| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Kadıncıklar - Sadri Alışık Tiyatrosu
Üstün Akmen



Erkeklik mabedinde geçen bir oyun: ‘Kadıncıklar’
 
Fuhuş ya da seks, Türkiye’de sadece lisanslı olduğunda yasal olan bir iş olarak tanımlanıyor. Diğer taraftan, yürürlükte olan Ceza Yasası’nın seks işini ve genelevlerin kurulmasını düzenleyen tüm hükümleri, seks işçilerini sadece kadın/lar olarak tanımlamakta. Ve o kadınlara (devlet kontrolünde) korkunç bir aşağılama, zulüm, tecrit uygulanmakta. Kadın, mal (meta) olarak para karşılığında erkeklere satılmakta. Genelevler tarih boyunca sistemleştirilmekte (daha doğrusu “iş merkezi” haline getirilmekte), “istihdam alanı” olarak kurumsallaştırılmakta. Buraları, korkunç birer erkeklik mabetleri olarak anılmakta.

Cücenoğlu’nun oyunu
Usta tiyatro yazarımız Tuncer Cücenoğlu, 1983 yılında yazdığı, Türkiye’nin pek çok ilinde ve Makedonya ile Rusya’da defalarca perde açan ünlü “Kadıncıklar”ında bu konuya eğilmiş. Bir fiilin, suç olarak düzenlenirken toplumsal ahlak ve halkın istekleriyle birlikte sosyal gerçeklikler, zorunluluklar ve de en başta toplumsal yarar gözetilerek ve bu doğrultuda fiilin topluma verdiği zararla orantılı bir yaptırım öngörülerek güce kavuşturulduğunu gözlemleyerek işe başlamış. Kof kabuklardan arınmış, sağlam temellere dayalı bir oyun ortaya çıkarmış.

‘Kadıncıklar’da Erdal’ın yaptığı değişiklik
“Kadıncıklar”ı, 2007-2008 sezonunda Sadri Alışık Tiyatrosu sahnelemeye başladı. Kalabalık kadrolu oyunu, Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda olduğunca bu kere de İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun başarılı sanatçılarından Galip Erdal sahneye taşımış. Taşırken, oyunu eski genelev çalışanlarından Ayşe Tükrükçü ve Saliha Ermez’in, genelev çalışanlarının sorunlarını çözmek amacıyla 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde İstanbul’dan bağımsız milletvekili adayı olduklarını açıklamalarının radyo/televizyonlardan yayınlanmasıyla başlatmış. Karaköy Zürafa Sokak’taki genelev kapısının önüne, Şefkat-Der Genel Başkanı Hayrettin Bulan’la gelen Tükrükçü ve Ermez, burada; ‘’Hayatsız kadınlar için, vesikalı bağımsız milletvekili adayı olarak siyasi parti liderlerini geneleve davet ediyorum’’ diye yazılı pankart açmışlardı ya, işte o haberin yayınlanmasından sonra, oyunun başına ve ortasına oturttuğu birer eklemeyle oyunu günümüze taşımış. 1983 yılına dönüşü iki “flashback”le yapmış.

Galip Erdal iyi yapmış
Galip Erdal bu yolu yeğlemekle iyi etmiş. Oyun açılmadan yinelenen kısa ve tekdüze bıktırıcı, sinir bozucu müzik, nasıl “kadıncıkların” yaşamındaki monotonluğu, sıkıntıyı, daralmışlığı kestirme yoldan seyirciye geçiriyorsa, bölüm başlarına eklediği iki kısa tabloyla yıllar arasında akan sulardaki değişmezliğini göstermiş. Oyuncu tarafından boğumlanan, oyuncunun sesiyle ve sahnenin yorumuyla renklenen replikleri, metinde dile getirildiği ve yer aldığı biçimiyle çözümlemiş. Metni ve sahnelenişi nedensel bir ilişki içinde ele almamış, bağımsız iki bütün olarak kavramış. Bu iki bütünü açıklama, yineleme ya da ne bileyim yorum hatırına dahi bir araya getirmemiş.

Bilinçli tempo çökertme
Galip Erdal, sahne dizgelerinin farklı ritimlerini başarıyla düzenlemiş, ritmik çerçeveleri iyi saptamış, bunların sonucu olarak global ritmin algılanışını da sağlamış sağlamasına da, Tuncer Cücenoğlu’nun oyun için yazdığı şarkı sözlerinden üçünü Devrim Önder Akın’ın özgün müziği eşliğinde kullanarak (“İnsan değil insancık /Kadın değil kadıncık / Gerçeği dünyamızın / Kadıncıklar, insancıklar…” dörtlüğüyle başlayanına itirazım yok) neden ritmi çökertmiş, anlayamadım. Hele Apo’nun şarkısının ardından tempo yerlerde… Düşündüm, işin içinden çıkamadım. Bir de, İnci’nin öldürülmesinin ardından gelişen final tablosunda, onca bağırtı çığırtı arasında (Tuncer Cücenoğlu’nun metni gereği) elinde bavuluyla yeni kızın (sermayenin) içeri girişini neden işlememiş, işin orasını da kavrayamadım.

