| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nun açılışında Muhsin Ertuğrul'u öldürdüler! Nasıl mı?
Nedim Saban




Yenilenen Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin açılışında yurtdışında olduğum için, katılamadım. Eleştirilerim, korkularım olmakla beraber Kadir Topbaş'ın İstanbullulara layık bir sahne yaptığını duydum. Kendisine teşekkür etmiyorum. Teşekkür etmiyorum, çünkü bu İstanbul gibi bir medeni kenti yöneten, bu kadar büyük bir sorumluluk almış kişinin görevidir. Ancak bir İstanbullu olarak onur duyuyorum. Kentimizin yeni bir salona kavuştuğu için gururluyum.

Tiyatronun kongre vadisi içinde yer alması ile ilgili olarak ciddi endişelerim var. Burada perdenin yılın her gününde açılmayacağı ile ilgili korkularım sürmekte! IMF kongresinde yaşananlar ortada. Gelecek hafta kongre vadisinin ihalesi yapılacak, bu konudaki endişelerimin de haksız olduğunu umuyor ve konuya Sabah Gazetesi'nde, belediyenin açıklamalarıyla birlikte yer veren Nazlı Ilıcak'a teşekkür ediyorum.

Açılışa katılamadığım için, pekçok galada yaptığım gibi, Türk Eğitim Vakfı'na çeleng bağışında bulundum. Çelengi içeri almışlar, almamışlar, bu konu beni çok ilgilendirmiyor. Çiçek göndermememin nedeni güvenlik nedeniyle içeri alınmayacağını bilmemdir, ancak TEV çelengi de bu nedenle alınmadıysa anlayışla karşılarım. Kaldı ki önemli olan, bağışın yerine ulaşmış olması, iyiniyetli yaklaşımımın da iletilmiş lmasıdır. Zaten yetkililer de sadece protestocu olarak benim çelengimin değil, başkalarının çelenglerinin de alınmadığını söyleyince, konu çözümlenmiş oluyor.

Başkan, keşke protesto edenleri teşhir etme hatasına düşmeseydi konusundaki görüşümde ısrarlıyım çünkü protesto etmek demokratik bir haktır, kaldı ki bir siyasi parti ya da görüş değil, hiçbir şeffaf politika uygulanmadan , hiçbir açıklama yapılmadan bir tiyatronun yıkılmasını protesto etmeyenleri protesto etmek lazım!

Şimdi sırada protesto edilmesi gereken başka bir konu var!

Bilindiği gibi, tiyatro 18 Ocak'ta "Keşanlı Ali Destanı" ile açılacaktı. Ben, Birgün Gazetesi'ndeki haftalık köşemde, başbakanın da açılışa katılacak olması nedeniyle, oyun programının değişeceğini yazmıştım. "Keşanlı"nın o gün oynanamayacağını ben onbeş gün öncesinden biliyordum, ancak sanırım başbakana söyleyemeyi unutmuşlar ; Sayın Erdoğan canlı yayında , oyunların adını karıştırdı.

Bir başbakanının bir tiyatro açması çok önemli, sevindirici, aydınlık bir olay. Hele hele Tayyip Erdoğan'ın imajı için ciddi ve olumlu bir katkı! Bizde ne sağcı, ne solcu, ne liberal, ne demokrat siyasetçiler fazla oyun izlemez, hatta tiyatro sözcüğünü kifayetsiz biçimde, aşağılayıcı şekilde e kullanırlar. Onun için, 16 Ocak günü çok önemli bir gündü.

Üstelik aynı gün, Avrupa Kültür Başkenti'nin açılışı dünya televizyonlarına yansıyordu. Keşke bu kadar büyük bir fırsat, başbakan tarafından daha iyi kullanılsa, basın danışmanları kendisine konuyla ilgili daha iyi brief verselerdi.

Hep diyorum ya, gerek tiyatronun yıkım süreci, gerek sanat politikaları meselelerinde yanlış kişiler, siyasetçilere abuk sabuk bilgiler verdiler,bilimsel veriler yerine yanlış haberler uçurdular, düşmanlığı körüklediler. Herşeyi bırakın, entellektüel birikimi olan, koskoca Ekrem Dumanlı bile , Zaman Gazetesi'nde Tartuffe'u Nazım Hikmet'in yazdığını söyleyerek, ödenekli tiyatro repertuarlarını eleştirdi, kimsenin çıtı çıkmadı. Halbukki tiyatroyu bilmek şart değil, yazıyı gazeteden birine okutsa bile iş halolacaktı.

Bir siyasetçinin tabi ki tiyatro ile ilgili her detaya hakim olması beklenemez ama yetkin kadrolar kurarak, bütün olası krizleri rahatlıkla yönetebilir. "Keşanlı Ali" yerine, bu yıl Şehir Tiyatroları'nın en iddialı oyunlarından biri olan "İntiharın Genel Provası"nın oynanacağının başbakanın kulağına fısıldanması çok mu zordu?

