| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İstanbul Efendisi Cüneyt İngiz Ya Bismillah deyip çıktık yola, meraklanıp o zamanlar İstanbul’un sokaklarında neler ola, dediler ki, cinleri, perileri topladılar, kısmetleri bağladılar, sevenleri ayırdılar, kâh yeri geldi dükkanlardan kestiler müşterilerin ayaklarını, kah çarşı pazardan çektirdiler beti bereketi. Gözü yaşlı analar bıraktılar arkalarında, şekeri elinden alınmış çocuklar, yâr hasretiyle içi yanan genç delikanlılar, beyaz atlı prenslerini bulmak umuduyla çula çaputa umut bağlayan saf yürekli kızlar, bir saf bulmak umuduyla mahalleyi bekleyen feleğin çemberinden geçmiş dolandırıcılar. Derdi olan koşuverdi Kadı Efendi’nin huzuruna. Adaletin kantarını aldı eline Kadı Efendi, tartı ha tarttı. Bazen bozuldu kantarın dengesi, bazen de tam tamına tarttı, herkes layığını buldu. Her ne olursa olsun hepsi bir hayalden ibaret kaldı. Şehir Tiyatroları’nın müzikal oyunlarından Musahipzade Celal’in kaleminden çıkan “İstanbul Efendisi” sezona bütün hızıyla devam ediyor. Geçen sezon başlamasına rağmen bu sezon da büyük bir coşku ve heyecanla devam eden oyun, günümüz seyircisine geçmişten esintiler getirirken şen kahkahalar da bırakıyor yüzlerde. Uzun soluklu ve başarılı bir oyunculuk hayatının ardından yönetmenlik çalışmalarına yeni yeni başlayan Engin Alkan’ın rejisiyle sahnelenen oyunun müzikal olması, dönem oyunu olması, her ne kadar zorlayıcı etkenler gibi görünse de usta oyuncu ve yönetmen altından başarıyla kalkıyor. Oyun, kızını bir adamla evlendirmek isteyen Savleti Efendi’nin kızının başkasını sevmesi nedeniyle, evliliğe karşı çıkmasını, bir başka delikanlıyı seven genç kızın, esirci kadını araya sokarak, türlü oyun, hile ve dalavereyle babasının fikrini değiştirmesini sağlamaya çalışmasını anlatıyor. Dönemin etkisiyle, büyücülük, cincilik, pericilik oyunlarıyla, alavere dalaveresiyle Osmanlı’nın bir zamanını ele alıyor. Öncelikle üslup gereği geleneksel Türk tiyatrosu motiflerini dikkatle oyunun içine ekleyen Engin Alkan, metnin dışına da taşarak, görsel bir zenginlik katmış. Makyajlarla zamanın gerisine götürürken, yorumla da zaman zaman Ortaoyunu’ndan kesitler eklemiş, zaman zaman köyseyirlik tarzını ele almış, zaman zaman da günümüze atıfta bulunmayı ihmal etmemiş. Oyunun özellikle mûsikî bölümüyle, sadece şarkı söylemek için değil, tiyatronun gereği olan müzikle beraber oyun katma becerisini de gösteriyor. Böylece işitsel ve görsel zenginliği harmanlayarak tadına doyulmayan bir iş ortaya çıkıyor. Oyuna başlarken geçen sezon çeşitli sebeplerle rolleri değişenleri de eklemeden geçmek olmaz. Geçen sezon Salveti Efendi rolünü emekliliği nedeniyle bırakmak zorunda kalan Sezai Aydın’ın yerine geçen aynı zamanda oyunun yönetmeni Engin Alkan zor bir iş başararak, sahnelediği oyunda başrolün de altından başarıyla kalkıyor. Sesiyle, bedeniyle ve iç dinamiğiyle başarılı bir iş çıkarıyor. Safi Çelebi rolünde askere gitmesi sebebiyle rolünü bırakan Arda Aydın’ın yerine rol alan Ümit Daşdöğen rolünü çok parlatamasa da rahatsız edici bir görüntü sunmuyor, bir görev adamı gibi bulunduğu yerde işini kurallar çerçevesinde yaparak, etrafındakilerle uyum göstermeyi başarıyor. Yine Çengi Afet rolünü hamileliği nedeniyle bırakan Sevil Akı’nın yerine geçen Mahperi Mertoğlu, oyunun getirdiği büyük hareketler ve göstermeci bir şekilde zorlanmadan başarıyla bize sunuyor. Oyunun değişmeyen dinamikleri ise, rollerini oturtmanın rahatlığıyla sahnede dimdik duruyorlar. Yardımcı rolde Sevinç Erbulak çok keyifli bir rol çıkartıyor. Aynı zamanda enerjisini de kaybetmeden, iki saat boyunca rolüne devam ediyor. Önemli