| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
SEYİRCİYİ NADASA BIRAKMAK
Ali Çakır



Günümüzde tiyatronun dert yandığı acaba seyirci sıkıntısı mı? Yoksa tiyatroya sahip çıkılmaması mı? Tiyatroların bu dönem seyirci sıkıntısını pek yaşadıklarını düşünmüyorum. Zira birçok oyunu izleyebilmek için haftalar öncesinden bileti almak zorundasınız. Ama hala insanların tiyatroya karşı ilgisiz olduğu söylenmektedir.

İnsanlar tiyatroya hoşlarına gittiği için ve ilgilerini çektiği için gidiyorlar. Birçoğu da sanatsal tercihini başka bir alanda kullanıyor. Çoğu kişi tiyatroya hiç gitmemiş olduğu halde, tiyatronun nasıl bir şey olduğunu bilmediği halde: “Tiyatroya ben bir kuruş bile harcamam!” diyor.  Hatta bunun da ötesinde tiyatroya gelenlerin bazıları için de tiyatro olsa da olur olmasa da olur. Bizim bunu iyiye götürecek bir imkânımız olamaz mı? İnsanları, ne yapıp da tiyatroya teşvik edeceğiz ve onları “olsa da olur olmasa da olur” düşüncelerinden nasıl kurtaracağız. Bizim toplumumuzda bir de tiyatro “gülmek” için gidilen yer olarak düşünülmektedir. “Komikse gelirim”dir söyledikleri ilk şey! Bir kere bu kafalarındaki tiyatro düşüncesi en başta değiştirmek gerekmektedir. Yoksa seyirci kaybetmemek için sadece komik oyunlar, onların bayılarak sevdiği “belden aşağı küfürler” i söylemek zorunda kalırız! Bu da sanata ve tiyatroya ciddi zarar verir.

Biz tiyatronun gelişmesinin en büyük engelini dikkate almayarak başka sorunları düşünmekteyiz. Tiyatronun en büyük engeli seyircisidir. Tiyatroya en büyük zararı veren seyircisidir. Seyirci ne kadar sanatta değer verirse,  ne kadar tiyatroya değer verirse tiyatro da o derece gelişir.

Seyircilerin eğitilmesi ile ilgili Muhsin Ertuğrul: 1927’de yeni seyirciler yetiştirmek için “talebe matineleri” yapmış. Seyircilerin “adabını” oluşturmak için iki sayfalık bir broşür hazırlanmış. Muhsin Ertuğrul’un kaleme aldığı “Tiyatro Adabı” adlı bu broşürün baş sayfasına “Bilmeyenler İçin” kaydının konulması da unutulmamış.

Broşürde özetle şu bilgiler aktarılmakta (Akçura, 1992):

1-     Tiyatro eğlence yeri değil, büyükler mektebidir.

2-     Tiyatroya mümkün mertebe temiz giyinilip gidilir ve gürültüsüzce bir mevki ye oturulur.

3-     Perdenin açılacağını ihbar eden işaretten sonra, perde kapanıncaya kadar artık bir kelime bile konuşulmadan yalnız eder dinlenir. Bir milletin bilgi ve anlayış seviyesi sanat eserlerine ve sanatkârlarına gösterdiği alaka ile ölçülür…

4-     Tiyatroda sigara içmek doğru değildir. Fakat mecburiyetse ancak perde aralarında içilir. (Daha o zaman tiyatro ve sinema salonlarında sigara içmek yasak edilmemişti.)

5-     Perde aralarındaki istirahat müddetleri evvelce tayin ve ilan edilmiştir, sabırsızlanmak bu müddeti kısaltmaz…

6-     Islık çalmak, ayaklarını yere vurmak, (lüzumsuz yerde) alkışlamak takdir etmek demek değildir.

