| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Tiyatro Ödülü Nasıl Olmalı?
Melih Anık



Son zamanlarda konuştuğum dostlarım bana tiyatro ödülü ile ilgili fikrimi soruyor. Ülkemizde “dağıtılan” tiyatro ödülleri ile ilgili düşüncelerimi geçmişte yazmıştım ama ayrıntılı bir ödül tasarısı yazmamıştım.

Ülkemizdeki tiyatro ödüllerinin öznel olduğu herkesin malûmu. Ödüllerin bir şeyi ölçtüğü de yok verilene ne kattığı da meçhul. Dikkat ederseniz “verilen” diyorum. Oysa “kazanan” diyebilmeliyim ama diyemiyorum. Ödül veriliyor daha sonra ALAN, “kazandım” diyor bizde. Zira ödül nesnel değil, kriterler belirsiz ve değişken, ödül veren alandan daha çok gündemde. Daha da tuhaf olanı kısıtlı bir çevrede olanlar oluyor ama sonuçlar Türkiye’ye mal edilmek isteniyor.

Ödül jürisinde olmam için gelen teklifleri kabul etmiyorum. Nedeni ise şu: ülkemde çok zor koşullar altında tiyatroyu yaşatmak için kendini “ateşe atanlar” görülmezken İstanbul, Ankara gibi merkezlerde tiyatronun ödül dağıtımı ve alkışı beni utandırıyor.

Kanımca bugünkü haliyle tiyatro ödülleri çerezdir, eğlenceliktir. Hele ödül kategorilerinin bunca dallanıp budaklanması; ödül verilenin beğenmezse reddetmesi; her kategoride üçer beşer aday gösterip kalabalık yaparak Oscar töreni taklidi gecelerde ödül verilmesi de tuhaf geliyor bana. Hayatının en önemli sözünü ödül gecesine saklayanlar, o önemli sözü söylesin diye ödül yoluyla sahneye çıkarılanlardan da “saman alevi”nden de sıkıldım. Öte yandan salonlar arasındaki büyüklük, bilet ücretlerindeki parasal ve toplulukların olanaklarındaki aşırı farklılıklar nedeniyle yaşanan dengesiz ve haksız durumlar, ödülün nesnelliği üzerinde büyük bir baskı yaratmaktadır.


Bu güne kadar ödül alanlar beni kınamasın onlara bir dediğim yoktur. Ödüllerini güle güle seyretsinler, reklâmlarında kullansınlar. Alan razı veren razı ne diyeyim! “Hiç olmasa daha iyi mi” duyacağım en berbat cevaptır. “Ehven-i şer” yani kötünün iyisi ile geçiyor ömürler. Biz kötünün iyisini bulduk diye sevinmeli miyiz? Bunu değiştirmek için ne yapacağız? Ülkede oyuncular sendikası kurulup adam gibi temsil etme görevi yerine getirilmedikçe bu, hep böyle konuşulacaktır. O zaman istenirse, tiyatrocular kendi adaylarını belirler ve daha akademik bir ödül sistemi ile ödül verilir. Benim önerdiğim de “seyirci ödülü” olarak devam eder ya da karma bir sistem yaratılır.

Şimdi herkes ödül verme peşinde. İyi de farkı ne olacak öncekilerinden?

Görüşlerimi şöyle özetlemek isterim.

Genel Prensipler:

Ödül organizasyonunu tiyatrocular yapmalı ve seçim,seyirci oylarına bağlı olmalıdır.

Ödül için başvuru esası getirilmelidir. Ödüle aday olmak için oyun sahipleri başvuru yapmalıdır. Her başvuru kabul edilir; her oyun bir defa aday olabilir.

Ödüle başvuru yapan tiyatrolar her oyun için bir ücret öderler. (Başvuru ücreti gelir gider dengesi ile belirlenir.) Aday oyunların her türlü evrakına “ödül adayı” damgası vurulur, ödül alan oyunların her türlü evrakında “ödül” damgası yer almalıdır. Ödül komitesi aday olan oyunlar için ortak bir broşür hazırlar, günceller ve dağıtır.

