| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Doğum Gününüz Kutlu Olsun Nisa Ablacığım, Hayat Tesadüflerle Dolu Can Murat Yaşar Şengel ![]() DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN NİSA ABLACIĞIM, HAYAT TESADÜFLERLE DOLU. Çocukluğum çok güzel bir çocukluktu. Tek hüzünlendiğim nokta, sevgili anneciğim ve sevgili babacığımın büyüklerini tanıyamamış olmamdı. Altmışlı yılların ikinci yarısı, Hava Kuvvetleri’mizin bir generali olan sevgili babacığım İstanbul’da protokolda. Yukarıda da bahsettiğim gibi bir büyük jenerasyonu tanıyamadım. Boğaziçi Köprüsü daha yok ve arabalı vapur var Üsküdar ile Kabataş arasında. Bir başka önemli konu ise galalara sayın hanımefendiler en şık tuvaletleriyle, sayın beyefendiler ise smokinleri ile giderlerdi. Anneciğimin ve babacığımın beni bırakacak kimseleri yok. Bir çözüm buldular. Nasıl mı ? Sıkı durum. Çok hoş bir çözüm. Babamın smokininin aynısını bana diktirdiler ve ben Mehmet Sıtkı Paşazade Can Murat Yaşar Şengel kulunuz iki koltuk arasında smokiniyle oturmaktayım. Babamın İstanbul’da görevli olduğu dört yıl boyunca tüm galalarda vardım efendim. Yaşım tutmamasına rağmen özel izinler alınmıştı. Oyun esnasında sesim çıkarsa hemen salondan çıkarılacaktım. Nasıl sesim çıksın ki ilk ve son ve hatta ebedi aşkımla yani “tiyatro” ile tanışmıştım. Kimlerden mi özel izinler alınmıştı ? Sayın Muhsin Ertuğrul Beyefendiden ve Sayın Vasfi Rıza Zobu Beyefendiden. Şimdilerde çocukluğumda Tepebaşı Dram Tiyatrosunda “Hisse-i –Şayia” oyununda Vasfi Rıza Zobu Beyefendiyi, Bedia Muvahhit Hanımefendiyi, Şaziye Moral Hanımefendiyi izlediğimi söylediğimde insanlar bana garip garip bakmaktalar. Tıpkı “Lucia di Lammermoor” Operasında Suna Korad Hanımefendiyi, “Çardaş Prensesi” Operasında Oya Tekin Hanımefendiyi izlediğimi anlattığım zaman olduğundaki gibi. Daha sonra babamın tayini Ankara’ya çıktı. Annem evi ve görevini sabitlediği için biz ancak tatillerde Ankara’ya babamın yanına gidebiliyorduk. Sevgili babacığım tiyatroya olan aşkımı bildiği için bizim Ankara’da olduğumuz süreçte her geceye bir aktivite yerleştirmeye çalışmaktaydı. Gene özel izinler alınmıştı tabii ki. Bu sefer izini Sayın Cüneyt Gökçer Beyefendi vermişti. Neler seyretmedim ki , örnek olarak Devlet Tiyatrosu’nda “My Fair Lady” müzikalinde başta Cüneyt Gökçer ve Ayten Gökçer olmak üzere tüm ustalar, Ankara Meydan Sahnesi’nde “Satıcının Ölümü” oyununda Yıldırım Önal ve … Ankara Sanat Tiyatrosu Salonunda İstanbul’dan yeni kurulmuş olan bir tiyatro “Nisa Serezli-Tolga Aşkıner Tiyatrosu” John Patrick’in ölümsüz eseri “Tatlı Kaçık” oyununu sahnelemekteydi. Oyun muhteşemdi. En ön sıradan Nisa Serezli’yi izlemek ışığının etkisi altında kalmamak imkansızdı. Oyun bitiminde tanışmak istedim ama sevgili anneciğim: “ Rahatsız edersin, İstanbul’da gider yeniden izleriz. O zaman sana söz tanışırsın.” demişti. Daha sonra Orduevi’ne döndük. O akşam yatağımda oyunun büyüsünün de etkisiyle devamlı olarak “Nisa, Nisa” diye sayıkladım. “Allahım senden bir tek ama tek bir isteğim var o da Nisa Serezli ile tanışmak.” diyerek dua ettim. ![]() Ertesi gün ise annemin bir ziyareti vardı. İstanbul’da yaşadığımız için görgü kuralları gereği annem dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı’nın eşini ziyaret edecekti. Sayın Hanımefendi “Can’ı bebekliğinden beri görmedim. Onu da getirirseniz çok mutlu olurum.” demişler. Annem ve ben ziyaretimize başladık. Daha önceden Komutan Köşkünü çok ziyaret etmiştim Sayın İrfan Tansel Paşamızın döneminde. Zira kendileri ailemi çok yakınları olarak kabul ederlerdi. Yıllar sonra geldiğim köşkte girişten üç basamakla aşağı doğru inilen salonda oturup çaylarımızı yudumlarken emir eri odaya girdi ve “Sayın Hanımefendi, diğer misafiriniz de geldiler.” dedi. Kapıdan misafir girdiği an ben yerimden ok gibi fırladım ve yeni gelen misafirin beline sarıldım. “Nisa’m” diyerek. ![]() Dualarım gerçek olmuştu. Çok çabuk gerçekleşmişti. Annem tekrar tekrar özür dilemekteydi. “Nisa Hanımcığım, dün gece size izledik. Can bütün gece size sayıkladı. Çok özür dilerim. Ne olur kusuruna bakmayın.” diyerek. Nisa Serezli bütün mütevazılığıyla bana kartvizitini ve tüm bilgilerini verdi. “İstanbul’da istediğin zaman beni ziyaret edebilirsin.” demişti. Hayat tesadüflerle dolu, kim derdi ki Hava Kuvvetleri Komutanı’nın eşinin Erenköy Kız Lisesi’nden sınıf arkadaşı Nisa Serezli ile tanışabilecektim. Bu sayede, hayatta ikinci annem, annemden sonra en büyük aşkım, yol göstericim, can yoldaşım, dert ortağım, arkadaşım, dostum, tutkum, idolüm, ustam Nisa Serezli ile hayat boyu sürecek dostluğum başlamış oldu. “Sevgi-Saygı-Hoşgörü” felsefem sizinle olsun. “C’est La Vie !” yani “Hayat Bu !” 12 04 2013 CAN MURAT YAŞAR ŞENGEL cansengel@hotmail.com cansengel@gmail.com Yazarın Tüm Yazıları Paylaş ![]() |
![]() Tiyatro Kursu Başlıyor! 3 Şubat'tan itibaren her PAZARTESİ Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! ![]() Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin ![]() ![]() |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|