibaren her ÇARŞAMBA Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..