Bir Deniz Baykal böyle bir açılışa gelse, bırakın yanlış oyun adı söylemeyi, izleyeceği oyunla ilgili iki cümle bile ederdi, "İntiharın Genel Provası"nın neyi anlattığını anlatırdı. Biz de ona Türk solu olarak nasıl intihar ettiğini söyler, geyik yapardık. Belki, o da bizi azarlar ama sanatçıları sevdiği için, sonunda af ederdi. Rahmetli Erdal İnönü olsa intihar esprisinin üzerine espri katar, çeşitlemeler yapardı Demirel gelse ve Keşanlı'nın oynanamayacağını duysa, "Keşanlı Rahşan affından yararlanamamış, hapisten çıkamamış, o yüzden başka oyun vaarmış" diyerek durumu kurtarırdı.

Yalnız, tiyatro adına kurtarılamayacak bir başka durum var!

Muhsin Ertuğrul gibi onurlu bir hoca, tiyatroda perdenin geç açılmasına müsade etmeyen biriydi. Rivayet odur ki,Atatürk bile, oyuna geç kaldığı için, fuayede ikinci perdeyi beklemiştir.

Şimdi, siz Harbiye'de tiyatro açıyorsunuz diye, Ümraniye'de ne hakla 40 dakika perde bekletirsiniz beyler? Pardon ama, Ümraniye'deki seyircinin ne günahı var? Bilet almamış mı, evinden zamanında çıkmamış mı, en güzel kıyafetini giyerek tiyatroya yetişmemiş, cep telefonunu 14.59'da kapatarak oyunun 15.00'da başlamasını beklememiş mi? Herşeyi bırakın, 28 Mart günü sandığa gidip, oy kullanmamış mı? Ümraniye'deki adam, adam değil mi yahu?

Sabah Harbiye'de tiyatronun açılışında intiharın genel provası'nı yapıyorsunuz, öğleden sonra Ümraniye'de perdeyi 40 dakika geç açarak o seyirciye kurşun sıkıyorsunuz.

Neymiş efendim, protokol telaşesi nedeniyle oyun yetişmemiş. Buyrun burdan yakın! Türk tiyatrosu'nda bir ilk! Ayşe Hanım'ın kuru fasulyesinin yetişmemesi değil, Darülbedayi geleneğindeki perdenin yetişmemesi sözkonusu olan. O perde ki sıkıyönetimde, askeri darbede, terörde, ölümde, hastalıkta, cenazede, her koşulda, yıllardır her gün tam zamanında açılmıştır!

Muhsin Hoca görse üzülürdü, tiyatroyu açan ve Muhsin Hoca'yı Türk kültüründeki değerler arasında sayan başbakanınız ve belediye başbakanınız duysa kızardı.

Sabah 11.30'da, çocuk oyunu saatinde Avrupa yakasında oynanan oynunun Anadolu yakasında teknik olarak yetişmesi mümkün değil, bunu anlayabiliyorum. Ancak ille de repertuardaki koca bir oyunu yetiştirmek zorunda değildiniz ki. Kaldı ki bu kadar özel bir güne, özel bir performans daha çok yakışırdı. Zaten sabah saatlerinde bu kadar derin bir oyunu bu kadar yoğun kafalara izlettirmek çok zor olsa gerek!

O açılışa katılan sanatçılar arasından pekçoğu sırf o seçkin kalabalığa performans yapmak için can atardı , rica etseniz sanırım kırmazlardı! Zihni Göktay usta Lüküs Hayat'tan bir pasaj oynardı, Ayla Algan yıllarca çalıştığı "Faust"'tan bölümler sunardı, Rauf Altıntak gibi değerli bir gelenekselci ortaoyunu sanatından örnekler gösterirdi, açılışta gözüme çarpan özel tiyatro sahiplerinden Dilek Türker" Latife"'den bölümler oynar, Ulvi Alacakaptan da kendi tiyatrosundan bir kolaj yapardı. Hem daha çeşit çeşit, rengarenk bir açılış olur, hem herkes memnun ayrılır, hem de en önemlisi Ümraniye'de perde saatinde açılınca, Muhsin Ertuğrul'un ruhu şad olurdu. Sanırım, Muhsin Hoca'nın eşi, Handan Ertuğrul'un teşekkürü de tam yerini bulurdu.

Harbiye'de intiharın genel provasını yapıp, Ümraniye'de seyirciyi öldürmek hiç ama hiç yakışmadı.

16 Ocak 2010, Şehir tiyatrolarında perdenin 40 dakika geç açıldığı gün, intiharın genel provası değil, Türk tiyatrosu'nun düpedüz intihar ettiği gündür

Nedim Saban

Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Ömer Doğanlı - ( 1/19/2010 )
Sebebi ne olursa olsun tiyatro perdesinin geç açılmasını oyunun geç başlamasını kabullenemiyorum. Hele hele Muhsin Ertuğrul gibi büyük ustadan ders almış birisi olarak hiç kabullenemiyorum.

ayşegül sevenay - ( 1/20/2010 )
en acısı da rossenbergler ölmemeliyi oynayan ayla alganın şapır şupur emine erdoğanı öpmesidir. 1402’likler bu hale mi gelecekti?

