| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
27 MART’A DAİR - (Tiyatro Oyunbaz adına Güray Dinçol)
Güray Dinçol



Bizi Çalışmak Kurtarır...

 

27 Mart Dünya Tiyatrolar günü yaklaşırken Tiyatro sanatı adına bir çok konu masaya yatırılacak, tartışılacak şüphesiz. Bir süredir Tiyatro adına çok da güzel gelişmeler yaşanmıyor. Kapatılan ya da kapatılma arifesinde olan sahneler geçtiğimiz 27 Mart’ın ana gündemi olmuştu. Bir yıl geçti. Tiyatro adına süregiden sıkıntılar usul usul büyümeye devam etti. En sıcak gündemse Trabzon Devlet Tiyatrosu'nun Başbakana taşlama içeren oyununun sansürlenmesi, oyuncularına ve yönetmenine soruşturma açılması oldu. Siyasi erk tarafından özerkliği tamamen yok edilmek istenen ve sistematik olarak devre dışı bırakılmaya başlanan ödenekli tiyatrolar uzunca bir süredir tiyatro çevrelerinde tartışılmakta. Ancak karamsarlığa ve polemiğe dayalı bir tartışma üslubunun hakim olduğu, kişisel çekişmelere dayalı bir  ortamdan çok da verim alınabileceğini düşünmüyoruz. Televizyon karşısında değerini yitiren ve sadık izleyicisi dışında seyirciyle buluşamayan, buluştuğundaysa sıkıcı ve atıl görülen tiyatro, bizce bugün kendini yeniden tanımlamalı; misyonunu, varlık amacını bir kez daha değerlendirmelidir.

               

