| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Geleneksel Bağın Üzümü Ali Erdoğan Yeni hastalıklara eski reçetelerle çare bulunamaz elbette.Ama eskinin içinde size bugün ilaç gibi gelecek zenginlikler varsa ne yapacaksınız? Elinizin tersiyle itecek misiniz? Bugünün prospektüsünde eskiyle yeninin karışımından oluşmuş etkili ilaçlar olmamalı mı?.Ha , arife prospektüs gerekmez diyorsanız o başka tabi!
Evrensel sorunları ele alıp işleyen klasikler, batının bugünün insanını avucunun içine alan çağdaş oyunları ülkemiz tiyatrosu için büyük zenginlik. Bunun tersini söylemek elbette ki bağnazlık. Ama şu da bir gerçek ki biz buram buram biz kokan geleneksel tiyatromuzu çok kıyıda köşede bıraktık.Onu attığımız yerden çıkarıp tozunu alsak, işimize yarar hale getirip bugünün bünyesine oturtsak fena mı olur? Ortaoyunu, meddah, tuluat tiyatrosu geleneksel tiyatromuzun, Kel Hasan efendiden Naşit’e, Naşit’ten Dümbüllü’ye, Dümbüllü’den Münir Özkul’a , Nejat Uygur’a, Erol Günaydın’a, Ferhan Şensoy’a kadar uzanan ana damarları değil mi? Bu damarlara biraz temiz kan versek, bünye kendine gelse tiyatromuz bundan bir şeyler kazanmaz mı?
Bunca yıl görülmüş ki, bu damardan giden ustalar hayatın ağır yükü altında ezilen halka bu yolla daha rahat ulaşmışlar. Bu yolla daha sıcak bir bağ kurmuşlar.Söyleyecekleri ne varsa bu yolla söyleyip eğlendirebilmişler. Bu eğlence içinde şakayla karışık söyleyeceklerini de söylemişler. Bizi, bize, bize benzeyerek anlatmışlar. İçlerinde elbette tarzını olduğu gibi koruyup modernize etmeyen, gelenekseli geleneksel kalıpları içinde tutarak yansıtmayı tercih eden ustalar da var.Fakat günümüze taşıyıp, gelenekseli absürt tiyatroyla, epik tiyatroyla çağdaş tiyatronun diğer üsluplarıyla harmanlayıp ortaya bugünün oyunlarını çıkarıp güncelleştiren yazarlarımız da var. Bir Haldun Taner var. ( Keşanlı Ali Destanı, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım.Sersem Kocanın Kurnaz Karısı,Eşeğin Gölgesi),Bir Vasıf Öngeren var ( Asiye Nasıl Kurtulur?Oyun Nasıl Oynanmalı? ) Bir Oktay Arayıcı var ( Nafile Dünya, Rumuz Goncagül) bir Turgut Özakman var ( Resimli Osmanlı Tarihi, Bir Şehnaz Oyun, Fehim Paşa Konağı),bir Ferhan Şensoy var ( Şahları da Vururlar, Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı) Dario Fo’nun da İtalya’da yaptığı farklı bir şey değil. İtalyan geleneksel tiyatrosu commedia del arte'yi modernleştirerek elde ettiği sentezle güldürüler kaleme alıp halk tiyatrosu yapmaktadır. Ben de geçen sezon naçizane meddahlığa el attım. Bir sandalyeye oturarak , değişik karakterleri, şivelerle taklitlerle süsleyerek, günümüzde geçen hikayeleri anlattım “KÜLAHIMA ANLAT” adlı tek kişilik oyunumda.Şu anda yetmiş oyunu buldu sergilediğim oyun sayısı.Bunun adına one-man show da diyebilirdim, stand-up da diyebilirdim.Ama ben meddahlığı tercih ettim.Ben de eğlendim seyirci de. Bu sezon orta yaşlı bendenizin dışındaki tüm oyuncuların genç olduğu bir kadroyla bir kabare yapıyoruz. YOLUMUZU BULALIM Yani gençlerin enerjisine, fikirlerine, coşkularına, bir gün elbetteki Türk Tiyatrosuna taze soluklar kazandıracak ürünler vereceklerine inancım sonsuz.Ben belki de zamansız bir kaygıyla, bazı şeylerin gözlerden kaçmasına, kaderine terk edilmesine gönlüm razı olmadığından bir iki şeyi hatırlatmak istedim. Brecht, epik tiyatroyu anlatacak tarzı oluşturmak için helak olmuş. Bizim ortaoyununu gitmiş Çin'de Japonya'da aramış! Bizim burnumuzun dibinde! Onu diyorum! Kime