Ödülün para ödülü olmalıdır.(Her dalda verilecek maddi ödül gelir gider dengesi ile bulunur.)

Ödül fonu için ayrıca bir sponsorluk ve katkı payı yönetmeliği hazırlanır.

Ödül Komitesi aday olan tiyatrolardan birer temsilci ile oluşur. Temsilciler kendi içlerinden 5 kişilik icra kurulu seçer. Görev bedelsiz yapılır.

Ödül kategorisi az ve öz olmalıdır, yardımcı oyuncu, komedi dram ayrımı olmamalıdır.

Aday olan oyunun ilk gösterisinden önce, başvuru ücreti yatırılmış ve adaylık damgası tüm evraklara basılmış olmalıdır.

Oy verme 15 Mayıs’ta biter. Her oy verme kutusundaki oylar belli aralarla noter tarafından torbaya konulur, damgalanır ve saklanır. Noter gerekli değerlendirmeyi, kontrolü yapar ve sonuçları saklı tutar. Sonuçlar 1 Haziran’da bir ödül töreni yapılarak açıklanır.

Uygulama Prensipleri:

Ödül için yarışmak isteyen topluluklar baş vurur, koşulları kabul ettiğini belirten kısa bir sözleşme imzalar.

Oyunlar için her fuayeye şeffaf olmayan kilitli bir kutu ve formlar konur, bir köşe oluşturulur.

Seyirci salondan çıkarken eğer oyunu beğenmişse formu doldurur kutuya atar.

Formda şu hususlar vardır:
Salonun ve Oyunun ismi (Basılı)
Beğenilen oyuncu ismi: Birden fazla olabilir
Beğenilen öge (Dekor, kostüm, müzik, dans, efekt, ışık vb ) Biri, birkaçı ya da hepsi
Oy verenin ismi, telefonu , eposta (ve ev) adresi, doğum günü
Üzerinde tarih,sahne ve şehir ismi olan oyun bileti forma zımbalanır.

Ödülle İlgili Diğer Hususlar:

Oyun beğenilmişse yazar, yönetmen de beğenilmiş sayılır. “Oyun beğenilmemiş ama oyunun bir ögesi beğenilmiş olamaz mı?”sorusunun cevabı “Şimdilik bu değerlendirme dışıdır, tiyatro dünyamız geliştikçe bu ince ayrıntılar değerlendirilir” olmalıdır.

Her tiyatro, aday oyunu için oy verilmesini hatırlatır ama seyirciyi yönlendirmez.

Kilitleri noterde olan oy kutuları, oyunu aday olmuş tiyatronun güvenliği ve sorumluluğundadır.

Oy verenler arasından çekilecek kurada kazanan üç kişi takip eden sezonda ödül adayı tiyatrolarda geçerli olmak üzere iki kişilik “davetiye kart” kazanır.

Oy verenler arasından her ay çekilecek kurada kazanan üç kişiye takip eden sezonda ödül adayı tiyatrolarda geçerli olmak üzere doğum günü armağanı olarak iki kişilik açık tiyatro davetiyesi verilir.

Oy verenler arasında kurayla bir kişiye takip eden sezonda ödül adayı olan tiyatrolarda geçerli olmak üzere iki kişilik “gala kart” verilir.

Davetiye kart, gala kart sahipleri öncelikli yer alma hakkına sahiptir.

Oy verenler ödül töreninin doğal davetlisidir.

İlk aşamadan itibaren sayı sınırlaması olmadan her yıl eski tiyatroculara “Tiyatronun Çınarı” onur ödülü verilir. “Tiyatro Çınarı Ödülü” Ödül Komitesi tarafından kararlaştırılır.

Ödüller ile birlikte toplam oy sayıları da açıklanır.

Beğenmeme oy tasnifinde dikkate alınmaz.

Oyunun İLK sahnesi ve şehrinin belirlenmesinde aday tiyatronun beyanı esas alınır.

