| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Bakarsın Bulutlar Gider
Burak keleş



Oyunu seyrettiğimden bu yana karşılaştığım herkese oyunu seyretmelerini tavsiye ediyorum. ‘Bakarsın Bulutlar Gider’, çok önemli bulduğum bir oyun. Bu yazıda nedenini anlatmaya çalışacağım.

Her şeyden önce oyun ötekini anlatırken kendini anlatıyor. Yazar, bir camiayı anlatırken dışarıdan bakanın durumunu ortaya koymuş oluyor aslında. Elbette bu bakış, sadece yazarın değil hepimizin gözlemlerini, duyumlarını, yaşadıklarını da içeriyor. Onun için oyunu seyrederken/seyrettikten sonra kendinize de bakın. Eminim kendiniz hakkında da yeni bir şeyler öğreneceksiniz.

Oyunu seyrederken sürekli şunu sordum kendime: Anlatılan bu hikâye sadece muhafazakâr kesime mi aittir? Kendini modern sayan kesimlerde de aynısı yaşanmaz mı? Bu iki soruya cevabım sırayla ‘hayır ve evet’ olur. (Hatta sahne ikiye bölünüp aynı oyunu iki ayrı mekânda iki ayrı kurguyla aynı anda oynatmak isterdim.) Muhafazakâr bir seyirciye tavsiyem, oyunu seyrederken kendini incinmiş hissederse, bu oyun modern bir kurguyla sahnelenirse ne hissedeceğini düşünmesidir. ‘İşte bu modernler böyle yaşıyorlar’ diyorsa incinmesinin temelinde öyle düşünmesi ihtimali vardır. Ben, oyunu, ‘işte bu muhafazakârlar böyle yaşıyor’ diye seyretmedim. Muhafazakâr ya da değil, insanlar insanî mevzularda benzeşirler. Özellikle dinî mevzular ayrışmaya neden olmamalıdır.

Oyunun muhafazakâr kesim atmosferinde kurgulanmış olmasını ve ‘dokunulan’ hususları cesaretli buldum. Öte yandan Özen Yula’nın hem metin hem sahne dilinde kırıcılık olmadığını düşünüyorum. Özen Yula’nın elini sıkmış, gözlerine bakmış, sesini duymuş, diğer eserlerini de bilen biri olarak onun insana olan sevgi ve saygısı dışında bir art niyet taşıdığına inanmıyorum. Bu hususun bir başka kanıtı da iki oyuncunun samimi oyunculuklarında gizli. Öte yandan sanat eseri gerçeğin kopyası değildir. Amaç taşıyan bir kurgudur. Örneğin olaylar ve aynı kişide buluşmayacak şeyler bir araya gelebilir. Önemli olan husus, ‘estetik mi? olası mı?’ sorularına verdiğiniz cevaplarda gizlidir.

‘Anlamak’ başka ‘empati yapmak’ başkadır. ‘Empati yapmak’, ‘senin bu hâle düşmenin nedenlerini anlıyorum’ gibi anlaşıldığı için karşımızdakini küçümseme, kendimizi üstün görme algısı doğurmaktadır. Ben sahnedeki oyundan bu anlamda ‘empati yaptığı’ duygusu almadım. ‘Empati’, ‘anlamanın’ çıkış noktası, ön yargısız olmanın başladığı noktadır.

‘Bakarsın Bulutlar Gider’ içerdiği konular itibariyle pimi çekilmiş bir bomba sayılabilir. Özen Yula konulara öyle bir incelikle dokunuyor ki seyrettikten sonra kendi içinizde ‘Ne demek istedi? O öyle miydi?’ diye soruyorsunuz. Bu testi evde karım ve kızımla yaptık. Hepimiz oyuna farklı bakmıştık. Aynı hikâyeden ince nüanslarla ayrılan ve hepsi de inandırıcı olabilen karakterler ve ilişkiler çıkardık. Ben oyunu seyrettikten sonra kendisi ile üç kez karşılaşmama rağmen Özen Yula’ya sormadım. Zira onun vereceği cevap(lar) oyunun gizemini ortadan kaldırırdı. Hayâl etmeyi, kendi hikâyemi yazmayı daha çok sevdim.

