| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Diyebilirim ki Yıllar Sonra İlk Kez Tahmin Edemeyeceğiniz Kadar Heyecanlıyım Hüseyin Köroğlu Merhaba… Her zaman olduğu gibi zaman dört nala ilerliyor… Değişmeyen kural şu, tabii mecazi anlamda diyelim; şeytanlar çıkarları uğruna birlik olup, korku imparatorluklarını daha da güçlendiriyorlar. İyi niyet nutukları atanlar da genelde sırça kümeslerinde yalnızları oynuyorlar. Birbirlerini sevmeyen, hatta nefret eden şeytanlar çıkarları için bir araya geliyorlar da; birbirini sevdiğini iddia edenler egolarının esiri olduklarından dolayı bir araya gelemiyorlar. Böylece beğensek de, beğenmesek de bügünkü düzen ortaya çıkıyor. Tepe tepe kullanalım… Evet dostlar, doğduğum topraklarda Kıbrıs Tiyatro Festivali 2 eylül 2014’de “Perde” diyerek başladı yolculuğuna. Hep söyledim, söylemeye de devam edeceğim, K.K.T.C.’de var olan koşullarda “sanat” yapmak bence “Don Kişot”luktur. Bir de üstüne festival yapacaksın, bu da ancak mecazi anlamda “delilerin” işidir. Her yıl bu deliliği yapan Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’ndaki tüm meslektaşlarıma, 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali Komite Başkanı ve Lefkoşa Belediye Tiyatrosu Sanat Yönetmeni değerli kardeşim Kıymet Karabiber’e, L.T.B.’si Kültür Sanat Koordinatörü ustamız Yaşar Ersoy’a ve yenilikçi, modern ve çağdaş bakış açısı ile hem Lefkoşa’ya, hem de K.K.T.C.’ye yeni bir bakış açısı ile yaklaşan Lefkoşa Belediye Başkanı Sayın Mehmet Harmancı’ya huzurlarınızda çok teşekkür ederim. Sayın Mehmet Harmancı 2013 yılının haziran ve eylül ayları arasında K.K.T.C.’de “Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı” olarak görev yapmıştı. O zamandan beri takip ediyorum, benim gözümde doğduğum topraklardan çıkan değerli insanlardan biri o da. Umarım toplum olarak kıymeti bilinir ve kendisine destek çıkılır. Yoksa tek başına ne yapabilir ki? İnanıyorum ki, yukarıda giriş bölümünde bahsettiğim mecazi anlamdaki şeytanlara bu dünyayı ve yaşadığımız toprakları bırakmak istemiyorsak; yeni kapılar açan, çağdaş vizyonlar üreten gençlerimize sahip çıkmalıyız. Sayın Mehmet Harmancı’ya başarılarının devamını dilediğimi içtenlikle belirtmek isterim. Her zamanki gibi çorbada tuzumuzun olması adına da gerekli katkıyı her zaman yapmaya hazırım. Evet dostlar, 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali benim için de tarihi bir anlam taşıyor. En son 2008 yılında, 6. Kıbrıs Tiyatro Festivali’nde; İ.B.B. Şehir Tiyatroları ve Lefkoşa Belediye Tiyatrosu ortak yapımı “Canavar Sofrası” oyunu ile perdeyi kapatmıştım. Bakın aradan 5 koca yıl geçmiş. 12. Kıbrıs Tiyatro festivali’nin 30 eylüldeki kapanış oyununda kısmetse buluşacağız. Sanatsal özgürlüğümüzü olabildiğince yaşayacağımız bir alan yaratmak için kurduğumuz “Tiyatro AŞHK”ın ilk oyunu ile huzurlarınızda olacağız. Kanadalı yazar Carole Frechette’in yazdığı “Tatminkar Ödül” adlı oyunla 30 eylül 2014 akşamı saat 21.00’de, Y.D.Ü. Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde tiyatroseverlerle buluşacağız. Tiyatro AŞHK olarak özellikle Kıbrıs Tiyatro Festivali’nde oyunun ilk gösterimini hayata geçirmek için heyecanla çalıştık. Festivalin başladığı ilk gün olan 2 eylül 2014 tarihinde, 30 eylülde perde açacağımız “Tatminkar Ödül” adlı oyunumuza yer kalmadığı müjdesini vermişti kıymetli kardeşim Kıymet Karabiber. İnternetten satış olmadığı için saatlerce Kıbrıs’ın sıcağında kuyrukta bekleyerek bilet alan seyircilerimizi öğrenince gözlerim doldu. Zaten sulu gözlü bir adamım. Umut hala var dostlar, her şeye rağmen hala var. İşte 30 eylül akşamı böylesine özveri ile yapılan bir festivale, yürekleriyle ve varlıklarıyla sahip çıkan Kıbrıslı sanatseverlere layık olmak için doğal olarak biz de hummalı ve özverili bir çalışma içine girdi. Diyebilirim