Eskiden sadece tiyatro ve radyo vardı.Tiyatro aydınlık yüzüyle şehir insanı için bir cazibe merkeziydi. Önce devlet televizyonlarının, akabinde özel televizyonların hayatımıza girmesi ve  Sinema Endüstrisinin ezici hakimiyetiyle, ekonomik buhranlarını bir türlü aşamayan Türkiye için Tiyatro bir lüks haline geldi. Bugün bir özel tiyatronun bilet fiyatı 30-50 YTL arasında değişirken tiyatro'nun elit bir sanat olması, seçkinlerin ve üst sınıfın sanatı olması kaçınılmaz oldu. Ödenekli tiyatrolar ise istisnai bir kaç proje dışında kendi geleneklerini koruyarak  bugünün seyiricisini -özellikle genç seyirciyi- cezbedecek ve heyecanlandıracak bir tiyatro dili arayışından itinayla kaçmakta. Tiyatro, bugün yirmi sene önce yapıldığı gibi yapılamaz. Özellikle günümüz insanını kuşatmış olan tüketim bombardımanı, büyük şehirlerin kaotik yaşam biçimi ve sinema, televizyon gibi son derece güçlü ve ulaşılması kolay alışkanlıklar izleyiciyi tiyatro salonlarından uzaklaştırmaktadır. Profesyonel tiyatro yapan herkes bilir ki tiyatro, maliyeti hiç de ucuz bir sanat değildir. Bir çok tiyatro icracısının düşü sadece tiyatro yaparak yaşamını devam ettirmektir. Ancak yaşadığımız ülkenin somut koşulları özel tiyatro kavramını elit ve lüks kılmakta; tiyatro sadece yüksek bilet fiyatlarını ödeme gücü olanların sanatı olmaktadır. Oysa tarihçesine baktığımızda tiyatro bir halk sanatıdır. Toplumdan uzak, toplumsallıktan izole bir tiyatro düşünülemez. Elbette bir tiyatrocunun sanatını icra ederek yaşamını idame ettirmesi kadar doğal bir istek olamaz ancak, varolan sistem tiyatronun varoluş biçiminin sorgulanması gerektiği gerçeğini bize hatırlatır. Tiyatro, ekonomik ya da gişesel kaygılarla popülistleşmekte ve para kazanma amaçlı bir anlayışa kurban gitmektedir. Peki yapılması gereken nedir? Tiyatro daha geniş kitlelere ulaştığı eski heybetli günlerine dönemez belki ama mimarisinden, anlatım biçimine, ticari yaklaşımından, çeşitliliğine kadar bir çok kavram bugünün gerçekleri düşünülerek tanımlanmalıdır. Bir gecede yüzlerce tiyatronun perde açtığı İngiltere’de tiyatro her bütçeyi, her kesimi, her tür izleyiciyi barındıran bir yelpazeye sahiptir. Alternatifler içinde seyirci kendine uygun bir 'oyun alanı' bulmakta zorlanmaz. Doğaçlama tiyatrolarından, sokak tiyatrosuna, avant garde yapıtlardan, klasik Shakespeare repertuarına, çocuk ve gençlik tiyatrolarından deneysel işlere birçok farklı tür birçok farklı ücretlendirmeyle ya da ücretsiz seyirciyle buluşur. Bizde süregiden anlayışa baktığımızdaysa ödenekli tiyatrolar dışında, 1) Alışveriş merkezlerindeki salonlarda oynayan, vodvil ya da bulvar komedisi türü oyunlar yapan gişe tiyatroları 2)Yeni yeni popülerleşen doğaçlama tiyatroları 3)Ünlü isimler merkezinden hareket eden prodüksiyon tiyatroları 4)Teatral çizgisini bozmadan ayakta kalmaya çalışan repertuar tiyatroları 5)Artık kurumsallaşmış, salonu, teknik ekipmanı ve kadrosu bulunan ve belirli bir gelenekten gelen özel tiyatrolar karşımıza çıkmakta. Burada sıkıntı, nicelik olarak çok görünmekle birlikte tüm bu yapılanmaların geniş bir seyirci kitlesini kucaklayamıyor oluşu. Sayısı belirli olan tiyatro seyircisinin tüm bu tiyatroları ayakta tutması bekleniyor ve alternatif çözümler aranmıyor.Tiyatrolar, bu noktada seyircisiyle daha samimi ve kolay buluşmanın yollarını aramalı. Halk günleri, indirimli matineler, farklı salonlarda gerçekleştirilecek temsiller, özellikle genç seyircinin ilgisini çekecek projeler, tüm bunların ötesinde çeşitlilik devam etmekte olan ataleti bir nebze azaltabilir. Aynı biçimlerin durmaksızın kendini yinelediği bir dil yok olmaya mahkumdur. Bu noktada meselenin sanatsal ve estetik boyutu da dikkat çekmekte. Şöyle ki, farklı disiplinlerin kaynaşmaya başladığı, 'estetik' tanımının değişen dünyayla birlikte yeniden yapıldığı, çağdaş sanatın artık daha dinamik, daha sokakta ve daha politik olmaya başladığı bir dönemde tiyatro da tüm kurumlarını yeni, güne uygun bir biçimde ve bugünün seyircisinin gerçekliğini  de düşünerek yenilemelidir. Bu, varolan ticari mantıktan tutun da kemikleşmiş reji ve oyunculuk biçimlerine, sahne plastiğinden, seyirciyle kurulacak ilişkiye, salon mimarisinden, teknik altyapıya herbiri farklı yazıların konusu olacak bir çok farklı alanda bir devrimle olmalıdır. Son olarak şu da unutulmamalıdır ki, Türkiye'nin her yerinde yüzlerce amatör tiyatro ve üniversite tiyatrosu yokluk içinde kendi ifade biçimlerini aramaktadır. Bu çabanın cüreti ve emeği belki de tüm bu ataleti üstümüzden atacak olan umudu içinde barındırmaktadır.

                                   

Evet, tiyatro karanlık zamanlar yaşıyor belki ama her zaman olması gerektiği gibi fikir üretmeye, tartışmaya ve en önemlisi çalışmaya ihtiyaç var. Anton Çehov'un dediği gibi  'Bizi çalışmak kurtarır...'

 

