| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İşte Baş, İşte Gövde, İşte Kanatlar ve İşte Başarı! Füsun Balkaya "Zor Bir Yazar Sevim Burak Başarılı Bir rejisör İskender Altın ve Oyuncular Elvin Beşikçioğlu,Funda Gökgücü." Sevim Burak Bulgaristan'dan Türkiye/İstanbul'a gelen bir aile'nin kızıdır.Annesi'nin yahudiliği her zaman aile de sorun olarak hissedilmiştir.Babası Seyfi Kaptan güçlü,enerjik,hareketli yapısı'yla tanınmıştır. Gemicilik anlamında olduğu gibi girme ,çıkma,tırmanma,atlama,koşma, yorulma- yorma boyutuna varan yazma serüvenin de de bir gösteri'yi sunma isteğinden yazar'ın kaynaklandığı gibi babasına özgü simgeleri de hikayelerinde almayı da ayrıca düşünmüştür. Çocukluğundan itibaren olgun hatta olgun ötesi yaşlı bir çevrenin içinde bulunmuşluğu yazarın olgun/ yaşlı diyebileceğimiz bir ruh yapısının işaretlerini yazarın yine kendi büyüme ortamından da algılıyoruz. Metin'lerinin oluşumu Burak da özellikle olmasa bile geç yada geçiktirilmiş olarak karşımıza çıkmıştır. Yazma, bekletme,asma, yeniden düzenleme,montaj ve yeniden,yeniden yarat'ı aşamalarında yeni montajın tamamlanması aynı zaman da metnin son şeklini alışınında habercisi olmuş bu nedenle de metinler geç oluşmuştur. Her insan bir kimliğin taşıyıcıdır.Yazar Sevim Burak başkasının kimliğine girdiği gibi kimliği ters yüz edebilmiş adeta bunu sevmiş ve bunlarla oynamıştır. Yazar'ın kendine göre gerçek olmayan kadın'ın yerine geçmeyi istemesi, kahramanlarının kadınlar olması gibi yine kendi tercihleri içinde olmuştur. Hastalık ve ameliyatlar onu hep ölüm korkusu ile karşı karşıya getirmiş ve ölüm'ü kendisine düşman ilan etmiştir. Yazar'ın uyumsuzluktan tad alması ,yabançılaşmaya giden yolda daima önemli malzemesi olmuştur. Burak eşya'ları konusunda da hassastır.Eşyalar; Geçmiş,Özel,Hatıra,Kutsal ve Dokunulmazlıkları olan önemli nesnelerdir.O'na göre bozulmamalıdırlar çünkü eşyalar dündür, geçmiştir. Burak 52 yaşında tam 30 yıl önce aramızdan ayrıldığında, hikayelerinin özü'nde kötümserlik dokusunun yoğun olduğu da görülmüştür. Bilimsel öğretiye yüklediği görev ise yazar'ın çözüm buluculuk olmuştur Genellikle hikayelerini bildiği,yaşadığı başından geçen olaylar üzerine Burak oluşturmayı bilmiştir. Sevim Burak kahramanları baş kaldırmayan ,sıkıntılı,kıymet'i bilinmeyen kadınlardan seçilmiştir. Bu kadınların çirkin olabilecek bir taraflarıda olmamıştır.Kabullenmişlik içinde hayatlarına mecburen devam etmişlerdir. Yazar'ın hikayelerindeki ilk tümceler vazgeçilmezi,unutulmazı olduğu gibi hikayeleri'ninde genellikle yazgısını da bu tümceler belirlemiştir. Hikaye'nin başladığı an'dan bitiş çizgisine kadar ki katmanlarda yazarın hikayesi'yle çoğunlukla beraber olması sürekli yeni montajlama tekniğini uygulaması nedeni'yle hikaye'nin bitişinde çok yeni yazılmış bir hikaye tadında okuyucusuna ulaştırmayı da bilmiştir. Yazar Burak'ın tüm hikayelerinde anıları ve çocukluğunun insanları onu yalnızlığa olduğu kadar yazarlığa da itmiştir. Sevim Burak ve özlemleri ise tüm hikayelerindeki temel unsuru oluşturmuştur. "!Aynalı Sandıktan" ".