rollerde Derya Çetinel’in ise genç ve yeni olmasına rağmen başarılı bir tipleme çıkarttığını görüyoruz. Çengi Afet’in kızları da kah dans ederken, kah şarkı söylerken, zaman zaman da roller alırken hiç göze batmadan, abartmadan, sade ama sevimli roller sergiliyorlar. Özellikle Selin Türkmen’in, Özlem Türkad’ın rollerine dörtkolla sarıldıkları hemen fark ediliyor. Kısacası değişen rollere rağmen başarılı bir grafik çizen oyuncu kadrosunda, özellikle provalar ve çalışmalarla güzel bir grup ruhu yakalandığı fark ediliyor. Oyunun aksayabilecek her noktasında elbirliğiyle engellemek için çabalıyorlar. Profesyonel gözle bakıldığında, oyunu bir yandan sahnelerken, bir yandan da eğlenmeyi ihmal etmiyorlar. Özellikle oyunun şarkılarını söylerken ve dans ederken her birinin yüzünde o mutlu ve keyifli ifadeyi görmek, seyircinin de tatmin olmasına yardımcı oluyor. Bir alkış da oyunun müzisyenlerine. Oyunun kalabalığı gereği zaman zaman sahneye de yardımcı olan canlı müzik grubu, oyunun bir uzak parçası olmaktan çok, sanki oyunun içinde eriyip bizleri mestediyor. Zaman zaman Kadının adamları, zaman zaman sokaktaki kalabalık, zaman zaman ise müzik aletleri ve notalarıyla oyuncuların karşısındaki rol arkadaşları oluyorlar. Oyuncusu, dekoru, ışığı, ve müziğiyle bir motorun dinamosu gibi tıkır tıkır işleyen, seyredeni oyunun içine çekip iki saat boyunca neşeli, kahkahalı, şarkılı, türkülü bu oyunu mutlaka seyretmenizi tavsiye ederim. Günün sıkıntılarından iki saat için bile olsa uzaklaşmaya yardımcı olacak, Şehir Tiyatroları’nda uzun soluklu bir yolculuğu olmasını dilediğimiz başarılı müzikal. İYİ SEYİRLER, Cüneyt İngiz Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet - ( 1/6/2010 ) Merhaba Cüneyt Bey.Oyun hakkındaki eleştirilerinizi okuduktan sonra geçtiğimiz sezon İstanbul Efendisini izlemiş ve çok beğenmiş bir seyirci ve tiyatro öğrencisi olarak oyunda -İrfan - karakterine can veren Çağlar Çorumlu hakkında herhangi bir yorum yapmadığınızı farkettim. Oyunu izlediğimde Sezai Aydın,Sevinç Erbulak ve Özlem Türkadla beraber Çağlar Çorumlunun performansınıda olağanüstü bulmuş ve kendisini Kağıthane Sadabat sahnesindeki yüzlerce izleyici gibi ayakta alkışlamıştım. Bu oyuncu ve rol hakkında olumlu veya olumsuz neden herhangi bir görüş bilidirmediğinizi bir okur,izleyici ve öğrenci olarak merak ediyorum.saygılarımla..iyi çalışmalar.. YAZAR - ( 1/7/2010 ) Sevgili okurum, oyunun kadrosu çok kalabalık olduğundan ve tek tek hepsini yazmaya kalksam epey zaman alacağından, fark ettiğiniz üzere, bir paragrafta bütün ekibe övgüler yazdım. Çağlar Beyde aynı övgüleri hakediyor ve bunu da belirttim. Kesinlikle bir artniyet yoktur. Kendisi Şehir Tiyatrolarının en iyi oyuncularındandır. mert - ( 1/7/2010 ) sayın YAZAR çağlar çorumlu şehir tiyatrolarının en iyi oyuncularındandır derseniz oraya kocaman bir soru işareti koymak gerekir. belki en parlayan genç oyuncularından biri olabilir ama en iyi iddiasındaysanız ya sizin şehir tiyatrosundaki oyuncular hakkındaki bilginizi ya da iyi oyuncunun ne olduğunu tartışmamız gerekir diye düşünüyorum... YAZAR - ( 1/7/2010 ) Polemik yaratmak ve huzursuzluk çıkarma niyeti hissedildiğinden bundan sonraki yorumlara cevap vermeyeceğim. Doğan - ( 1/8/2010 ) İlk yorumun yazarı olarak açıklamanız için teşekkür ediyorum..iyi çalışmalar.. jülide ilki artemiz - ( 3/10/2010 ) zevk ve kahkahayla izlediğim istanbul efendisi oyununda ,muhteşem performans gösteren tüm oyuncuları ,özellikle engin alkan -ı tebrik ediyorum. |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 3 Ekim'den itibaren her PERŞEMBE Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|