| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Gardiyan Oyunu Üzerine
Kürşat Ural




DRAMATİK MANTIK

Dramatik sanatlarda ki yöntemlerden açık ve kapalı biçimde kullanılmış bu oyunda.

Kapalı biçim(benzetmeci/dramatik yöntem)

Açık biçim(göstermeci/epik yöntem)

Hem açık hem de kapalı biçimle yöntemin amacı olan ilginçlik ve etkileme bu oyunda başarıyla gerçekleşmiştir. En azından oyunu sahnede izlemesem bile okuyunca bu amaca ulaşabileceğini düşünüyorum.

Zaten dramatik mantık, okuduğumuz ya da izlediğimizin bir oyun olduğunu bilmemize dayanır.

Oyun gerçek değil, gerçeğe benzeyen olmalıdır ki bu oyun dramatik anlatım araçlarını kullanarak bu amaca ulaşıyor.

Hareketli parmaklık, kırbaç, ses efekti, ışık, dans ve hareketler

Günümüz tiyatrosunda kullanılan dekor, Gardiyan oyununda olduğu gibi işlevsel ve simgeseldir.

Hareketli parmaklık, sınırları, kırbaç yönetenin iktidarını, gücünü, ses efektleri özlemleri, hayalleri, ışık gerçeğin kendisi, dans ve hareketler ise yolculukları, mücadeleyi simgeler.

Işık etkileme, duyguları yansıtma, geçiş, müzik ve danslarla da birçok işlev yüklenmiştir oyunda.

Bütün bunlarla estetik bütünlük korunmuş, tutarlı olunmuştur oyun boyunca.

ÖZ VE BİÇİM

ÖZ

1-Tema
2-Kişiler
3-Konu

BİÇİM

1-Kişileştirme
2-Olaylar görgüsü
3-Oyuncu
4-Yöntem
5-Tür
6-Süre
7-Bölümleme
8-Sessel Anlatım Araçları
9-Görsel Öğeler
10-Sahne Düzeni

Tema:”Akıl doludizgin yol alırken aptallık yerinde saymaz”

“Bugünün düşmanı dost olarak sunar kendini”

“İyilik gelişirken kötülük geri kalmaz”

Tema: İktidar el değiştirebilir, ancak düzen bir şekilde yine devam eder.

Konu: Gardiyan beş mahkûma düşlerini oynatıyor. Her düş gardiyanı yok etmeye yöneliyor. Sonunda gardiyanı oynayan mahkûm o kadar iyi oynuyor ki gardiyanı, gardiyan onun etkisiyle mahkûmlaşıp yerini gardiyanı oynayan mahkûma bırakıyor.

Her drama da bir başkarakter vardır. Birde karşı karakter. Başkarakter Gardiyan, karşı karakterler ise mahkûmlardır. Bu taraflar oyun içinde değişir. Bu iki gücün çatışması vardır oyun boyunca. Sonunda bir taraf üstün gelir.

Dramatik sanatın temel özelliği anlatmak değil göstermektir. Betimlemek değil canlandırmaktır.

Gardiyan oyununda yukarıda basitçe sıraladığımız başkarakter, karşıt karakter, anlatma göster unsurları iyi bir şekilde işlenmiştir.

Oyunun bir dili vardır. Önemli olanda bu dili başarılı kullanıp kullanmadığıdır. Dil tek başına yeterli değildir. Dil; karakterlerle, konunun akışıyla, ışığı, dekoru, müziği, efekti, sahne düzeni, dramatik yapısı oyunun bütünüyle anlam kazanır. Dramatik dili bilmek gerekir.

Gardiyan oyununun dili bütüne baktığımda başarılı bir drama dilidir. Özellikle şiirsel bir dil vardır.

Gardiyan oyununda çatışma güçlü bir şekilde işlenmiştir.

Kişileştirme açısından oyundaki Gardiyan ve Mahkûm karakterleri seçilirken anlatılmak istenen konu ve verilmek istenen tema için çatışma içeren dramatik karakterler kategorisi için özdeşleşen bir durum vardır.

Karakterlerin gelişmesi ve değişmesi de oyunun olay örgüsünü güçlendiriyor.

Kararlılık halini bozan gelişmeyi başlatan ateşleyici sebepler oyun içinde oldukça başarılı verilmiş.

Mahkûmlar örneğin kabadayı, yargıç, âşık, önder ve gardiyan oluyorlar. Gardiyan ise mahkûm.

