Türk edebiyatına ölümsüz eserler kazandıran Reşat Nuri Güntekin’in yazdığı Balıkesir Muhasebecisi, bu hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde… Savaş sonrasında ortaya çıkan fırsat düşkünü insanlar ve fırsatçı ilişkilerin, toplumdaki değer yargılarının nasıl yok ettiğini, ahlakın para karşılığında nasıl satıldığını anlatan oyunu Nedret Denizhan yönetti. Oyunda Mazlum Kiper, Berrin Koper, Naci Taşdöğen rol alıyor.

Ruhsal bunalımlarını alt etmek için, beyninde yaşattığı kişilerle, oynadığı oyunlarla kendini bulmaya çalışan bir sinema eleştirmeni… İçsel hesaplaşmalarının ortasında sıkışıp kalmış yalnız bir adam… Sıkı bir Woody Allen komedisi olan Tekrar Çal Sam’ı Ragıp Yavuz yönetti. Sevtap Çapan, Arda Aydın, Sezai Aydın, Sevinç Erbulak’ın rol aldığı Tekrar Çal Sam, Aralık ayının ikinci haftası süresince Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde izlenebilir.

Filistinli kardeşler Davut, Halit ve Naim’in, İsrail - Filistin savaşının ortasında birbirleriyle yaşadıkları hesaplaşmaları anlatan Maskeliler, bu hafta süresince İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Ümraniye Sahnesi’nde… Serdar Orçin, Levent Üzümcü, Mehmet Gürhan’ın rol aldığı Maskeliler’i İsrailli ünlü kalem Ilan Hatsor yazdı, Taner Barlas yönetti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda, kendisinden başka herkesin yaşamadığına inandığı Yaşar’ın, trajikomik öyküsü anlatılmaya devam ediyor. Nüfusa kayıtlı olmayan vatandaş Yaşar ile sıkı bir bürokrasi eleştirisi yapan Aziz Nesin’in ünlü oyununu, Kenan Işık yönetti. Müzikler Timur Selçuk imzası taşıyor. Mert Turak, Hasibe Eren, Ezgim Kılınç’ın rol aldığı Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, 10 – 14 Aralık tarihleri arasında Kâğıthane Sadabad Sahnesi’nde…

Bu yıl ölümünün 50. yıldönümünde andığımız büyük şair Yahya Kemal Beyatlı’nın yaşamından ve şiirlerinden kesitler sunan Kendi Gök Kubbemiz’i Sönmez Atasoy yazdı. Engin Uludağ ‘ın yönettiği, Toron Karacaoğlu’nun oynadığı Kendi Gök Kubbemiz bu hafta süresince Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde izleyicilerini bekliyor.

Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda, bayram haftası süresince Büyüyünce Ne Olacaksın, Küçük Hayalet, Benim Arkadaşım Yok, Sokak Kedileri ve Bir Deniz Masalı adlı çocuk oyunları da küçük tiyatroseverler için sahnelenmeye devam ediyor…

Maskeliler   
10 – 14 Aralık 2008 Ümraniye Sahnesi

Küçük Hayalet (Çocuk Oyunu)
13 – 14 Aralık 2008 Ümraniye Sahnesi

Tekrar Çal Sam 
10 – 14 Aralık 2008 Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi

Büyüyünce Ne Olacaksın? (Çocuk Oyunu)
13 – 14 Aralık 2008 Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi

Balıkesir Muhasebecisi
10 – 14 Aralık 2008 Fatih Reşat Nuri Sahnesi

Benim Arkadaşım Yok (Çocuk Oyunu)
13 – 14 Aralık 2008 Fatih Reşat Nuri Sahnesi

Kendi Gök Kubbemiz   
10 – 14 Aralık 2008 Kadıköy Haldun Taner Sahnesi

Sokak Kedileri (Çocuk Oyunu)
13 – 14 Aralık 2008 Kadıköy Haldun Taner Sahnesi

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (M.O)
10 – 14 Aralık 2008 Kağıthane Sadabad Sahnesi

Bir Deniz Masalı (Çocuk Oyunu)
13 – 14 Aralık 2008 Kağıthane Sadabad Sahnesi

Oyunlar Hakkında…

KENDİ GÖK KUBBEMİZ
Yazan: Sönmez Atasoy
Yöneten: Engin Uludağ
Şiirimize dil, anlatım ve içerik olarak çok şey kazandıran Yahya Kemal Beyatlı’nın yaşamından kesitler sunan Kendi Gök Kubbemiz adlı oyun, Yahya Kemal gibi büyük bir şairi, İstanbul olgusu içinde anmayı amaçlıyor.