diyorum! Ali Erdoğan Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet gökhanhoca - ( 1/14/2008 ) hocam size kesinlikle katılıyorum çünkü bizde ODTU Türk halk bilimi topluluğunda halk tiyatrosu oynamaya çalısıyoruz ve çevremizdekiler tarafından sürekli gelen eleştiri ise şu ki geleneksellik dışına çıkmanın tiyatromuza zarar vereceği görüşündeler.Fakat biz farklı olarak tiyatromuzun geleneksellikten de kopmadan ama bir yandan da yeniliklere ayak uydurmakla gelişebileceğini ve kitlelere aktarılabileceğini düşünüyoruz ebn ve grubumuz olarak ve bu yüzden Coşkun Irmak ın Memurun Faslı oynunu oynamayı planladık ve üzerinde çalısıyoruz . caner kayalar - ( 1/13/2008 ) Ali Erdoğana haksızlık etmişsiniz.Tamam, Ferhan Şensoy kadar üretken bir yazar olmayabilir.Ama yazdığı şiirler,mizah öyküleri,oyunlar ortada.Sahne üstündeki oyunculuk yeteneği ortada.Ortaya bir fikir atarken bir yere bakıp kopye çekerek dile getirecek kadar sığ bir yazar değil.Eleştiriken kimi eleştirdiğimizi pek tartmıyoruz.Ayrıca ortaya bu sorunları atan yazarların sayısı da ya birdir ya ikidir.Bunu bir kişi bir kere söylemesin bin kere dile getirilsin ki bir şeyler değişsin.Saygılarımla. Derya Yılmaz - ( 1/11/2008 ) "Brecht, epik tiyatroyu anlatacak tarzı oluşturmak için helak olmuş. Bizim ortaoyununu gitmiş Çinde Japonyada aramış! Bizim burnumuzun dibinde! Onu diyorum! Kime diyorum!" bu yorumları ferhan şensoy yıllar önce falınızda rönesans var isimli kitabında yapmıştı. ısıtıp ısıtıp kendi yorumunuz olarak sunmayın derim. sevil yorgancı - ( 1/15/2008 ) Biz niye böyleyiz?Kendi güzelliklerimizi görmeyen, zengin kültürümüze burun kıvıran, bizi bize anlatan, bizden bir şey yaratmaktansa gidip başkasının yaptığını körü körüne taklit eden. Etiket meraklısı bir toplum olduğumuzu bu yazıyı okuyunca daha da net anladım.Demek benim gibi düşünen birileri de var dedim mutlu oldum.Elinize sağlık Ali bey, teşekkürler siteye emeği geçenler. Nurgül - ( 1/15/2008 ) Bir tartışma ortamı yarattı ne yalan söyleyim bu yazı bizim aramızda.Biz bir avuç amatör tiyatrocuyuz.Biz kısır tartışmalardan çekişmelerden bıktık.Daha bu gibi faydalı tartışmaların içinde tiyatroyu tartışamk istiyoruz.Gündem oluşturdunuz.Devam edin.Böyle ışık tutun .Sitenin yetkili arkadaşlarına selamlar.Siteler yazılar güzel yani. ALİ ERDOĞAN - ( 2/17/2009 ) Bu yazım aylar öncesinde yazılmıştı.Ama Gazanfer Özcan ustamızın ölümüyle ne yazık ki yine gündeme geldi...Bizden bir üslupla bizi bize anlatan bize has bir oyunculuk tarzının büyük ustası bugün aramızdan ayrıldı gitti..Ama yanlız gitmedi vodvil tarzını da olanca görkemiyle yanında aldı götürdü... Bir kabareye, bir geleneksel tiyatroya, bir tuluata bir vodvile sahip çıkamadığımız gibi bunu bize sevdiren ustalarımıza da sahip çıkamıyoruz.. Hayatın hay huyu içinde bin bir sıkıntı çekerek, sessizce aramızdan ayrılıp gidiyorlar... Kimi sanatçı vardır tiyatro onun için belki bir kravat gibidir saati gelince takar saati gelince çıkarır asar.Kimisi için tiyatro belki bir palto gibidir mevsimi gelince giyinir mevsimi geçince katlayıp kaldırır.Fakat kimisi içinse tiyatro onun derisi gibidir.Onu tiyatrodan ayırabilmeniz için derisini kazımanız gerekir Tiyatro Gazanfer Özcan ustanın derisi gibiydi.Onu ayakta tutan şey tiyatro aşkıydı...Onunla nefes alıp veriyordu...Mekanı cennet olsun... |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 3 Ekim'den itibaren her PERŞEMBE Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|