Oy Matematiği İçin Bir Öneri

Amaç turne yapılmasını teşvik, ödenekli , özel tiyatrolar arasındaki haksızlıkların giderilmesidir. Oranlar öneri niteliğindedir. Bu oranların tespiti için bir deneme süresine ihtiyaç vardır. Oy matematiği ve tanımlara(kamu salonu, 50 kişilik salon vb) bağlı esaslar, Ödül Komitesi tarafından hazırlanır ve her beş yılda bir yeniden gözden geçirilir.

Özel tiyatroların oynadıkları oyunların oy sayısı aynı şehirdeki her değişik sahne için yüzde beş; başka şehirlerdeki oynanışlarda yüzde on arttırılır, turnede değişik sahne katsayısı uygulanmaz. 50 kişiden az kapasiteli salonlarda oy sayısı yüzde yirmi arttırılır, turnede bu oran kullanılmaz. Tüm düzeltmelerde artış oranları matematiksel toplam olarak yansıtılır. Oy matematiğinde her sahne ve şehir bir kere dikkate alınır.Eşit çıkan oylarda sıralama için performans sayısına bakılarak karar verilir.Kamu tiyatroları için bu kurallar işletilmez.

Elbette bu öneriler uygulamadan alınan sonuçlara bakılarak zamanla düzeltilmelidir. Amaç , zihinlerde tarafsız ve şaibesiz hakça bir ödül nasıl olmalı sorusuna en doğru cevabı aramak ve vermektir.

Melih Anık
http://melihanik.blogcu.com/

Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Harun Kahraman - ( 12/11/2011 )
Yazı diğer ödülleri eleştirdiği yere dek güzel. Ama kendi ödül biçimini anlatmaya başladığı anda bir fiyasko. Mevcut ödül törenlerine rahmet okutacak cinsden. Ödüle başvuranlar para verecek... Eeee bu meblağ yüksek tutulursa ne oldu? Sadece elitler kendi arasında yarışacak. Alçak tutulursa toplanan parayla organizasyon yapılamaz. Hele ödüle başvuranların bunu bir başarıymış gibi afişlerine biletlerine bu oyun ödüle başvurdu ibaresi ise tam bir fiyasko. Ödül almak değil ödül adayı olması da seyircide yanıltıcı bir iyi oyun izlenimi verir. Filmlerde de Oscar adayıydı diye reklam yapılır ya. Şimdi paranız varsa bastırıp bu Melih beyin ödül yarışmasına aday oluyorsunuz. Oyununuz berbat olabilir ama artık o andan itibaren ayrıcalıklısınız. Afişlerde biletlerde broşürlerde -ödül adayı- deyip kafa karıştırmaya başlayabilirsiniz. Sonra diğer ödüller için sırf büyük kentlerde oluyor eleştirisi var da bu ödül farklı mı olacak? Kim gidip diğer illeri izleyecek? Sahi jüri de zaten diğr aday topluluklardan oluşuyor :)) Yani kendilerinin her akşam oyunu olanlar başkalarının oyununu izlemeye diyar diyar gezecek buna siz inanıyor musunuz? Kendi aranda para topla endin jüri ol kendi içinden seç ödül dağıt. Kusura bakmasın ama Melih beyin uykusu kaçmış yazmış da yazmış eminim sabah uyandığında kendisi de bir sürü tutarsızlığı ve tiyatronun elitlerinin kendin pişir kendin ödüllerdir paran varsa katıl ödüllü ol mantığını beğenmemiştir ama yazıyı sitelere yollamış ve iş işten geçmiştir :)