YAŞAR NE YAŞAR NE YAŞAMAZ
Şarkılı Çalgılı Oyun
Yazan: Aziz Nesin
Yöneten: Y. Kenan Işık
Yaşar okula başlarken nüfus kaydına göre ölmüş olduğunu öğrenir. Bundan sonra hiçbir olayda Yaşar yaşadığını anlatamaz. Ama iş babasının vergi borcunu ödemeye gelince “resmen ölü” olduğunu söyleyip kurtulamaz. Sevdiği kızla evlenemez, çünkü nüfusta kaydı yoktur. Babasından kalan mirası da alamaz. Yaşadığını ispat için başvurduğu bürokrasi girdabında kaybolur. Baba olur, oğlunu nüfusa kaydettiremez ve memura hakaretten düştüğü cezaevinde hayatı öğrenir.
Büyük mizah ustamız Aziz Nesin’in devlet-birey ilişkisini sorguladığı bu oyunda “vatandaş” Yaşar’ın bürokrasi karşısındaki ezikliği hicvediliyor.

BALIKESİR MUHASEBECİSİ

Yazan: Reşat Nuri Güntekin
Yöneten: Nedret Denizhan
Türk Edebiyatına Çalıkuşu, Dudaktan Kalbe, Yaprak Dökümü gibi ölümsüz eserler veren Reşat Nuri Güntekin’in önemli oyunlarından biri olan “Balıkesir Muhasebecisi”, savaş sonrası ortaya çıkan fırsatlar ve fırsatçılarla beraber, yoksulluk karşısında toplumda var olan değer yargılarının nasıl yok olduğunu ve “ahlak”ın para karşılığında nasıl satın alındığını anlatıyor

TEKRAR ÇAL SAM
Yazan: WODDY ALLEN
Yöneten: Ragıp Yavuz
Çıkmazlarını aşmak için beyninde yaşattığı kişilerle, zaaf ve korkuları ile konuşan ve kişiliğini arayan bir adamın trajikomik hikâyesi. Aynı zamanda bir sevda hikâyesi. Sinema eleştirileri yazan ve hayallerle yaşayan Allan Felix, karısı tarafından terk edilmiştir. Hayatını yeniden düzenleme çabası komik bir kâbusa benzemektedir. Çünkü hayata, kendisi gibi değil, hayranı olduğu Humphrey Bogart gibi bakmakta, ona özenmektedir. Tek isteği, biten evliliğinin acısını atlatabilmek için kendine uygun bir kızla birlikte olabilmektir. Paradan başka bir şey düşünmeyen işadamı Dick ve onun sorunlu karısı Linda'nın yardımı ile uygun bir 'kız arkadaş' arayışına koyulur. Bu süreçte eski karısı Nancy ile Bogart'ın hayalleri onun peşini hiç bırakmaz. Acaba tehlikeli bir aşk macerası onu kendi kimliğine kavuşturabilecek midir?

MASKELİLER
Yazan: Ilan Hatsor
Yöneten: Taner Barlas
Maskeliler, Filistinli üç erkek kardeş arasında bir kasap dükkânında geçen, kardeşlerin örgütleri ve kendi aralarındaki hesaplaşmalarının anlatıldığı trajik bir oyun. Savaşın, kardeşlik bağlarını bile koparan, insanları nefretle ve şiddetle birbirlerinden uzaklaştıran ezici gücüne çok iyi bir örnek…
Seyircinin kafasında bir sorgulama süreci başlatılabilecek kadar gerilimli, güncel ve politik bir oyun olan Maskeliler, temalarını Filistin gerçekliğinde, üstelik bir İsraillinin kaleminden aktarıyor.

DERİ CEKET
Yazan: Stanislav Stratiev
Yöneten: Arif Akkaya
İdealist bir öğretim görevlisi çevresi tarafından alay konusu olan ceketinin tüylerini kestirmeye karar verir. Bu doğrultuda girişimlerde bulunur ama deli muamelesi görür. Bir arkadaşının önerisiyle köye gider. Köyde koyun kırkma zamanıdır. Kooperatifte çalışan bir görevli ceketi kırkma işlemini bir şartla kabul eder. Ceketi, kayıtlara “özel koyun” olarak geçirecektir. Çünkü devlet tek tek her işlemin hesabını sormaktadır. Genç adam bir süre sonra özel koyununun vergisini ödemesi gerektiğine dair resmi bir yazı alır. Yanlışlığı düzeltmek üzere ilgili kuruma gider. Ancak resmi evraklarda belirtilen “özel koyun”un aslında bir “ceket” olduğunu ispatlaması çok da kolay olmayacak bürokrasi labirentinde kaybolacaktır.