ki yıllar sonra ilk kez tahmin edemeyeceğiniz kadar heyecanlıyım. Heyecanlıyım çünkü bizlerin “Tiyatro AŞHK” olarak açacağımız pozitif kapılardan gençlerin geçmesini; yeni düşlerin, hayallerin üretilerek yeşermesini, hayat bulmasını istiyorum… Heyecanlıyım, ilk kez kendi kanatlarımızla yolculuğa çıkıyoruz… Heyecanlıyım, çorbada tuzumun olduğuna inandığım Kıbrıs Tiyatro Festivali’nde; 2006’daki “4. Murad” rolünden sonra ilk kez doğduğum topraklarda sahneye tekrar çıkacağım… Heyecanlıyım, sahnede gerçek hayatta yıllardır beraber yolculuk yaptığım sevgilim Şenay’ımla beraberim… Tabii ki perde arkasında göremediğiniz meslektaşlarım, kızımız Alara’mız, bize el veren ustalarımız da hep bizlerle, hissediyorum… İşte “Tiyatro AŞHK” böyle bir aşk… Tatminkar Ödül adlı oyunu ilk okuduğumda bile çok etkilenmiştim, şimdi işin içine girdim, dar sokaklarında yolculuklara başladım, artık oyuna ve tabii ki yazarı Sayın Carole Frecette’a hayranlığım bir kat daha arttı. Kendisine ve oyunu dilimize çeviren değerli meslektaşım Ece Okay’a içtenlikle teşekkür ederim. Oyun bir yandan eğlendiriyor bizi, diğer bir yandan da oyundaki karakterlerle doludizgin bir yolculuğa davet ediyor. Bu kez, yalnızlığın pençesinden kurtulmaya çalışan Jean ve Beatrice’in aşkı ve sevgiyi aramakla geçirdikleri bir ömrün yolculuğuna açılıyor düşler perdesi. Bence günümüzün hızla ilerleyen en büyük sorunlarından biri yalnızlık. Özellikle büyük şehirlerin ve modernleşen toplumların kaderi. Bakın etrafınıza, ne demek istediğimi anlayacaksınız… Kendinizi bilmeye başladığınız andan itibaren hiç kendi yolculuğunuzu düşünme fırsatınız oldu mu? Toplum tarafından yapmaya zorlandıklarınızla, hissettiğiniz içinizdeki gerçek duygularınız aynı mı? Kendinizi mi yoksa insanları mı memnun etmeye çalışıyorsunuz? Çocukluk yıllarında yaşadığınız travmalar siz büyüdükçe yok mu oluyor, yoksa bir gün derin uykularından uyanıp, sizi zayıf buldukları anda üzerinize bir karabasan gibi çöküyorlar mı? Beyaz atlı prensesi, ya da prensi mi bekliyoruz hep? Yoksa “para” genelde “beyaz atlı prens ya da prenses” mi? Nedir gerçek? Bütün bu sorulardan yola çıkarak belirli anlar dışında oyunda olabildiğince “gerçeği” aramaya çalıştık diyebilirim. Kendinizle yüzleşmeye hazır mısınız? Evet dostlar, bu hayat zaten adı gibi “yalan dünya”… Kiracı olduğumuzu unutmamak lazım değil mi? Oyun bittikten sonra, evinize doğru yolculuğa çıktığınızda, yarınla ilgili umutlar ya da yaşama dört elle sarılmanız için ışıklar yakabilirsek yüreğinizde, ne mutlu bize… Oyunumuzda emeği geçen bütün meslektaşlarıma; başta Dilek Tekintaş, Arda Alpkıray, Özge Midilli, Ersin Aşar ve ekibine, Cengiz Özdemir ve ekibine, iletişim sorumlumuz, canım kardeşim Ruşen Hatipoğlu’na, tiyatromuzun eli ayağı olan canımız Alara’mıza ve tabii ki hem hayatta, hem de oyunda beraber yolculuk yaptığım sevgilim Şenay’a da içtenlikle çok teşekkür ederim. Uzun süre sonra ilk kez bu derece keyifli ve yaratıcı bir prova süreci yaşadım. Sahnede kendimizce doğruyu bulma adına sabırla, özveriyle, inançla çalıştık, çalıştık, çalıştık. Oyunun nasıl olduğuna ise izleyince seyircilerimiz karar verecek… Bu arada, 21 ekim 2014 tarihinde de oyun İstanbul’da Kozyatağı Kültür Merkezi’nde (Kozzy) saat:20.30’da Türkiye prömiyerini yapacak. Ne demiş büyük usta Shekespeare “Dünya bir oyun sahnesi, bizler birer oyuncuyuz… Bütün erkekler ve bütün kadınlar, sırası geldiğinde girerler ve çıkarlar bu oyun sahnesine…” Hadi siz de kendinize bir ödül verin, tiyatroya gidin… “Ve Perde”… Yaşasın sanat, yaşasın tiyatro… Dostlukla…. Hüseyin Köroğlu İstanbul Yazarın Tüm Yazıları Oyun tanıtım sayfası: Tatminkar Ödül (Tiyatro AŞHK) Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 3 Ekim'den itibaren her PERŞEMBE Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|