Oyunun içeriği, sahnelenme özelliklerinden daha çok öne çıkıyor. Oyunda mekân ile ilgili bazı ayrıntılara yer vermek içeriğin anlatımına yararlı olur belki de. Odanın bir rezidans evine ait olma izleniminin vurgulanması iyi olurdu. Madem bir pencere ve kapı var, arka fonun siyah perde değil açık renkli duvar olmasını; siyah perdeye asılmış gibi duran fotoğraf ve besmelenin de o duvara çakılı olmasını isterdim.(Fotoğraf ve besmelenin yan yana oluşu hakkında Cahide Acar’ın uyarısının dikkate alınmasını öneririm.) Arkaya giden gösterişli ama ucuz bir ‘rezidans oda kapısı’nın olması da fena olmazdı. Plates topu ve spor aletinin paketlerinin yeni açılmış olması nasıl olurdu acaba? Mevcut hâliyle onların salonda olmalarının anlamı yok ama mesaj için gerekli olduğunu düşünüyorum. TV ekranı seyirci içinde ve hayalî olsa? Ekran seyirci ile sahne arasında çok yer kaplıyor.(Ben Bo Sahne’de seyrettim oyunu) Muhakazakâr zenginliği aradı gözlerim. Kostümleri beğendim. Oyunda kullanılan iki müzik parçasının (ilki ‘damardan’ ikincisi ‘Anadolu’) seçilişleri ve kullanıldıkları yerleri beğendim.

Oyunculuklar (Selen Öztürk ve Kenan Ece) tek kelimeyle şahane. Ben bu konuda olmadıkları bir rolü çok güzel oynadıkları için övmüyorum onları, zira oyunculuk ‘olmadığınız bir karakteri canlandırmak’tır. Her iki oyuncu da üzerinde toplumun hassasiyetle duracağı iki karakteri dengeli, dikkatli ve dozunda oynuyorlar. O karakterlere sahnede ‘yabancılaşmıyorlar’ ama ‘canlandırdıklarını’ da hatırdan çıkarmıyorlar. Bunda yönetimin başarısından da bahsetmek gerekiyor. Metnin çok iyi incelendiğini gördüm. Oyun klâsik üç birlik(zaman, yer ve olay) kuralına uygun yapıda. Bir piyeste olması gereken bölümler çok başarılı ‘inşa edilmiş’ Dialog yazımı, sahnelerin akışı örnek gibi. Kısaca ‘oyun gibi oyun’. (Gençler görün) Çok da iyi sahnelenmiş. Özen Yula’nın kendi oyununu sahnelemesi bizler için şans ama yazarların kendi oyunlarını yönetmesini tercih etmediğim hususundaki düşüncem değişmedi. Bu arada şunu da belirteyim, oyunda ‘gezi ve ağaç’ dokunuşunu gereksiz buldum.

‘Bakarsın Bulutlar Gider’ inandırıcı bir hikâyeyi estetik bir dille anlatıyor. Gelecek sezon için ödül jürileri oyunu bir yere kaydetsinler. Bu oyundan çok ödül çıkar.

Dikkat ederseniz oyunun konusunu anlatmadım. Ben, seyretmeden önce oyunun hikâyesini okudum. Ama okuduklarım bu oyunu anlatıyor mu emin değilim. Örneğin 'iki kişilik geçmişler'den ne anlıyorsunuz? Oyunu kendiniz anlamaya çalışın ve kendi hikâyenizi yazın. Sonra gidin aynaya bakın.

Dileğim muhafazakâr kesimin oyuna ilgi gösterip oyunu seyretmesi ve eleştirmesi. Konuşarak, görüşerek anlaşmak için bir fırsat veriyor bu oyun

