| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Sanatın Doğası
Yurdagül Yurtseven




İnsanlar annesine ve babasına değil de daha çok yaşadığı zamana benzermiş… Hakikaten öyle… Biz seksen kuşağının çocukları birbirimizi bulduğumuzda konuşmamızdan, hareketlerimizden anlarız yani aynı notalardan konuştuğunuzda şarkınızda aynı oluyor, aynı duyguyu, mantığı hissedebiliyorsunuz. Bizim zamanımızda şöyle şöyleydi gibi geleneksel bir cümle kullanmadım hiçbir zaman ta ki şu ana kadar…
Benim bu klişe cümleyi kullanmama sebep tabiî ki eskilerin dediği gibi zamane gençleri…
Cümlelerim Chat, Msn, Oyun… vs gibi teknolojiyi zevk-keyif amaçlı kullananlara… Harflerimin kuyruklarının sivrilmesine neden ise genç arkadaşlarımızın fikir üretebilecekleri, proje yaratabilecekleri, idealist olabilecekleri, okullarına daha bir önem vermeleri gerektiği zamanlarda zamanlarını boşa harcamaları…
Tiyatroya gidenlerin sayısı oldukça az bunu biliyorum… “Yahu 20 TL bilete vereceğime gider hamburger yerim, şu kıyafeti gördüm onu alırım, futbol maçına giderim… vs
Bazıları da çok pahalı bulurlar fakat internete ayda 35 TL öderler hatta ceplerinde birinci sınıf cep telefonuyla konuşurlar…
Lisede ki bu tarz gençliğin geleceğini pek parlak görmüyorum. Teknolojiyi iyi yönde kullanabilmek becerisini maalesef lise gençliğinde yok. Oysa İngilizce hatta diğer dilleri dahi internet sayesinde öğrenebilirler. Sanat, müzik, edebiyat, felsefe, bilim... vs bu yöndeki meraklarını iyi bir şekilde geliştirebilirler. Hiç unutmam gittiğim bir tiyatro oyununda yanımda ki koltukta oturan onyedi yaşlarında genç bir kız vardı. Ayakları neredeyse paralelinde bulunan seyircinin ayaklarına değecek kadar uzatmış kısaca salaş bir oturma şekli vardı. Saygısız, iğreti bir görüntüydü. Bir ara elindeki cep telefonuyla mesajlaşmaya başladı. O kadar dikkatimi dağıttı ki oyundan koptum bir an ve inanın sahnede olsaydım ve bu genç arkadaş ön taraflarda otursaydı tepkim nasıl olurdu bilemiyorum…
Öğretmenlerini cep telefonuyla kameraya alıp video sitelerine yükleyip dalga geçmeyi maharet, yetenek sanan böylesi gençlerden maalesef beklenir… Sizler sınıfta size günaydın, merhaba diyen öğretmeninizin gözlerine bakarken utanmayanlardansınız biliyorum bırakın öğretmenlerinizi yahu Baş Öğretmeninizden de mi utanmıyorsunuz? Onun Türkiye’nin geleceğine umutla bakan mavi gözlerine bakarken…

Kültür ve sanatın hiç mi cep telefonunuz kadar, sigaranız kadar değeri yok…

Daha ne kadar damarlarınızdaki asil kanı zehirleyeceksiniz bu fasa fiso işlerle…

Büyük küçük bütün seyircilerden rica ediyorum oyun başlamadan evvel yapılan konuşmayı iyice algılayınız birazcık sahnedeki emeğin tozuna saygınız varsa eğer, telefonunuzu kapatınız.
Lütfen teknolojiyi “rahatsız etmek…”eylemi için kullanmayınız.