Oyun da Gardiyan mahkûmlara hayallerini oynatıyor ve her sahnenin sonunda kırbacını şaklatarak hâkim olanın kendisi olduğunu her seferinde hatırlatıyor.

Konu kendiliğinden gelişmez. Engeller, etki ve tepkiler, çelişkiler, çatışmalar, düğümler v.b unsurları çoğaltabiliriz.

Oyunda gelişimi bu unsurlar çerçevesinde geliştiğini apaçık görüyoruz.

Mahkûmlar arasında, ya da gardiyanla mahkûmlar arasında gelişen olay örgüsünde engeller, çatışmalar, düğümler konunun akışında ve finale kadar çok başarılı uygulanmış.

Ana konu dışında, yan konular mahkûm karakterlerinin kişileştirilmesiyle işlenmiştir. Bu yan konularla ilgi ve merak sürekli tutulmuştur. Temayı da desteklemiştir. Özellikle karakterlerin iç gelişimleri başarılı bir şekilde veriliyor.

Kişilerin iç çatışmaları, toplumsal kurallar, doğanın işlevselliği, fiziksel engeller, tanrı ve doğaüstü güçler ile ilgili engeller oyunun bütününde çatışmanın ana öğeleri olmuştur. Bu çeşitlilik oyunu güçlendirmiştir.

Kişinin kendisi ile kişinin başka kişi ve kişilerle, kişinin toplumla, kişinin doğa ile kişinin fiziksel engel ile kişinin ya da kişilerin inançlarla olan çatışma türlerinin çeşitliliğiyse oyuna dramatik yapı açısından güç katmış.

Özellikle doruk sahne ve final. Final bölümü akılda kalan bir sahnedir. Gardiyanın mahkûmlaşıp, mahkûmun gardiyan olması beklenmeyen bir final olduğundan başarılı ancak çok etkilendiğimi söyleyemem. Şunu belirtmekte fayda var oyunun sahneye konması ve izlenmesi belki başka bir güçlü etki bırakabilir.

Her sahnede olması gereken bahsettiğim çeşitli işlevlere oyunda yer verilmiştir.

Özellikle mahkûmların değişerek farklı kişilikler ile sergiledikleri davranışlarda atılan düğümler merakımızı oyun boyunca sürekli kılmıştır. Aşığın, önderin, kabadayının ne yapacağı sorusunu sordurmuştur bize. Doruk sahnede Yargıcın ne karar vereceği merakını finale kadar taşımıştır.

Özellikle oyunda sürprizler çoktur.

Oyunun türü, oyun dramdır.

Süre 90 dakika, arayla birlikte 2 saat sürebilir.

Genel olarak günümüzde 2 perde yazılan oyunlar gibi bu oyunda 2 perdedir.

Diyaloglar da özellikle karakterler üslupla konuşturulmuş. Gardiyanın üslubu, mahkûmların âşık, önder, kabadayı, yargıç kişileri olduğunda üslupları o karakterlere dönüşüyor.

Örneğin kabadayı ve çevresindeki mahkûmların diyalogları. Kabadayının üslubu, uzun konuşmalarındaki akıcılık, sert, kişilik özelliklerine uygun laflar, inandırıcılık, doğallık. Bunlar başarılı.

Gardiyanın diyalogları bir solukta söylenebilecek cümleler, şiirsel bir dil kullanıldığı için şairanelikten, edebiyat yapmaktan kaçınılmış.

Diyaloglardaki tekrarlar bazen oyun bütününde çok yapılmış.

Süslü, dolambaçlı cümlelerden kaçınılmış boş ve gereksiz sözlere yer verilmemiş.

Arapça, Farsça, İngilizce v.b sözcükler kullanılmamış açık ve yalın sözcüklerden oluşan diyaloglar vardır.

Son olarak karakter diyaloglarında tutarlılık vardır. Gardiyan karakteri konuştuğunda onun olduğunu anlıyoruz. Kısa, öz ve vurucu.

