| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Hikaye-i Surname 2010 Cüneyt İngiz Güzeller güzeli ey koca İstanbul! Nice duyguları birarada tutan, şenlikleri, eğlenceleri bir başka alem güzel İstanbul! Ramazan ayında her köşesinde şenlikleri iftardan sahura devam eden, çocukların bahçelerinde koşuştuğu, sofraların dostluğa açıldığı, memleketin her köşesinden gelenlerin nasiplenmeye çalıştığı aziz İstanbul. Güzelliklerini bir gelin gibi sunan, hoyratça harcanmayan zamanların nezaket şehri İstanbul! Şehir Tiyatroları tarafından sahneye konulan, Yiğit Sertdemir’in kaleme aldığı, yönettiği ve rol aldığı “SURNAME 2010” adlı oyun, Osmanlı döneminde meydanlarda kurulan şenlik çadırlarından, surnamelerden hareketle, her çeşit becerilerin sergilendiği bir meydan gösterisi olarak ortaya çıkıyor. Osmanlı döneminde Surname, birine ithafen tertip edilen meydan gösterileridir. Bu gösterilerde meddah, kavuklu Pişekar, Hacivat karagöz, cambaz, curcunabazlar görev alır, halkın neşeli ve eğlenceli zaman geçirmesini sağlarlardı. Bütün bu gösteriler padişah, şehzade ya da üst makamda birileri için yapıldığından hep onun adı zikredilirdi. Halk bu eğlencelerle, günün dertlerinden uzaklaşarak, hem geleneklerini yaşatır, hem de eğlenirdi. Yiğit Sertdemir’in sahneye taşıdığı bu görsel şölende, eşini kaybetmiş olan Sühendan hanım kitaplarının arasında otururken, eşinin tamamlayamadığı bir Surname bulur. Bu surname Sühendan hanım için yazılmıştır. Sühendan hanım okumaya başladıkça, okudukları canlanır ve bir bir Sühendan hanıma sunarlar kendilerini. Sühendan hanım bir yandan neler olduğunu anlamaya çalışırken, bir yandan da eşinin kendisi için yazdığı Surname’den büyük keyif alır. Surname 2010 tam bir görsel ve işitsel şölen tadında. Birbirinden güzel maskeler, dev kuklalar, sahneye tam bir grup çalışması içinde, büyük emekler harcanarak taşınıyor. Devasa kuklaların sahne aldığı oyun, birbirinden değişik müziklerle beslenerek sunuluyor. Sağlam bir ekip çalışması içinde ilerleyen oyun, hiçbir aksama ya da sekme yaşamadan tamamlanıyor. Özellikle 4-5 kişinin idare ettiği dev kuklalara taklalar attırılması, dev kuklaların belli bir denge içinde hareket ettirilmesi emeğin ne kadar büyük olduğunu ortaya koyuyor. Surname 2010’un bir başka özelliği ise günümüze taşınması. Görsel şölenin içine eklenen günümüz İstanbulbazların, yani İstanbul’da yaşayanların ortak sıkıntılarını ve hareketlerini görmek, bizlerle olan benzerliğini fark etmek ayrıca keyifli oluyor. Tıpkı eski dönemlerde her tür eğlenceli karakterin meydanlarda gösteri yapması gibi, hergün ayrı bir koşuşturmaca yaşayan İstanbul halkının da bu gösterilerden farksız olduğunu gösteriyor bize yönetmen. Öncelikle böyle bir görsel şöleni kaleme alan ve sahneye taşıyan Yiğit Sertdemir’i sonrasında Maske-kukla-kostüm tasarım işini üstlenen Candan Seda Balaban ve ekibini bolca alkışlamak lazım. Görsel olarak oldukça doyurucu bir iş ortaya çıkmış. Bir başka büyük alkış da, oyunda görev alan oyunculara. İnanılmaz bir efor ve enerji harcayan oyuncular, ekip olabilmenin başarısını taşıyorlar sahneye. Oyunun her noktasında sanki oyunculardan bir tökezlese diğerleri onu tutacakmış gibi bir his uyanıyor içinizde. Bir makinenin dişlileri gibi tamamlanıyor adeta. Ter içinde, sırılsıklam ama büyük bir dayanışma içinde tamamlanıyor oyun. Oyunun tek sorunlarından biri işitsel ögelerin haddinden fazla kulaklara gelmesi sanırım. Oyun boyunca müzikleri yüksek perdeden dinlemek bir süre sonra yorucu oluyor. Bunun dışında pek de söylenecek söz bırakmayan Surname 2010 oyununu bütün İstanbulluların seyretmesini tavsiye etmekten başka çaremiz de yok gibi görünüyor. Cüneyt İngiz Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet baysan pamay - ( 1/19/2011 ) Kesinlikle izlenmesi gereken bir oyun.Çok mu güzel,hayır ama bir İstanbul klasiği.Tüm emeği geçenlere saygılar Ali Canciğer - ( 1/29/2011 ) İzledim. Dev gibi kostümler vd., onca para. Yaratıcılık vardı çalışmada ama. Geniş kitlelere hitap edecek klasik ama sıradışı bir oyun. |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 3 Ekim'den itibaren her PERŞEMBE Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|