İşte Baş,İşte Gövde,İşte Kanatlar'a" giden yolda Ankara Stüdyo Sahne de rasladığımız, Melek ve Nıvart İstanbul'un Kuzguncuk Semt'inde yaşlı Ziya Bey'in konağında, orta yaşı yakalamış iki kadın olarak karşımıza çıkmıştır. Ziya bey'in konağına yıllar önce besmele olarak alınan Melek ,şartlar gereği bu yaşlı adam ile kağıt üzerinde bir evliliğe de sahip olmuştur. Ziya Be'yin uzun yaşamasının neden olduğu engellerin, özlemlerin ve baş kaldırısı olmayan kadınlar tarafından tüm bunların kabul edilişi Ziya Bey üzerinden olmuştur. Bu anlam da zor ama kavgasız ,itişip kakışmadan yürütülen yapıda Nıvart'la paylaşımları sessizliği ve düş'ü hatırlatıcı unsurlarla birlikte çaresizliği ortaya çıkaran kabullenişine kimlik olarak Nıvart'la birlikte Meleği de taşımıştır. Ziya Bey'in ölüp-ölmediği konusunda bilmediğimiz ve seyircinin yorumun da daha bir şekillenmesi uygun düşünülmüş olan gerçek Melek için artık yaşaması ve ölmesi anlamında Ziya Bey düşünce dışında bırakılmıştır. Kadın'ın istediğine kavuşamamasının getirdiği vazgeçmişlik, kabullenmişlik yemek,para vurguları'yla durum bir içsel sunuma dönüştüğü yerlerde Melek'in uğradığı haksızlıklar korku boyutunda Ziya Bey'i sürekli hissedişi duygularındaki olumsuz değişimi de getirmiştir. Melek üstte belittiğim gibi Nıvart'la paylaşımlarının yanı sıra belki de Nıvart'la bu gerçeğin üstesinden gelebilmeyi becermiştir.Belki de Nıvart kimliği biraz daha , Meleği desteklemiştir. Hikaye'de olduğu gibi oyunda da herşeyin çok açık seçik ve anlaşılır olması yerine aynaların,askılıkların kısaca görüntününde sis arkası bir anlam getirmesi,taş plak,taş plaktan çıkan sesin bile anlık duygu değişimine rağmen sakin ama huzursuz bir tad verdiği hikaye de hissettirlmiştir. Meleğin hayatından giden 30 koca yıl'ın sıradan bir hayat akışında sadece hatırlanan anlık duraklarında sıkıntı,açlık kısaca kaybedilişler bütünü üzerine olmuştur. Elvin Beşikçioğlu ve Funda Gökgücü'nün yorumları ,performanslaır,şarkıları seslendirme de özenli bir hazırlanışın oyunculuk anlamında getirdiği başarının, seyircisine tiyatro sanatı adına uzun zamandır yakalayamadığımız bir haz'zı vermesi adına çok önemlidir. Rejisör İskender Altın 'ın birlikte çalıştığı Danışma grubundaki isimlerin çok özel olması,Sevim Burak kızı Elfe ULUÇ İLE oğul Karaca Borar'dan alınan destek rejisör'ün araştırmacı kimliğini, çağdaş yanını en önemlisi sanat'a bilim'e olan saygısını, başarısının nedenlerinde açık -seçik şekilde göstermiştir. Karasaç Dekor-Kostüm,Kırımoğlu Işık Tasarımında,Canan Kırımsoy Dramaturg ,Eser Eserol Yönetmen Yardımcısı olarak Yönetmen asistanları ve diğer destek veren herkes için son sözüm ........... ,..........., ............, İşte Başarı ! olmuştur. Sevim Burak'n 30.yılında Yazar'a ,Ailesine ve Tiyatro Seyircisine verilen armağanların en güzel'i için sizleri tüm ekibi tekrar kutluyorum. Füsun Balkaya Boston/Şubat 2012 *Ankara'da seyrettiğim fakat U.S.A /Boston seyahatim neden'iyle Ülkem de yazamadığım bu oyun'un değerlendirmesini burada veya buradan yapmak farklı bir özeni de beraberinde getirmiştir. Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 3 Ekim'den itibaren her PERŞEMBE Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|