Ve düşünüyorum kültürden, sanattan yoksun bu genç arkadaşlarımız geleceğin anneleri-babaları olacak ve onlardan doğacak çocukların halini düşünmek dahi istemiyorum.
Sadece suçu tabii ki onlarda görmemek lazım annelerde de var. Eminim saçma sapan kadın programlarını, kalitesiz dizileri, magazin programlarını izlerlerken bir yandan da çocuklarıyla ilgileniyorlardır. Merak ediyorum da masaya yaptığı yemekleri servis ederken bir yandan da dekolteli göğüslerini masaya sunan yarışmacılardan oluşan garip yemek programlarını izleyerek kız çocuklarına yemek yapmayı mı öğretiyorlar…
Çocukların bilinçaltı çok farklı işliyor yerine göre değişiyor. Size oldukça uslu gelebilir evde fakat okul içinde daha farklı davranabilir. Önemli olan bu bilinçaltını çözebilmektir. O yüzden çocuklarınızın iç dünyasını saçma sapan programlar izleyerek çözemezsiniz, onlara yardımcı olamazsınız. Çocuklarınızla birlikte mümkün olduğunca sanatı paylaşın, tartışmasını yapın… Gitar ya da bağlama öğrenmek istiyorsa ya da dans öğrenmek istiyorsa… vs yönlendirin, özendirin, cesaretlendirin… Mümkün olduğunca doğayı paylaşın, kamplara katılın, doğayı algılamasına yardımcı olun… Çünkü doğayı ne kadar erken algılayabilirse o kadar erken insanın özünü kavrayabilir, insancıl olabilmek adına daha güzel adımlar atar, en azından farklılığa tahammülü öğrenir. Sanatı daha iyi anlar ve hisseder. Yani DOĞA= İNSAN=SANAT mümkün olduğunca bu olguyu aşılamaya çalışın.

Henüz lise öğrencisiyken Beethoven’ın hayatını anlatan bir film izlemiştim ve beni etkileyen ve hâlâ unutamadığım bir sahne vardı. Beethoven piyanosunun başındayken yeni bir melodi keşfetmeye çalışıyordu… Sürekli çalıyordu fakat bir şey çıkmıyordu… Ortaya çıkan melodiyse onu tatmin etmiyordu çünkü hissedemiyordu tam olarak… Ve piyanonun başında o kadar hırçınlaşmıştı ki o halde evinden koşar adımlarla çıktı. Ardında müthiş manzaraya sahip bir ağacın gövdesine sırtını dayadı ve yere çöktü ve doğanın sesini hissetmeye çalışıyordu… Çünkü sağırdı… Bunu kendisinde büyük bir eksiklik olarak gördüğü içindi belki... Ağaçlarda dans eden yaprakların hareketlerini inceliyor bir yandan da yavaşça yağan yağmurun küçük damlalarının biriken su birikintisine olan temasına bakıyor, oluşan spiral görüntüye ve yağmur damlalarının sesini hissetmeye çalışıyordu ve sonra sağ elini yavaşça bir sağa bir sola doğru hareketlendirmeye başladı o anda hissetmişti aradığı melodiyi ve elindeki kâğıda işlemeye başladı notaları ıslak parmaklarıyla… Ve büyük hırçınlıkla çıktığı evinin kapısından büyük bir mutlulukla girdi, piyanosunun başına geçti ve hangi melodiyi keşfetti biliyor musunuz?

Ben de bu yazıyı zaten Fur Elise eşliğinde yazmıştım.

Alkışlarımla,

Yurdagül Yurtseven

Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Melek T. - ( 4/12/2009 )
Yine mükemmel bir yazı...Geleceğin en iyi yazarlarından belki de sanatçılarından biri olabileceğiniz gibi aynı zamanda geleceğin en iyi annelerinden biri olacaksınız bundan eminim... Tebrikler...Böyle devam edin ve kalitenizden müthiş kişiliğinizden o güzel yüreğinizden ödün vermeyin...

ÖZGE - ( 4/16/2009 )
bn 15 yaşındyım ve sizin söyledikleriniz cidden doğru benim annem ve babam mümükün olduklarınca bişzi yönlendirmeye çalışıo annelerde ve babalarda pek suç yok onlar yasakladıkça bizler yapmak istioruz veya gizli gizli yapıoruz ...söyledikleriniz çok hoşuma gitti birden yanlış yaptıklarım aklıma geldi bu yazınız için sizden çok teşşkür ederim :):)