Cumhuriyetin başlangıcında yeni yeni oluşan Çağdaş Türk Tiyatrosu için Muhsin Ertuğrul seyirciyi doğru yönlendirmek, eğitmek için talebe matineleri düzenlemiş, tiyatro adabıyla ilgili broşürler bastırmıştır. Günümüzde böyle bilgiler verilemez mi? Tiyatronun eğlence yeri değil de büyükler mektebi olduğu öğretilemez mi? Pekâlâ öğretilir. Ama hiçbir tiyatro bunu göze alamıyor! Maddi kaygılardan dolayı böyle bir işe hiç kimse kalkışmak istemiyor.

Nasıl ki toprağın, belli bir dönem ekim yapılmadan, toprakta nem ve mineral birikimini sağlamak amacıyla, nadasa bırakılmaya ihtiyacı varsa, Türk tiyatrosunun da böyle bir nadasa ihtiyacı vardır. Seyircisini yetiştirebilmek için en azından bir dönem bu konuya yönelik çalışmalar yapması gerekir. Yoksa sıkıntısını yaşadığımız dertler hiç bitmez! Çünkü tiyatronun en önemli ihtiyacı olan seyirci, tiyatroya zarar vermektedir.

Tiyatronun sadece seyirciye ihtiyacı yok! Tiyatronun bilinçli bir seyirciye, tiyatrosuna ve oyuncusuna sahip çıkan bir seyirciye ihtiyacı var. Tiyatroya gelip de bir bilet almak tiyatroya sahip çıkmak sayılamaz artık. Tiyatroya gönülden destek olmak da yetmiyor artık. Ve bu her sanat dalı için geçerli. Ne yapıp edip seyirciyi, toplumu bilinçlendirmeliyiz. Bunun için de tiyatroların çok büyük bir özveri göstermesi gerekiyor. Ve özellikle “tiyatro” denince akla gelen isimlerin, tiyatro büyüklerimizin bu konuda öncülük etmesi gerekiyor. Bu konuda gerekirse Muhsin Ertuğrul’un yaptığı gibi oyun öncesi seyircilere “Seyirci Adabı” gibi broşürler verilebilir. Bu konuda eğitim panelleri yapılabilir. Toplumu bilinçlendirme adı altında kampanyalar yapılabilir.

Tiyatrocular böyle önemli bir konuyu kesinlikle göz ardı etmemeli. Sanatın ilerlemesi için sanatçıların bu büyük engelleri aşması değil, düzeltmesi gerekir.

( Gökhan AKÇURA; “Doğumunun yüzüncü yılına armağan Muhsin Ertuğrul” , İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Dairesi Başkanlığı Yayınları No: 6, 1992, İstanbul, 1992 )

Ali Çakır



Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Hakan Yazgın - ( 4/5/2009 )
Tiyatrosuz bir toplum yeni doğmuş bir çocuk sayılır bu söze bayılırım

selen - ( 3/12/2008 )
Ben konservatuarda tiyatro ve müzik eğitimi alıyorum.İnanınki geleceğin en iyi müzisyeni ve oyuncusuyum.Size sordunuz sorunun cevabını verebilirim.Konservatuara 20-5 yaş arası giriliyo.SİZ sanata saygı duyun ve sanatla yaşayın.

sibel - ( 11/1/2007 )
Bende herkes gibi düşüncelerinize katılıyorum.Ama sadece katılmak yetmez,bir şeyler yapmak gerek.Arkadaşların dedikleri gibi sanat eğitimi küçük yaşta ailede,okulda verilmeli.Okullarda sanatla,tiyatro adabıyl ilgili dersler okutulabilir.Tiyatrolarda tiyatro adabı ile ilgili oyunlar oynanabilir.