Meltem Işınay - ( 12/11/2011 )
Şimdiki ödülleri onaylamıyorum ama Melih bey sizin öeriniz de kusura makmazsanız elle tutulur hiç bir yanı yok. Bir kere parayla ödüle başvuru olmaz olmamalı. İkincisi seyirci değerlendirecek. Şimdi yanyana iki çöp koyasanız uzun çöp hangisi diye sorarsanız herkes aynı çöpü gösterir. Ama yanlarına daha uzun üçüncü bir çöp koyduğunuzda hangisi uzun dediğinizde bir anda az önceki uzun denilen çöp artık uzun değildir. Onun yanına beş tane daha da kısacık çöp koyduğunuzda en başta kısa denen belki de artık uzunca görünüp üçüncülüğe terfi eder uzunlukta. Bir insana uzun çöpleri sıralatacaksanız bu çöplerin tümünü görmeli ki hangisi uzun hangisi daha uzun karar versin. Bir oyunu seçip harika diyen beş oyun daha izledikten sonra o da fena değildi ama aslında harika olan şuymuş diyebilir. Aynı seyirciler tüm oyunları izlemeden seçim yapamaz. Kaldı ki bazı tiyatroların sadık izleyicileri vardır. Kendi arkadaş çevreleri vb Öneğin Tiyatro Boğaziçi diyelim. Sürekli kendi arkadaş çevresini salona taşır. Doğal olarak kayıtsız şartsız kendi oyunlarını tercih edecek bir yapılanmadır. Veya bir belediyede diyelim ki Afyon da salon hep doludur çünkü mahalli yerlerde seçenek azlığı salonu doldurmaya etkendir. Ve bu kendi memleketini tutma merakıyla takım tutar gibi izledikleri bu tek oyundan çıkarken seyircinin hemen hemen tamamı kendi oyununa beğeniyi sandığa yansıtacaktır. Bir de bakacaksınız ki birinci çıkmışlar. Yada bir salonda 30 seyirci var diğerinde 450 seyirci ve herkes sadece bildiği izlediği oyunu deerlendirip genelde de beğendiği için yine dengesizlik. Yani alttan üstten sağdan soldan neresinden bakarsanız bakın bu fikir fikir bile değil Melih bey kusura bakmayın.

can - ( 12/12/2011 )
harun bey, kısa çöp örneğiniz ilginç ancak mevcut ödül jürilerinin de oyun izlemediğini yani çöplerin sadece 3-5 tanesini gördüğünü biliyorsunuz değil mi?