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 391
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Ne Yapar… Ne Ederim? (Yurdagül Yurtseven) - 4/18/2009
  • Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza Açık Mektup: 1 Mayıs'ı Taksim'de Hep Birlikte Kutlayalım (Savaş Aykılıç) - 4/17/2009
  • 2008-2009 Tiyatro Ödülleri….. ÖDÜL Mevsimi Geldi (Melih Anık) - 4/16/2009
  • Kış Gelmeden - Diyarbakır DT (Ahmet Olcay) - 4/16/2009
  • Kırmızı Pazartesi - İBB Şehir Tiyatroları (Melih Anık) - 4/15/2009
  • Şehir Tiyatroları'nda Sansür Yasaklandı! (Nedim Saban) - 4/15/2009
  • Aydın Doğan Vakfı Ödüllerine Devlet Şürekası Katılmadı, Kereviz, Lahana, Pırasa Şaşakaldı (Nedim Saban) - 4/13/2009
  • Seyircisini Düş Kırıklığına Uğratmayan Yönetmenin -CABARET-si (Üstün Akmen) - 4/13/2009
  • 27 Mart Herşeye Rağmen Bayram (Uğur Çakıroğlu) - 4/13/2009
  • Küçük Genny Efsanesi (Üstün Akmen) - 4/11/2009
  • Sanatın Doğası (Yurdagül Yurtseven) - 4/11/2009
  • Tiyatroda Günlük - 9 Nisan 2009 (Melih Anık) - 4/9/2009
  • Kabare – İstanbul Şehir Tiyatroları (İsmail Can Törtop) - 4/9/2009
  • Tiyatro Dünyası, Kendi Gök Kubbemiz oyunundaki sansür tartışmasına son noktayı koyuyor (Tiyatro Dünyası) - 4/7/2009
  • İki Oyun (Cimri ve İstanbul Efendisi) ve -Yönetmen-in Kafasındaki Seyirci… (Melih Anık) - 4/7/2009
  • Orhan Aydın'ın 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde AKM Önünde Yaptığı Konuşmanın Metni (Orhan Aydın) - 4/6/2009
  • Kendi Gök Kubbemiz - Topal Ördek (Rıfkı Demirelli) - 4/5/2009
  • Aşk (İçin Her Şeyi Yaparım Bunu Yapmam) ve Tanrıların Şafağı (Üstün Akmen) - 4/5/2009
  • Adana Devlet Tiyatrosu'nda Modern Pygmalion Öyküsü: Rita (Üstün Akmen) - 4/3/2009
  • Zaten Aktör Dediğin Nedir Ki? (Fatih Ermiş) - 4/3/2009
  • Padişahın Dadısı Korku Olunca Başına Neler Gelir: Deli İbrahim (Üstün Akmen) - 4/1/2009
  • Kırmızı Pazartesi (Fatih Ermiş) - 4/1/2009
  • Yaşamın Sesi (Tuncay Özinel) - 3/31/2009
  • Nazım Hikmet'in Sırtından Para Kazanılır Mı, Oy Mu Çalınır? (Üstün Akmen) - 3/30/2009
  • Geç Kalmış Değilsiniz (Mehmet Çetinkaya) - 3/30/2009
  • 6. Koğuş - Adana Devlet Tiyatrosu (Ahmet Olcay) - 3/30/2009
  • Yalancılar Koğuşu (4-7 kişilik oyun) (Abdurkadir Bal ) - 3/30/2009
  • Tiyatro Cef'in İlk Oyunu, İlerisi İçin Umut Vermiyor: Letafet (Üstün Akmen) - 3/29/2009
  • Yaban Ördeği ve İbsen Üzerine Kısa Bir İnceleme (Öznur Çetin) - 3/28/2009
  • Marx’ın Dönüşü – Dostlar Tiyatrosu (Selin Seyhan/Funda Sancar) - 3/28/2009
  • Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Uluslararası Bildirisi (Roberto Frabetti) - 3/28/2009
  • 27 Mart 2009 - AKM Önündeki Konuşma Metni (Nedim Saban) - 3/28/2009
  • Dünya Tiyatro Günü (Yurdagül Yurtseven) - 3/27/2009
  • Tiyatroyu da Tiyatrocuları da Seviyorum (Nuran Becerikli) - 3/27/2009
  • Yakın Doğu Üniversitesi, 27 Mart Dünya Tiyatro Bildirisi (Hilmi ÖZEN) - 3/27/2009
  • 27 Mart 2009 Dünya Tiyatro Günü Bildirisi - Augusto Boal (Augusto Boal) - 3/26/2009
  • 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde HADİ ÇAMAN'A MEKTUP (Rengin Uz) - 3/26/2009
  • Yeşim Özsoy Gülan'ın Sessizleştirilen Topluma Tepkisi: Noter (Üstün Akmen) - 3/25/2009
  • Böyle Sansür Görülmedi! - 2009 Sansür Yılı (Kemal Oruç) - 3/25/2009
  • Eskişehir Günlükleri - Kendi Gök Kubbemiz (Rıfkı Demirelli) - 3/24/2009
  • Yeni Bir 27 Mart... (Orhan Aydın) - 3/24/2009


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    12 Şubat'tan itibaren her PAZARTESİ Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..