Burak Keleş

Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 954
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Ankara Şinasi Sahnesi'nde, Tiyatro Kedi 'İlhan Şeşen’' Şarkılarını Dinletmek İçin Seyirciye Güzel Bir Fırsat Sundu... (Füsun Balkaya) - 12/12/2014
  • Bir Delinin Hatıra Defteri - Genco Erkal (Yurdagül Yurtseven) - 12/9/2014
  • İlk Kültür Bakanı, Kültür-Sanat ve Çevirinin Büyük Ustası Halman Hocamız Aramızdan Ayrıldı (Füsun Balkaya) - 12/8/2014
  • 12 Öfkeli Adam Üzerine Bir İnceleme (Zeynet Öztunca) - 12/3/2014
  • Giderilemeyen Susamışlığın Öyküsü: Her Yıl Kuşlar Geri Gelir (Üstün Akmen) - 12/3/2014
  • Seni Seviyorum Adamım (Füsun Balkaya) - 12/1/2014
  • Alpay Ulusoy Röportajı (Ulya Altıntaş) - 11/30/2014
  • Kadir Anıl Adıgüzel Röportajı (Ulya Altıntaş) - 11/30/2014
  • Ekim Ayı ve Düşündürdükleri... (Can Murat Yaşar Şengel) - 11/27/2014
  • Deli Deli Hallarda! 'Deliha' - Bir Kadın Komedi Oyuncusu'nun Beyaz Perde Başarısı (Füsun Balkaya) - 11/24/2014
  • Bakarsın Bulutlar Gider (Burak keleş) - 11/24/2014
  • Arlecchino'dan Kean'e: Aktör Kean (Cüneyt İngiz) - 11/24/2014
  • Başkent Büyük Tiyatro'da İbsen, Yalman, Kurt 'Hedda Gabler' Buluşması (Füsun Balkaya) - 11/22/2014
  • Genco Erkal'dan Virtuozite Örneği: Bir Delinin Hatıra Defteri (Üstün Akmen) - 11/21/2014
  • Bezirgan (Burak keleş) - 11/14/2014
  • Tiyatro Aşhk - Tatminkar Ödül (Cüneyt İngiz) - 11/13/2014
  • Hilafet, Sadece Hz. Ali Soyundan Gelenlerin Mi Hakkı: Kerbela (Üstün Akmen) - 11/12/2014
  • Tiyatro Üzerine Yazarken Yönetmen Çağan IRMAK Yolumu Çevirdi - 'Unutursam Fısılda' (Füsun Balkaya) - 11/12/2014
  • Ayışığı Sirki (Çocuk Oyunu) - Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu (Kurtuluş Bilgilioğul) - 11/9/2014
  • Gerçekten 'Olacak Şey Değil' (Cüneyt İngiz) - 11/8/2014
  • Bir Son Değil Diriliştir Kerbela (Yurdagül Yurtseven) - 11/5/2014
  • Yalancı Aranıyor - Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu (Kurtuluş Bilgilioğul) - 11/5/2014
  • Hedda Gabler - Ankara DT (Emre Saklıca) - 10/22/2014
  • Şekib Avdagiç'in Mutlaka Yargılanması Gerekiyor (Üstün Akmen) - 10/22/2014
  • Üstün Akmen, Hıncal Uluç'un 'AKM Ne Olacak' Yazısını Değerlendirdi (Üstün Akmen) - 10/8/2014
  • Gazeteci, Yazar Recep Bilginer Ölümünün 9. Yılında Anıldı (Füsun Balkaya) - 9/30/2014
  • Diyebilirim ki Yıllar Sonra İlk Kez Tahmin Edemeyeceğiniz Kadar Heyecanlıyım (Hüseyin Köroğlu) - 9/29/2014
  • Tiyatrocu'lardan Sinemacı'lara Bir Tad: ÇİLEK (Füsun Balkaya) - 9/23/2014
  • Çağdaş Ödül Anlayışını Kutluyorum: Direklerarası Tiyatro Seyircileri (Füsun Balkaya) - 9/20/2014
  • Hürrem Sultan (Füsun Balkaya) - 9/18/2014
  • Ali Paşa Hanı Olayı ve Erkal Kardeşler... (Üstün Akmen) - 9/17/2014
  • Asutay'ın istifaya zorlanması, Kenter'den istifasının istenmesi (Üstün Akmen) - 9/11/2014
  • Türkiye'de Güzel Şeyler de Oluyor: Artiz Mektebi (Üstün Akmen) - 8/21/2014
  • Bu Oyunu İzlemenin 'Vakti Geldi' (Meryem Şahin) - 8/15/2014
  • Benim Çolpan İlhan'ım... (Üstün Akmen) - 7/31/2014
  • Tez Elden Mezuniyet (Deniz Zengin) - 7/23/2014
  • Şiddetin İnsan Psikolojisindeki Tahribatı: Uçlar (Üstün Akmen) - 7/23/2014
  • Şehir Tiyatroları ve Hoşgeldin Erhan Yazıcıoğlu (Füsun Balkaya) - 7/19/2014
  • Bir Deli, Bir Vinç Ve 'ERDAL BEŞİKÇİOĞLU' (Füsun Balkaya) - 7/12/2014
  • Fazıl Say'ın Sait Faik Konseri (Üstün Akmen) - 7/8/2014


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    1 Mayıs'tan itibaren her ÇARŞAMBA Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..