Yaratıcı kadro
Galip Erdal, Devrim Önder Akın’ın oldukça iyi müziğini duraklama anlarında ya da black-out’larda sahnenin noktalanması için kullanmamış. Müziği anlatım aracı yapmayı denemiş. Akın’ın müziği, atmosfer yaratmaktan bu nedenle mi uzak, bilemem, ama oyun içinde müzikle çağrıştırılan sevinç, acı, kaygı, korku, arzu, doyum, doluluk gibi çeşitli ruh durumlarının hiçbirinin bulunmadığını açık yüreklilikle söyleyebilirim.
Çolpan İlhan’ın kostümleri “matluba” fevkalade uygun. Yekta Özdemir, yazarın isteğine neredeyse birebir uygun bir çevre düzeni hazırlamış. Aksesuarlar da yerli yerinde. Divan, masa, teyp… Sadece, telefonun kumbarasını unutmuş. Bir de, duvarlara “muzır” film afişleri yerine, gene yazarın isteğine uygun son derece acemi işi yağlıboya tablolar koysaymış…
Harun Özden, ışık tasarımını yaparken ters ışıkların renklerini hiç mi hiç umursamamış. Umursamadığından, fon aydınlatmasında kullandığı renkleri ters ışıklarda da kullanmadığından, fon ile sahne ışığı arasındaki bağlantıyı kuramamış. İzleyicinin, ışığın fondan geliyormuş “zehabına” kapılmasına neden olmuş.

SAKM oyuncularının toplu başarısı
Ben öncelikle sanata saygının temel değer olduğu, verimli, yaratıcı, akademik bir paylaşım ortamı oluşturma yoluyla, çağdaş, bilgili, entelektüel birikimi olan, beklentileri aşan, fark yaratan ve sanat içerikli hizmetler geliştiren Sadri Alışık Kültür Merkezi’nin (SAKM) genç oyuncularını kutlamak istiyorum. Derviş Tezcan, Ahmet Ferhat Göçmen, Ramazan Ilgar, Ayşın Çukadar, Anıl Kurtuldu, İsmail Sağır, Ömer Yiğitoğlu, Mahzun Yıldırım, Gökhan Atasoy, Arzu Oruç, Şeniz Kurultay ve Nihan Sevinç, görevlerini titizlikle, dolayısıyla kusursuz olarak yapıyorlar. İçlerinden Çisil Oral’ın, canlandırdığı karakteri hedeflerine ulaştırmak amacıyla doğru şablonlar üzerinde çalıştığı belli oluyor. “Sabırsız ve çekingen müşteri” Burak Türker de, tiyatromsu oyunculuktan uzak oyun tutuşuyla dikkat çekiyor.
Bekçi Rüştü’de Ömer Duran, fiziksel doğasının, zorlamanın en hafif dayatmasına bile katlanamayacağını daha bilmiyor. En küçük bir içtensizliğin, geri kalanı yıkıma uğratacağı ve oyunu bulanıklaştırabileceği Apo rolünde Kadir Çermik, eleştirmen pertavsızı altına alınacak denli başarılı. Hayriye’de Yeşim Kızılgeç, her aksiyon ve deviniminde daha fazla gerçeklik ve daha fazla yalınlık elde etme çabasıyla ciddi anlamda dikkat çekiyor. (Örnek olarak Neriman’ı dövme tablosunu gösterebilirim.) Oya İnci, bilinçaltına yerleştirdiği yaşı geçkin genelev sermayesi Mehtap’ı, içsel varlığının her parçasıyla doygunlaştırıyor; Mehtap’ı büyülüyor, giderek Mehtap, Oya İnci’ye, Oya İnci Mehtap’a daha derinlemesine sahip oluyor.
Artist olmak için İstanbul’a gelen genelev çaycısı Parlak’ta Kerem Alışık, sahnede duygularını her daim devindirebilmeyi ve bu sayede fiziksel güdülerine de yaşam vermeyi, böylelikle yönelimlerini kolayca bulmayı başarmakta. Müthiş sempatik bir Parlak çiziyor.
Sıra Songül Öden’e geldiğinde, Öden’in kulağına; “Aman ha sakın ola tiyatroyu bırakma” demek geliyor içimden. Öden, âşık olduğu adam tarafından geneleve satılan “taze” sermaye İnci’ye, oyuncu yaratıcılığının bütün yollarını ve yöntemlerini kullanarak can veriyor. Ve Nurseli İdiz… Becerikli bir yüreğin kurnazlığı, bir coşku karmaşası, aksiyona yönelten beklenmedik itiler… Bu kıpırtıları duyumsuyor Nurseli İdiz ve Neriman’a öyle yöneliyor.
Esasında, ben size bir şey deyivereyim, bu oyun her şeyiyle izlenilmeyi hak ediyor.
(Küçük Sahne Sadri Alışık Tiyatrosu / İstiklal Caddesi, 131-Telefon: 0212 292 39 19)
 
