| | Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| | Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Memet Ali Alabora Röportajı Ulya Altıntaş 
Memet Ali Alabora yıllar önce muhabirlikle başladığı ekran macerasını dizilerle devam ettirdi. Bir süredir de Oyuncular Sendikası başkanlığını yürütüyor. Oyuncuların hakları için örgütlenen sendika üyeleriyle çalışma koşullarının iyileştirilmesi için pek çok çalışma gerçekleştiriyorlar. Biz de Memet Ali Alabora ile oyunculuğa başlama sürecinden bu ana kadar olan gelişmeleri ve güncel olaylar hakkındaki fikirlerini konuştuk.Memet Ali Alabora şu sıralar neler yapıyor? Benim zamanım şu sıralar Oyuncular Sendikası, Mi minör ve Heberler eksenin de geçiyor. Reklam çekimi olduğunda o araya giriyor. Genelde bu üçlü içerisinde yoğun olarak çalışıyorum.  Oyuncu bir aileden geliyorsunuz, sizin bu işe başlama aşamanızda anneniz ve babanızın tepkileri nasıl olmuştu? Babam oyuncu olmamı istemiyordu. Bende ticaret kafasının olduğunu düşünüyordu ve öyle işlerle uğraşmam gerektiğini söylüyordu. Ama ben oyunculuğu sevdim, eğer bana başka meslekleri içerik olarak onlardan zevk alacak şekilde göstermiş olsalardı bende oyunculuk yerine başka bir iş yapabilirdim. O zaman oyunculuk çocukluktan beri istediğiniz bir şeydi… Evet. Çocukken ya basketbolcu ya da oyuncu olmak isterdim. Büyüklerim de bana ikisinin birlikte olmayacağını söylerlerdi, ben de inat ederdim. Ama gerçekten olmuyormuş. Memet Ali Alabora dostlarını nasıl insanlardan seçer, mizaç sizin için önemli mi? Dürüst, güvenebileceğim ve şeffaf insanları seviyorum. Tabii çok iyi yalancı arkadaşlarım da var, sakin ve esprili olanlarda. Nasıl oyunlar izlemeyi tercih ediyorsunuz ? Her oyunun mesaj vermesi gerektiğini düşünenlerden değilim. Ben iyi oyuncuları izlemeyi seviyorum. Bazen arkadaşlarımın oyunlarına da gitmek durumunda kalabiliyorum. Seçme şansımız her zaman olmuyor. Ama ben iyi oyuncuları izlerken keyif alıyorum. TÜRKİYE DÜNYANIN UMRUNDA DEĞİL Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz? Yurt dışına çıkıyor musunuz ya da çıktığınızda Türkiye ile karşılaştırdığınız noktalar oluyor mu? Zaman zaman yurt dışına çıkıyorum. Ama Türkiye kadar kuralsız ve her şeyin ortaya saçıldığı bir ülkeyle bir yeri karşılaştıracak bir durum yok. Türkiye kendini ne zannediyorsa, hangi alanda acayip olduğunu düşünüyorsa hiç öyle bir şey yok bence. Benim kendi kültürel durumumla baktığımda söyleyebilirim ki Türkiye dünyanın umurunda değil. Oyuncular Sendikasıyla ilgili olarak da sosyal medyada zaten oyuncuların yeterince ücret aldığını ve onların ücretleriyle ilgili neden böyle bir hak arama işine girişildiği eleştiriliyor, siz bu yorumlar hakkında neler düşünüyorsunuz? Bunların hepsi spekülasyon. Oyuncularla ilgili herkes konuşuyor. Onlarla ilgili bir sürü yanlış algı var. Kimse bir doktor ya da avukatın ücretiyle ilgili konuşmuyor. Oyuncular çok kazanıyor deniliyor ama bence öyle değil. Türkiye de 10.000 tane oyuncu var. Bu 10.000 oyuncunun şu anda 845 tanesi dizilerde oynuyor. Sadece 250 tanesi yılda 50 bin TL’nin üzerinde para kazanıyor. Bunların içindeki star dediğimiz oyuncularda yılda 1 milyonun üzerinde kazanıyorlar, ve bugün en çok kazanan oyuncu reklamlarda dahil 3,5 milyon kazanıyor. Peki bir yılda en çok kazanan diş hekimi, mimar, avukat ya da futbolcu ne kadar kazanıyor. Tabii şarkıcıları ve teknik direktörleri de sayalım. Böyle bakıldığında sektörün ne kadar büyük olduğunu ve sadece oyunculardan ibaret olmadığını da görebiliyoruz. Tabii oyuncuların bu parayı sürekli kazanmadığını da hesaba katıyorsunuz… Aynen öyle. Ve 8000 küsur oyuncu da hayatta kalma mücadelesi veriyor. Ne zaman ne olacağı da belli olmadığından çoğu oyuncunun her zaman işsiz olacağını da söyleyebiliriz. Sendika fikri oyunculuğa başladığınız anlarda mı ortaya çıkmıştı yoksa sonrasında mı düşünüp uygulamaya başladınız? Oyuncuların sendikalı olması gerektiği bu sektördeki herkesin 50 yıldır konuştuğu bir şeydir. Öncesinde Sine-Sen de bir grup örgütlü arkadaş beni davet etti böylelikle bende mücadelenin içine girdim. Oyuncular Sendikasının 1050 tane üyesi var. Ayrıca burada çalışan gönüllü 50 arkadaş var. Yani ciddi bir ekip çalışıyor. TÜRKİYE BİR KORKU ÜLKESİ Haberleri de Heberler başlığıyla, farklı formatta anlatan bir yapımda görev alıyorsunuz. Türkiye’nin durumuna bakışınız nasıl? Bence Türkiye bir korku ülkesi ve korkuyla yönetiliyor. Bu korkunun da 1980 darbesiyle geldiğini ve onun üzerine bugün yeni bir korku inşa edildiğini düşünüyorum. Bugün baktığınızda medyada yer alan herkesin korktuğunu ve basının kendine otosansür uyguladığını, artık korkunun dahi kurumsallaşmış olduğunu söyleyebilirim. Bunlar röportajlarda çok verilmese de bütün gazetelerin ve televizyonların odalarında bunlar konuşuluyor. Oyuncuların haklarını savunan bir kurumda görev alıyorsunuz, kadına yönelik şiddetin giderek artması hakkındakini düşüncelerinizi de merak ettim… Erkek egemen bir sistemde yaşıyoruz. Bu sistem de korkutmayı öngörüyor. Zaten muhafazakarlaşmayı da erkek egemen toplumlar üretir. Çünkü muhafaza etmeyi seven de erkektir. Durum böyle olunca da kadına baskı ve şiddet uygulayan bir iklim yaratıyorlar. Ulya Altıntaş Yazarın Tüm Yazıları Oyun tanıtım sayfası: Mi Minör Paylaş  Tweet
|
Tiyatro Kursu Başlıyor! 1 Mayıs'tan itibaren her ÇARŞAMBA Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!  Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin 
|
.. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
