| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Türk Tiyatrosu ve Münir Özkul (1) Hayati Asılyazıcı Tiyatro ve sinema sanatçısı olarak Münir Özkul’a bakıldığında olağan üstü yükselen bir grafiği vardır. Türk Tiyatrosu’nun özel ve öznel oyuncularından biridir. Muhsin Ertuğrul’un kurucusu olduğu Yapı Kredi Bankası’nın sponsorluğu altında Türk Tiyatrosu İstanbul’da özel bir perde açmıştı. Muhsin Ertuğrul dört yıl süreyle kaldığı Sovyetler Birliği’nde Moskova Sanat Tiyatrosu’nda Stanislavski ve Nemiroviç-Dançenko ile çalışmalarını sürdürmüştü. Ülkemize döndüğünde kurucusu olduğu Türk Tiyatrosu’na Stanislavski Yöntemi’ni getirmişti. Münir Özkul ilk tiyatro çalışmalarını Bakırköy Halkevi’nde gerçekleştirmişti. İki yıl kaldığı Ses Tiyatrosu’nda sıkılmış, soluğu Muhsin Ertuğrul’un yönettiği Küçük Sahne’de almıştı. Yirminci yüzyılın modern tiyatro yöntemi olan Stanislavski Yöntemi ile Küçük Sahne Tiyatrosu’nda tanıştı. Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar adlı oyununda dikkati çekmiş ve oyunculuğu ilgi uyandırmıştı(1951). Rol arkadaşları arasında Nevin Akkaya, Sadri Alışık, Cahit Irgat ve Şükran Güngör vardı. Bu sanatçıların her biri tiyatromuzun gelişiminde önemli katkılar sağlayacaktı. Münir Özkul Fareler ve İnsanlar ile kendini kanıtlamış, M. Ertuğrul’un gözünde çağdaş tiyatronun karakter oyuncusu olarak adını öne çıkarmıştı. Büyük oyunculuğun çizgileri, yönetmenine göre başrol oyunculuğunun yolunu açmıştı. Arpa Ambarı(1953) Münir Özkul’un olağan üstü yorumuyla uzun süre afişte kalacaktı. Başrolünü oynadığı bu oyun Özkul’un ilk önemli aşamasıydı. Özkul, Şehir Tiyatrosu’na geçer ve Refik Erduran’ın Deli adlı oyununda rol alır (1957). Oyundaki diğer rol arkadaşları Behzat Butak ve Vasfi Rıza Zobu’ydu. Arpa Ambarı’ndan sonra, ‘Deli’deki rolü küçük bir karakterdi. Profesyonelce görevini yaptı ve dönem sonunda İstanbul Şehir Tiyatrosu’ndan ayrıldı. M.Ertuğrul Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevine getirilince Münir Özkul’u Ankara Devlet Tiyatrosu kadrosuna aldı. Orada J.Anouilh’un Ankara Devlet Tiyatrosu’nda ilk kez sahnelenen Toreadorlar Valsi, Münir Özkul’u büyük başarıya taşıyan ve Ankara tiyatroseverlerin beğenisini kazanan oyun oldu(1960). Ankara havasına uyum sağlayamayan Özkul, bir dönemden sonra yeniden İstanbul’a geldi, tiyatro ve sinema yaşamını İstanbul’da sürdürdü. Arkadaşlarının isteği doğrultusunda Aksaray Bulvar Tiyatrosu’nu kurdu ve oyunlar sergilemeye başladı (1961). Bu topluluk bir dönem sonunda Münir Özkul Bulvar Tiyatrosu adını aldı. Yoğun ilgi gören oyunlar sergilendi. Bu oyunlardan biri de kapalı gişe oynanan Toreadorlar Valsi’dir. Daha sonra Beyoğlu Karaca Tiyatro’da Aşk Aşk Aşk adlı oyunla perdelerini açtı (1964-65). Münir Özkul sinemada da aranan ünlü bir oyuncu olduğu için bir süre kendi tiyatrosuna ara verir, filmlerde rol alır. Münir Özkul’un sinema yaşamı başlı başına ayrı bir yazının konusudur. Çünkü dört yüz filmde oynayan ender sanatçılarımızdan biridir. Münir Özkul, Haldun Taner ve Çetin İpekkaya ile birlikte Bizim Tiyatro adlı bir topluluk kurdu (1969). Nişantaşı LCC Tiyatro Sahnesi’nde Haldun Taner’in yazdığı, Çetin İpekkaya’nın yönettiği Sersem Kocanın Kurnaz Karısı adlı oyunu büyük ilgi gördü. Münir Özkul’un Türk tiyatro tarihine geçecek olan ‘Fasulyaciyan’ karakterini yarattı. İkinci kez İstanbul Şehit Tiyatroları’na girinceye kadar (1977) sinemada da yıldızlaştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’na Genel Sanat Yönetmeni görevine atanır atanmaz ilk işim, Münir Özkul’u Şehir Tiyatroları kadrosuna katılmasını sağlamak oldu. Bir filmin çekimindeydi. Filmdeki rolünü bitirir bitirmez tiyatroya geldi. Çetin İpekkaya’nın bütün hazırlıklarını tamamladığı, Haldun Taner’in yazdığı Sersem Kocanın Kurnaz Karısı adlı oyundaki Fasulyaciyan rolü ile provalara başladı. Oyun, ramp ışıklarına çıkar çıkmaz bir izleyici patlaması görüldü. Harbiye Tiyatrosu hangi oyun sahneye konulursa konulsun izleyici açısından şanssız bir sahneydi. Zaman zaman bir haftada iki oyun oynanmasına karşın, izleyicisi az bir tiyatroydu. Münir Özkullu Sersem Kocanın Kurnaz Karısı, Harbiye Tiyatrosu’nu (Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu) yoğun izleyici kitlesiyle buluşturdu. Gişede, haftalar boyunca kuyruklar oluşuyordu. Münir Özkul ile birlikte oyunun kadrosu çok başarılıydı.. Hayati Asılyazıcı Aydınlık Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 3 Ekim'den itibaren her PERŞEMBE Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|