Cemal - ( 1/22/2010 )
Vah ki ne vah...
İlle olumsuzlukları göreceğiz ille...
Koskoca sahne açılmış... Hala eleştiri, nereye kadar...


Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 15
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Devrimin Ayak İzlerini Küba'da Sürmek... (Üstün Akmen) - 1/29/2010
  • Ezilenlerin Kısık Sesi - Hizmetçiler (Cüneyt İngiz) - 1/29/2010
  • Vanilyalı İlişkiler ve Küba'nın Havanası'ndan Genco Erkal Resitali (Üstün Akmen) - 1/28/2010
  • Ümraniye Kültür ve Sanat Merkezi'nde Çocuk Tiyatrosu (Ceren Okur) - 1/28/2010
  • Doğum Günüm Bugün (Yurdagül Yurtseven) - 1/26/2010
  • Öfke kusan bir -Şölen- (Rengin Uz) - 1/26/2010
  • Kendisi ile Zenginleşecek bir Oyun: Resmi Geçit - Semaver Kumpanya (Melih Anık) - 1/24/2010
  • İBBŞT Çocuk Tiyatroları Birimi'nden Örnek Bir Oyun: Kazuu (Ceren Okur) - 1/24/2010
  • İstanbul 2010 Kültür Başkenti Üzerine Yazı-Yorum (Yurdagül Yurtseven) - 1/22/2010
  • Böyle Oyunlarla Seyirciye Yazık Ediliyor: Fesleğen Çıkmazı (Üstün Akmen) - 1/20/2010
  • Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nun açılışında Muhsin Ertuğrul'u öldürdüler! Nasıl mı? (Nedim Saban) - 1/19/2010
  • Ergün Işıldar'dan Gizli Oturum (Sartre) - İ.B.B.Şehir Tiyatroları (Melih Anık) - 1/18/2010
  • Muhsin Ertuğrul-Nazım Hikmet-Memleket-Millet (Yurdagül Yurtseven) - 1/18/2010
  • Hakan Gerçek Güneşe Uçuyor, Uçarken Düşmüyor: Van Gogh (Üstün Akmen) - 1/18/2010
  • Özür Dilerim Başkanım (Nedim Saban) - 1/14/2010
  • Nemanız Az Mı Geldi? (Arif Akkaya) - 1/14/2010
  • Pornografi: Sıradan İnsanlar, Karmaşık İlişkiler… (Rengin Uz) - 1/14/2010
  • Haluk Bilginer ve 7 (Şekspir Müzikali) (Yurdagül Yurtseven) - 1/14/2010
  • Sokağa Çıkma Yasağı (Metin Boran) - 1/14/2010
  • İBBŞT Çocuk Biriminden Bir Oyun: Benim Arkadaşım Yok (Ceren Okur) - 1/14/2010
  • İskender Pala'nın Yalnızlığı - Katre-i Matem (Hülya Karakaş) - 1/11/2010
  • Belediye tiyatrolarına baskı dinmiyor! Afyon tiyatrosuz kaldı! (Nedim Saban) - 1/7/2010
  • Yanılgılar prensi İskender Pala! (Kemal Kocatürk) - 1/7/2010
  • Ödenekli Tiyatroların Ödeneksizleştirilmesi (İskender Pala Yaklaşımına Bakış) (M. Ergün Işıldar) - 1/7/2010
  • İhsan Devrim'in Ardından... (Moderatör) - 1/6/2010
  • VAHŞET TANRISI: Fazlasıyla medeni bir uzlaşma! (Rengin Uz) - 1/6/2010
  • Benim Komik Dedişlerim - Mavi Uçurtma Komedi Tiyatrosu (Ceren Okur) - 1/5/2010
  • İstanbul Efendisi (Cüneyt İngiz) - 1/5/2010
  • Ay Işığında İlk ve Son Tango (Deniz Zengin) - 1/3/2010
  • Bir Aynadır Shakespeare (Yurdagül Yurtseven) - 1/3/2010
  • Kendi Ateşleriyle Çevrelenmiş Akreplerin Öyküsü: Quintet (Üstün Akmen) - 1/3/2010
  • Kendi Ateşleriyle Çevrelenmiş Akreplerin Öyküsü: Quintet () - 1/3/2010
  • Ali Taygun'a Saygı (Metin Boran) - 12/29/2009
  • Çikületa Ayten ve S.K. (Yurdagül Yurtseven) - 12/29/2009
  • Yar Bana Bir Eğlence (Ayşe Müge Gerdan) - 12/29/2009
  • Cüneyt Gökçer’in Ardından Bir Yorum (Hakan Yozcu) - 12/29/2009
  • Bozuk Düzen (Cüneyt İngiz) - 12/29/2009
  • Lursin Sokağı Cinayeti (Dündar İncesu) - 12/25/2009
  • Atatürk …….. Merkezi (Nedim Saban) - 12/25/2009
  • Kent Oyuncuları -Bu Devirde Cimrilik Kaçınılmaz- Diyor: Cimri (Üstün Akmen) - 12/24/2009
  • Cüneyt Gökçer'in Ardından... (Moderatör) - 12/24/2009


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    1 Mayıs'tan itibaren her ÇARŞAMBA Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..