Melih Anık - ( 12/12/2011 )
Ödüle başvuranın verdiği para ve ödül, gelir gider dengesine göre aday olanlar tarafından oluşturulacak komite tarafından kararlaştırılacak. Kaldı ki önerinin içinde sponsor ve fonların nasıl olacağı var. Yani o konuda başarılı olunursa aday olanlardan para toplanmayabilir. Ancak bu paranın aday olan tiyatroların tanıtımı için hazırlanması önerilen reklam için kullanılması önerisi de unutulmamalı. Yani bir anlamda guruplar reklam bütçelerinden para verecekler ve toplu tanıtımdan yararlanacaklar. Ayrıca katılım daha çok olursa gelir ve ödül daha çok olacak. Örnek vereyim. Her oyun için 100 TL toplasanız ve 100 oyun başvursa 10000 TL toplamış olursunuz. Ödül kategorisi 10 adet ise her biri için 1000 TL ödül verirsiniz. Başlangıçta ödül sembolik olur ama zamanla cazip hale gelir. Bugün topluluklar salon kirası olarak her gösteri için salon sahibine yaklaşık 100 TL ödüyor. Bu tutar karşılaştırma için akılda olmalı. Oyun başı katılım bedeli elit yaratmak için değil, herkesin sesini duyurması içindir. Ödül sistemi güçlendikçe ve saygınlaştıkça sponsor geliri artacaktır. Sistem seyirci üzerine temellendirilmiştir. Bu sponsorların katılımı için de önemli bir baskı unsuru olacaktır.
Ödül adaylığının evrakta yer alması bir dikkat çekmedir ve ödül alanın da evraklarda kullanılması ödülün promosyonuna yöneliktir. Bugün ödül alanlar reklamlarında adaylıklarını ve ödüllerini zaten duyuruyor.
Dünyada büyük ödüllere aday olmak için adaylar kendileri başvurur ve kendilerini tanıtırlar. Sesinizi çıkarmazsanız kimse sizden haberdar olmaz. Hatta eserlerin seyredilmesi için kampanyalar yapar. Bugün için tiyatroda faaliyet gösteren bir topluluktan nasıl haberdar olunacak, onlar bir çaba göstermezse? Önerdiğim sistemde onlara da yer var. Böyle bir çabanın olmasının ne sakıncası var? Kaldı ki şimdi tek tek kendini tanıtamayan duyuramayan topluluklar kurdukları ortak komite tarafından kendilerini daha güçlü ve ucuza tanıtacaklardır. Komite medyada kendini gösterme olanağı bulacaktır. Yaratılan olanaklardan sırayla yararlanılacaktır.
Önerdiğim sistemde kimse başka şehirlere gidip oyun seyretmeyecek. Her şehirdeki seyirci kendi şehrindeki oyunu seyredecek ve oy verecek. Jüri, seyircinin kendisi. Taşımalı jüri olmayacak. Ya da Ankara’ya gelirseniz sizi görürüz olmayacak. Oylara eklenen biletin amacı da kötü kullanımı önlemektir. Ahbap işi oy vermenin önüne geçmektir. Bileti olan herkes bir defa oylasın demek. Aynı oyunu birden fazla seyretme de bir beğeni unsurudur. O zaman aynı kişi aynı oyuna yeniden oy verebilir. Oyunun berbatlığına seyirci karar verir. Aday olmak ayrıcalık yaratmaz.
Bu yolla tiyatro ile ilgili datanın doğru toplanması yolunda bir adım atılmış olacak.
Tüm oyunları seyrederek seçim yapabilmek ideal ama pratik değildir. Önerilen sistem her eğitimdeki seyirci içindir.Oyuncular sendikası akademik bir seçim yapabilir. Geçmişe baktığınızda dikkat ederseniz her sene değerlendirmeye 100 oyun girdiği söylenir. Ben bu listelemeyi yaptım oradan da biliyorum. Aslına bakarsanız jüri bile seyredemiyor hepsini. Haldun Dormen Afife Ödülleri için bir oyunu 3 jüri üyesinin görmesi yeterli dedi. Yani her jüri tüm oyunları seyretmiyor zaten. Tiyatro Boğaziçi ismiyle aslında tüm tiyatro guruplarını şaibe altında bırakıyorsunuz. Buna seyirci de dahil. Hiçbir seyirci zorla tiyatroya gitmez.
Salon büyüklükleri, topluluk olanakları, turne, başka salon vb farklılıklar için katsayı sistemi önerdim. Kamu tiyatroları bu artıştan yararlanmayacak. Tabii ki öneridir. Yaşanarak haksızlıkları giderecek düzeltmeler yapılır.
Önerdiğim sistem dikkatle okunursa ” Kendi aranda para topla kendin jüri ol kendi içinden seç ödül dağıt” değildir yani.


Melih Anık - ( 12/13/2011 )
Nüfusu dolayısıyla seyirci sayısı az olan şehirlerdeki oyunlar için de katsayı düşünülebilir.