Tiyatro Oyunbaz adına

Güray Dinçol




Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 355
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Hayvanı doğa, insanı kültür korur (Tiyatro Nereye? 3) (Üstün Akmen) - 4/1/2008
  • Çanakkale Masalı (Çocuk Oyunu) (Emel Aygören şen) - 3/31/2008
  • Keşanlı Ali'nin Düşündürdükleri (Engin Yağcılar) - 3/31/2008
  • Bursa’da tiyatro atılımı: ‘Nilüfer Belediyesi Tiyatro Festivali’ (Üstün Akmen) - 3/31/2008
  • ÇOK YAŞA TİYATRO (Seyir Tiyatrosu) (Hasan Ergün) - 3/29/2008
  • 444 - İyi Geceler Nasıl Yardımcı Olabilirim? (Melih Anık) - 3/29/2008
  • Ne Yapmalı? (Boran Doğan) - 3/29/2008
  • YENİ GÜN , 27 MART HEPİMİZE KUTLU OLSUN (AMATÖR TİYATROLAR BİRLİĞİ) - 3/26/2008
  • Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları'nın 27 MART DÜNYA TİYATRO GÜNÜ Bildirisi (Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları) - 3/26/2008
  • 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü (Mehmet Çelik) - 3/26/2008
  • 27 MART’A DAİR - (Tiyatro Oyunbaz adına Güray Dinçol) (Güray Dinçol) - 3/26/2008
  • 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü Bildirisi (Orhan Aydın) (Orhan Aydın) - 3/25/2008
  • Eskişehir’de fevkalade ‘güncel’ ve cesur bir oyun: ‘Caligula’ (Üstün Akmen) - 3/25/2008
  • Masalsı bir tarih yolculuğu; Gayri Resmi Hürrem (İhsan Ata) - 3/25/2008
  • Konuşmak mı, Susmak mı? (Semaver Kumpanya 27 Mart Bildirisi) (Semaver Kumpanya) - 3/24/2008
  • 27 Mart 2008 Ulusal Bildiri (Orhan Alkaya) (Orhan Alkaya) - 3/24/2008
  • Bağlanmış Basiretleri Çözme Servisi (Ali Erdoğan) - 3/24/2008
  • Dalga geçerek başlayan soykırım çılgınlığı: ‘Dalga’ (Üstün Akmen) - 3/22/2008
  • Sansür (İbrahim Tül) - 3/22/2008
  • Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım (İsmail Can Törtop) - 3/21/2008
  • Sevgiyi Ararken (Arif KOÇİNALI) - 3/21/2008
  • Kazmaları Beklerken (Metin Boran) - 3/19/2008
  • 27 Mart Yerel Yönetimler Bayramınız Kutlu Olsun (Nedim Saban) - 3/18/2008
  • Bernarda Alba’nın Evi (Üstün Akmen) - 3/18/2008
  • Tiyatrom.com'un kapatılmasına dair (İhsan Ata) - 3/18/2008
  • Seyirci Olmak (İbrahim Tül) - 3/17/2008
  • Klasik bir vodvil türü. Tipik bir evlilik öncesi oyunu. '' Şahane Düğün '' (İhsan Ata) - 3/17/2008
  • Ismarlama Oyun ya da (Melih Anık) - 3/16/2008
  • Tiyatronun katı kurallarına gençlerin indirdiği şamar: Martı (Üstün Akmen) - 3/14/2008
  • Size hatırlatmamı istediğiniz başka bir şey var mı?: ‘444’ (Üstün Akmen) - 3/11/2008
  • Oyun içinde oyun kurgusuyla klasik tiyatro anlayışına başarısız bir güncelleme : ''Tartuffe'' (İhsan Ata) - 3/10/2008
  • Muhsin Ertuğrul Sahnesi Yıkılıyor ! (Hülya Karakaş) - 3/9/2008
  • Harcanmış Gelecek (Arif KOÇİNALI) - 3/9/2008
  • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun (Kenan Yoleri) - 3/7/2008
  • Bartu ve Esra’nın yükselişi; Deniz’in gelişi: ‘Şeylerin şekli’ (Üstün Akmen) - 3/7/2008
  • Tekrar Çal Sam – İstanbul Şehir Tiyatroları (İsmail Can Törtop) - 3/4/2008
  • Kent Oyuncuları’ndan korku, gerilim ve kahkaha: ‘39. Basamak’ (Üstün Akmen) - 3/4/2008
  • Bir al, üç seyret, tiyatroya şükret: ‘Kent Oyuncuları 45 yaşında’ (Üstün Akmen) - 3/1/2008
  • Bir özgürlük oyunu… Bu can benim kime ne (İhsan Ata) - 3/1/2008
  • Inishmaan’ın Sakatı – İstanbul Devlet Tiyatrosu (İsmail Can Törtop) - 2/26/2008
  • ŞEHİR TİYATROLARINDAN YENİ OYUN : YA DEVLET BAŞA YA KUZGUN LEŞE (Yasemin Aktaş) - 2/26/2008


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    3 Ekim'den itibaren her PERŞEMBE Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..