Kürşat Ural



Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 412
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Asiye Nasıl Kurtulur - Bursa Devlet Tiyatrosu (Ahmet Olcay) - 11/19/2008
  • Ah Be Babam, Ne Zormuş Erkek Olmak!: TESTOSTERON (Üstün Akmen) - 11/18/2008
  • Devlet Tiyatroları ölüleri gömdü mü? (Feridun Çetinkaya) - 11/18/2008
  • Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (Rengin Uz) - 11/17/2008
  • İşte Hayat Bu; İşte Tiyatro Bu - Çılgın Dünya - Van DT (Savaş Aykılıç) - 11/16/2008
  • O Güzelim Kaymaklı Dondurma Rengi Elbise (Meral Arslan) - 11/16/2008
  • Yeni Kuşak Tiyatro'da "Salvador Dali Göndermeleri İçimi Isıtıyor" (Melih Anık) - 11/14/2008
  • Sokak Kedileri (Çocuk Oyunu) (Arda Aydın) - 11/13/2008
  • Dionysos ve "Göz" Teması Işığında Kadın-Erkek-Doğa Hiyerarşisi (Tuğçe Kanbur) - 11/13/2008
  • Gardiyan Oyunu Üzerine (Kürşat Ural) - 11/13/2008
  • Nazlı Sevda (Kürşat Ural) - 11/13/2008
  • Selçuk Uluergüven'den Mektup 2 (Selçuk Uluergüven) - 11/13/2008
  • Sanatın gücü baştan çıkartabilir (Rengin Uz) - 11/12/2008
  • Dikmen Gürün, TEB'in 2008 Onur Ödülü'nü Gerçekten Hak Etti Mi? (Üstün Akmen) - 11/11/2008
  • Cesaret Ana ve Çocukları – Semaver Kumpanya (İsmail Can Törtop) - 11/11/2008
  • Proje : Histanbul (Melih Anık) - 11/10/2008
  • Kırmızı Pazartesi - İstanbul Şehir Tiyatroları (Ayşe Müge Gerdan) - 11/10/2008
  • Ben De Anlamıyorum (Gılman Kahyaoğlu Peremeci) - 11/9/2008
  • ALIN SİZE BAŞARILI BİR GARAJİSTANBUL PROJESİ DAHA: HİSTANBUL (Üstün Akmen) - 11/9/2008
  • Bir Boş Zaman Etkinliği: Yok Saymak (Ali Erdoğan) - 11/7/2008
  • Selçuk Uluergüven'den Kamuoyuna Açık Mektup (Selçuk Uluergüven) - 11/6/2008
  • Bu Ülkede Tiyatro Salonu Açmak Suç Mu? (Emre Uluergüven) - 11/6/2008
  • Dinmeyen Alkışlar - İstanbul Şehir Tiyatroları (Ayşe Müge Gerdan) - 11/6/2008
  • Tiyatro'da 60 yılı aşan Onur: Gazanfer Özcan (Melih Anık) - 11/4/2008
  • İBŞT'de oyunculuğun önde olduğu bir oyun: İstanbul Efendisi (Üstün Akmen) - 11/4/2008
  • Dünya’nın Sonunu Beklerken (Erdinç Yapan) - 11/4/2008
  • Lüküs Hayat’ın Düşündürdükleri (İsmail Can Törtop) - 11/3/2008
  • Genç bir kadının evrak-ı metrukesi: 4 Artı 4 (Üstün Akmen) - 11/2/2008
  • Teyzesi - İzmir Devlet Tiyatrosu (Ahmet Olcay) - 11/2/2008
  • Şehir Tiyatroları Yönetiminin Özrü Kabahatinden Büyük (Feridun çetinkaya) - 11/1/2008
  • Milliyet Sanat'tan Nedim Saban'a Cevap Mektubu (Özlem Özdemir) - 10/31/2008
  • Bize danışmadan asla (Orhan Aydın) - 10/31/2008
  • Dolu Düşün Boş Konuş – Bakırköy Belediye Tiyatroları (İsmail Can Törtop) - 10/29/2008
  • Balıkesir Muhallebicisi (Nedim Saban) - 10/29/2008
  • Kendi Gök Kubbemiz - İstanbul Şehir Tiyatroları (Ayşe Müge Gerdan) - 10/29/2008
  • Müjdat Gezen'den: MUSTAFAM KEMALİM (Ahmet Kara) - 10/28/2008
  • Mahmud ile Yezida Üzerine İnceleme (Mitolojik Kaynak Açısından) (Dılşah Kamalı) - 10/28/2008
  • Genel Sanat Yöneticisi Orhan Alkaya'ya Sorularımdır (Hülya Karakaş) - 10/27/2008
  • Nedim Saban'dan Milliyet Sanat'a Mektup (Nedim Saban) - 10/26/2008
  • Tehlikeli Saplantı - Erzurum Devlet Tiyatrosu (Ahmet Olcay) - 10/26/2008


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    1 Mayıs'tan itibaren her ÇARŞAMBA Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..