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 829
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Stephens bu kere ne anlatıyor ya da neyi anlatamıyor: Bulanık (Üstün Akmen) - 12/21/2011
  • Yazın ve sahne sanatı arasındaki ince çizgide… - Ve Hep Birlikte Soldan Çıkarlar (Aycan Akçamete) - 12/19/2011
  • İktidar Hırsı ve Kösem Sultan (İhsan Ata) - 12/19/2011
  • Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nda Beni Unutma (Üstün Akmen) - 12/16/2011
  • Yıldızlar sönmesin diye... (Tufan Taştan) - 12/16/2011
  • Sönmez Atasoy - Taziye Sayfası - Başsağlığı Mesajları (Taziye Sayfası) - 12/15/2011
  • Tiyatro ve onun geleceği üzerine bir analiz: Tiyatrounun Tarihsel Yolculuğunda Tiyatrocunun Rolü (Zafer Kılıç) - 12/12/2011
  • Şakayla Söyler Haldun Taner ve -Son Vicdani- Ali Erdoğan (Melih Anık) - 12/11/2011
  • İstanbul Devlet Tiyatrosu Yapımı -Ne Dersin Azizim- Oyununun İsveç Turnesi İzlenimleri (Savaş Aykılıç) - 12/9/2011
  • Tiyatro Ödülü Nasıl Olmalı? (Melih Anık) - 12/8/2011
  • War Horse'dan Myanmar Kukla Tiyatrosu'na (Melih Anık) - 12/8/2011
  • Bir Satge Projesi: BULUŞMAHAMLET (Üstün Akmen) - 12/7/2011
  • İnançlarını kendi seçen birinin dogmatik bataklığına gömülüşü: Alevli Günler (Üstün Akmen) - 12/7/2011
  • Ayıp Ettik (Hakan Yozcu) - 12/5/2011
  • Bu Oyun İzleyenleri Terletiyor… Yüksek Derece (İhsan Ata) - 12/5/2011
  • Disko 5 No'lu (Erkan Küçük) - 12/5/2011
  • Minik Kuşların Ciki (Erkul Eğilmez) - 12/5/2011
  • Tiyatro Merdiven'in Ne Oldu Bize Oyunundan İzlenimler (Savaş Aykılıç) - 12/5/2011
  • UNİMA İstanbul Karagöz Yapım ve Oynatım Kursu Mezuniyet Töreninden İzlenimler (Savaş Aykılıç) - 12/5/2011
  • Düğün (Rengin Uz) - 12/1/2011
  • Aysa Prodüksiyon'dan Mağdur ve Fail Kadınlar Oyunu: Düğün (Üstün Akmen) - 11/29/2011
  • Mutfak Söyleşileri (İBBŞT) Üzerine Akif Çamlı'ya Açık Mektup (Melih Anık) - 11/29/2011
  • Bu Bir İntihar Mektubudur… 4.48 Psikozu (İhsan Ata) - 11/29/2011
  • Tiyatromuzda Bunların Sahibi Kim? (Melih Anık) - 11/28/2011
  • Şems!...Unutma!.. Ankara'dan Geçti (Füsun Balkaya) - 11/28/2011
  • Bir Raftan Bir Sahaftan: Uzun Yolda Bir Mola (Kadir Yüksel) - 11/28/2011
  • Kantocu: Bir Usta, Bir Müzikal (Füsun Balkaya) - 11/21/2011
  • Vahide Gördüm ve Tüm Kanser Hastaları İçin... İnadına İyileşebilmek... (Yurdagül Yurtseven) - 11/21/2011
  • Ceryanlar Geldi (Erkul Eğilmez) - 11/21/2011
  • Myth Tiyatrosu, Korku İmparatorluğu'yla Ezber Bozuyor... (İhsan Ata) - 11/19/2011
  • Elma Hırsızları - Ankara DT (Yalçın İmzalı) - 11/18/2011
  • LARGO DESOLATO (Erkan Küçük) - 11/18/2011
  • ŞEMS!... UNUTMA!... (Yurdagül Yurtseven) - 11/16/2011
  • Çarkın Dişlilerinden Biri Sakın Siz Olmayasınız: Largo Desolato (Üstün Akmen) - 11/16/2011
  • İnsan(lık) Resm-i Geçidi: Çehov-N.Simon: Sevgili Doktor (İBBŞT) (Melih Anık) - 11/14/2011
  • İnadına Opera ve Yekta Kara'nın -İnadına- Başarısı: Aşk İksiri (Üstün Akmen) - 11/14/2011
  • Kadın Hayattır Memattır Kadın (Can Murat Yaşar Şengel) - 11/14/2011
  • Behzat Ç: Seni Kalbime Gömdüm filmi üzerine notlarım (Füsun Balkaya) - 11/11/2011
  • İstemi Betil - Taziye Sayfası (Taziye Sayfası) - 11/11/2011
  • Devlet Yardımı Alamadım Gururluyum (Kaan Erkam) - 11/10/2011


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    1 Mayıs'tan itibaren her ÇARŞAMBA Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..