Üstün Akmen
Evrensel Gazetesi


Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

özgür karabulut - ( 1/21/2008 )
Tiyatronun konusunu okudum bugün mersinde oynanacak olan bir tiyatro kısmetse hem o dev kadroyu hem de merakla beklediğim tiyatroyu izliyeceğim eğlğnceli sir tiyatroya benziyor tiyatronun yorumunu du yarın yaparım iyi günler

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 319
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Koca Bir Aşk Çığlığı - Aysa Prodüksiyon (Yasemin Aktaş) - 12/11/2007
  • Zamazingo (Trabzon Şehir Tiyatrosu) - 12/10/2007
  • Oyunu Bozuyorum - Sokak Tiyatrosu (Üstün Akmen) - 12/10/2007
  • Üç Kızkardeş - İstanbul Şehir Tiyatroları (İsmail Can Törtop) - 12/9/2007
  • Şerefe Hatıralar - Tiyatro Pera (Üstün Akmen) - 12/7/2007
  • Yolumuzu Bulalım (Kabare Dev Aynası) - 12/6/2007
  • Akıllı Bulut (Ali Erdoğan) - 12/6/2007
  • Ben Artist Olmak İstiyorum - Bursa Devlet Tiyatrosu (İhsan Ata) - 12/6/2007
  • 403. KİLOMETRE - (Özgür Sahne) - 12/5/2007
  • Haldun Dormen Söyleşisi (Yasemin Aktaş) - 12/5/2007
  • Kadıncıklar - Sadri Alışık Tiyatrosu (Üstün Akmen) - 12/5/2007
  • Kadinciklar (Sadri Alışık Tiyatrosu) - 12/3/2007
  • YAŞAR NE YAŞAR NE YAŞAMAZ (Çalgılı, Şarkılı Oyun) - İstanbul Şehir Tiyatroları (Ayşe Müge Gerdan) - 12/3/2007
  • Sahne Arkası Ekibi 9 Ay Son Gün Oyunundaydı (İsmail Can Törtop) - 12/1/2007
  • HİŞT... HİŞT - Oyuncular Tiyatro (Üstün Akmen) - 12/1/2007
  • Bayazıt - İstanbul Şehir Tiyatroları (Cüneyt İngiz) - 11/27/2007
  • Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler - Oyun Atölyesi (Üstün Akmen) - 11/27/2007
  • Tek Kişilik Şehir - Ankara Devlet Tiyatrosu (İhsan Ata) - 11/27/2007
  • Engin Alkan Söyleşisi (Yasemin Aktaş) - 11/24/2007
  • Mikado'nun Çöpleri - Yıldız Teknik Üniversitesi Oyuncuları (İsmail Can Törtop) - 11/23/2007
  • Kuva-i Milliye Kadınları - Konya Devlet Tiyatrosu (İhsan Ata) - 11/22/2007
  • An Interview with a Famed Stage Director Avra Sidiropoulou (Zeynep Kehaya) - 11/22/2007
  • Çıkmaz Sokak Çocukları - Tiyatro İstanbul (Üstün Akmen) - 11/20/2007
  • 9 AY sON GÜN - Tiyatro Oyunbozan (Yasemin Aktaş) - 11/19/2007
  • Yazar ve Çocuk (Erdinç Yapan) - 11/19/2007
  • Tiyatro Bambaşka (İstanbul) - 11/16/2007
  • Aşkın Yaşı Yoktur - Hadi Çaman Tiyatrosu (Üstün Akmen) - 11/16/2007
  • Düşler Bankı (Erdinç Yapan) - 11/16/2007
  • Can Tarlası - İstanbul Halk Tiyatrosu (Yasemin Aktaş) - 11/15/2007
  • Kürklü Merkür - DOT (Üstün Akmen) - 11/13/2007
  • 9 AY sON GÜN (Oyunbozan Tiyatro) - 11/12/2007
  • UYUŞMA (Değişim Atölyesi Oyuncuları) - 11/12/2007
  • Divane Ağaç "Yunus Emre" (İstanbul Şehir Tiyatrosu) - 11/9/2007
  • Tozlu Çizmeler (İstanbul Şehir Tiyatrosu) - 11/9/2007
  • GÖZÜ KARA ALATURKA (Bakırköy Belediye Tiyatroları) - 11/9/2007
  • Sığıntılar - Pervasız Tiyatro (Adalet Çavdar) - 11/9/2007
  • Erdem Akakçe ile Söyleşi (Yasemin Aktaş) - 11/9/2007
  • Bir Mahalle Ki - Ankara Devlet Tiyatrosu (İhsan Ata) - 11/7/2007
  • KADIKÖY'ÜN HALDUN TANER'İNE BİR DAMLA GÖZYAŞI (Cüneyt İngiz) - 11/7/2007


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    12 Şubat'tan itibaren her PAZARTESİ Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..