NURÇİN - ( 8/29/2007 )
YAZDIKLARIN GERÇEKTEN ÇOK DOĞRU SAPTAMALAR. İNSANLAR GERÇEKTEN DE EĞLENİLECEK BİR YER GİBİ GÖRÜYORLAR. BİR ARKADAŞINA: "TİYATROYA GİDELİM." DİYORSUN, ARKADAŞIN: "BOŞVER, CANIM SIKILIR." DİYOR. ÜSTELİK TİYATROYA GİTMEDİĞİ HALDE. İNSANLAR TİYATRONUN VE SANATIN ÖNEMİNİ HALA KAVRAMIŞ DEĞİLLER. BEN BİR TİYATRO DELİSİ OLARAK ELİMDEN GELENİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUM. AMA GERÇEKTEN NE KADAR ETKİLİ OLUYORUM TARTIŞILIR. TAM OLARAK ACABA NE YAPABİLİRİZ? BU KONUDA ÖNERİLERİNİZİ BİZLERLE PAYLAŞIRSANIZ ÇOK SEVİNİRİM.

didem - ( 8/22/2007 )
valahi doğru söylüyor arkadaş.tiyatronun sorunun gerçek sorunun aslında seyircisizlik değil,seyirci adabı olmamasını çok güzel vurgulamış...

özlem - ( 9/4/2007 )
Yazınıza katılmamak mümkün değil.Toplumumuzda tiyatroyu sanat olarak değilde bir eğlence olarak gören kişiler varken,sanatçıyı da verdikleri üç kuruşla satın aldıklarını ve kendilerini güldürmek,eglendirmek zorunda olan kişiler diye düşünen cahil düşünceler varken bu çarpıklığı düzeltmek için epey emek harcamak zorundayız demektir.Oyun öncesi verilecek broşürlerlemi,eğitim seminerleriylemi bu çarpıklık giderilecek hiç sanmıyorum.Aslında etkisi hiç olmaz diye düşünmemekte gerekir mutlaka faydası olacaktır ama bunun tek çözümü var bence ailede ve okulda eğitim.Okullar ögrencilerini piknik alanları yerine belli zamanlarda tiyatrolara götürmeliler,anlatılmalı genç beyinlere nasıl izlenir bir oyun,nasıl gidilir,nasıl taktir edilir sanatçılar,ailede başlamalı eğitim,toplum içinde nasıl hareket edileceği ögretilmeli çocuklarımıza,sanatın amacı anlatılmalı,teşvik edilmeli.hani diyorlar ya tanıtım filimlerinde ’’7 çok geç’’ diye evet 7 gerçekten çok geç bir an önce toplum olarak kendimize gelmeliyiz.
Sanata Ve Sanatçıya Hak Ettikleri Değeri Vermek Toplum Olarak Görevimizdir
Saygılar


enis_36 - ( 3/24/2008 )
emege saygı lütfen :)

ilayda - ( 6/30/2008 )
bence haklıve doğru bir tespit


Zeynep - ( 1/23/2012 )
Yazi gercekten cok dogru, ben oyun basladigi an nefesimi tutuyorum... Sanki sadece sahne ve oyuncular kaliyor ve oyunun icine giriyorum..
Ancak ozellikle bu sene perdeler acildigindan beri sakiz sesi olmadan, defalarca ve yuksek sesle oksurulmeden, koltuklara dikkatsiz/bilincsiz carpmalar olmadan, telefon uzun uzun calmadan, oyun sirasinda yer degistirmeler yasanmadan oyun izledigimi hatirlamiyorum..
Bu durum gercekten cok aci cunku tiyatro bir sinema bir opera bir soylesi gibi degildir, cok baskadir cok ozeldir. Yeni yeni tiyatroya gitmeye baslayanlar tiyatroyu siradan bir yer olarak algiliyor ve saygi duyma yolunu secmiyor..
Muhsin Ertugrul yontemi en azindan bir sezon denenmeli diye dusunuyorum..
Saygilarimla


Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 318
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Arkadaşım Kadın Oldu! (Metin Zekoğlu Tiyatosu) - 9/6/2007
  • Aşk Sende Kalsın Ütü Masası Bende (Metin Zekoğlu Tiyatosu) - 9/6/2007
  • Bartın Sanat Tiyatrosu (Bartın) - 9/4/2007
  • Bartın Bölge Tiyatrosu (Bartın) - 9/4/2007
  • Yarası Olana (Tiyatro Bir) - 8/30/2007
  • Tiyatro Bir (İstanbul) - 8/30/2007
  • Fantastik Gerçekçilik ve Oyuncu (İlhami Özdemir) - 8/27/2007
  • TELEVİZYON VE İNSAN AHLAKI ÜZERİNE; (Murad ÇOBANOĞLU) - 8/27/2007
  • Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu ve Çeşme’nin Anfi(!) Tiyatrosu… (Üstün Akmen) - 8/24/2007
  • Seyir-ci ve SEYİRCİ (İlker Güler) - 8/22/2007
  • SEYİRCİYİ NADASA BIRAKMAK (Ali Çakır) - 8/22/2007
  • Emrah KOYUNCU ve Onu beklerken uzerine (Fırat Güllü) - 8/22/2007
  • EMRAH KOYUNCU İLE SÖYLEŞİ (Ayşan Sönmez, Cüneyt Yalaz, Fırat Güllü, Sevilay Saral) - 8/22/2007
  • Eyyy Yıldız Kenter! Çekirdeklerin hiç bitmesin e mi! (Üstün Akmen) - 8/21/2007
  • Etkin Sanat Merkezi (Mardin) - 8/20/2007
  • Skeçler (Skeçler) - 8/20/2007
  • KONSERVATUVAR EĞİTİMİ ŞART MI? (Kemal Oruç) - 8/16/2007
  • Eugen Berthold Friedrich Brecht (Tiyatro Evi) - 8/15/2007
  • KONSERVATUAR SINAVLARI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR (İhsan Ata) - 8/14/2007
  • Afsem Tiyatrosu (Manisa) - 8/14/2007
  • Aksine Tiyatro (Aksine Tiyatro) - 8/10/2007
  • KORSAN KİTABI BASAN DA, SATAN DA, ALAN DA HIRSIZDIR! (Üstün Akmen) - 8/7/2007
  • Diyafram nefesine geçişin etkileri (Mustafa Kartal) - 8/2/2007
  • TİYATRO YAPMAK (S. İlker Güler) - 8/2/2007
  • SANAT TİCARETİ... TİYATRO SORUNLARI... KURTARILMAK... (Kemal Oruç) - 8/2/2007
  • REZERVUAR KOPEKLERİ UZERİNE DENEME (Bülent İrtan) - 7/30/2007
  • Hayaller ve Gerçekler (Gibi Yapanlar) - 7/27/2007
  • MEHMET AKAN’IN FELEKNAZ HATUN İLE GÜLÜZAR KIZIN ANALIK DAVASI VE BRECHT’İN KAFKAS TEBEŞİR DAİRESİ OYUNLARININ KARŞILAŞTIRILMASI (Selda Karakoç) - 7/23/2007
  • TOBAV POLEMİĞİ ve DENİZ YILDIZI HİKAYESİ (Kemal Oruç) - 7/20/2007
  • Konservatuara Hazırlık (Cüneyt İngiz) - 7/26/2007
  • Sağlık Olsun (İsmail Can Törtop) - 7/18/2007
  • Casablanca (Tiyatro Kedi) - 7/13/2007
  • Omuzumdaki Melek (Tiyatro Kedi) - 7/13/2007
  • Tiyatro Pera (Tiyatro Pera) - 7/13/2007
  • Tiyatro Oyunevi (-) - 7/13/2007
  • Yalnızlıklar (Tiyatro Oyunevi) - 7/13/2007
  • Meyhanede (Oda Tiyatrosu) - 7/12/2007
  • Sayın Akmen’in ''Hülya Avşar kim ki, medyaya hükmediyor, emrediyor? '' Sitemine, büyük sitem… (İhsan Ata) - 7/11/2007
  • Hülya Avşar kim ki, medyaya hükmediyor, emrediyor? (Üstün Akmen) - 7/10/2007
  • Oyunları Niye Okumalıyız? (Edward Albee) - 7/10/2007


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    12 Şubat'tan itibaren her PAZARTESİ Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..