| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
İstanbul Emek Tiyatrosu'ndan; Sığıntılar (6/2/2009)



Oyunumuzu son olarak İstanbul Haldun Dormen Sahnesi, İnsancıl Atölyeleri Sahnesi ve Kadıköy ve Ümraniye Eğitimsen için Ümraniye Eğitimsen salonlarında (9 mayıs cumartesi) sergiledik.
istanbul emek tiyatrosu  genel sanat yönetmeni  Orkun OĞUZ

Slawomir MROZEK

Slawomir MROZEK 1930 yılında Polonya'da doğmuştur. Çağının en önemli yazarları arasındadır. Grotesk Tiyatro, kara mizah ve siyasal taşlama tarzında oyunlar yazmıştır. Mrozek yörel olmaktan çok evrensele yönelik bir içerikten,karmaşık soyutlamadan yararlanarak Polonya'ya özgü toplum ahlakı ve felsefesi sorunlarını ele alır. Kötümser bir bakış açısı ve grotesk bir dünya görüşü doğrultusunda açma var sayımlardan mantıksal sonuşlar çıkartmaya gider.Oyunlarında gerçekleri, çok yüskek düzeyde oyunlarla ve kendine özgü bir biçimde ortaya koyabilmiştir. Aynı zamanda çağının önemli sorunlarına tanıklık etmiş bir tarihçi tiyatrocu da diyebiliriz.Sığıntılar adlı oyununda ise kaskatı oyunlar biçimiyle bireye soluk aldırmayan, otoriteyi bireyin üstünde tutan bir zihniyetle, tiyatro estetiği düzeyinde boğuşarak Avrupa'nın geçtiğimiz yüzyılda vardığı - paranoyak, şizofrenik - durumu sahneye taşımış ve son sahneyi de traji - komik bir biçimde ortaya koymuştur.Mrozek, topluma ve bireye alışılmadık boyutlarda ve derinliklerde ulaşmayı başarmış. Çağında, insanın önce kendisiyle sonra da toplumla hatta tarihiyle yaşadığı yoğun hesaplaşmayı, iktidar ve birey ilişkilerini, çelişkilerini özellikle de otoriteye karşı bireyin nasıl baş kaldırdığını ve tavrını gözler önüne sermiştir.Mrozek, belgesel ve eğitici oyunlar yazmadığını ve oyunlarını tamamıyla seyircinin imgelemine bıraktığını söyler.

"Burjuva cilası çekilmiş halk vicdanı olmayacağız."

Tiyatronun; şanslı bir zümrenin değil halka ait olması azınlık uğraşı olmaktan çıkıp yaygın bir toplumsal uğraş haline gelmesi için açıyoruz perdelerimizi. Yaşadığımız toplumun sorunlarına ve giderek tüm dünyaya karşı sorumlu olduğumuz için açıyoruz perdelerimizi. Üretken, öncü, genç, devrimci ve emekten yana; tartışmacı bir tiyatro ortamı yaratmak için açıyoruz perdelerimizi. Tiyatro emekçilerinin ve sanatçıların özgürleşmesi; özgür insanın kendini gerçekleştirmesi için açıyoruz perdelerimizi. Suya sabuna dokunmadan yapılan, cinselliğin, küfürlerin ve yoz yaşam kültürünün özendirilmeye çalışıldığı, paranın makyaj gücünü kullanarak oluşturulan, zengin dekorlu, cafcaflı, ticari amaçlı, medyatik, popüler sahne maymunlarının karşısında durmak için açıyoruz perdelerimizi. Çıkarcılıktan, iki yüzlülükten, döneklikten uzak duran ve mücadele eden onurlu tiyatro emekçilerine destek vermek için açıyoruz perdelerimizi. Nitelikli tiyatro yapıtlarını sergilemek, tiyatronun onurunu savunmak için açıyoruz perdelerimizi. Bağımsız, emeğin ve alınterinin ne demek olduğunu çok iyi bilen, halkından kopmayan içinizden birileri olarak açıyoruz perdelerimizi. Ülkeleri işgal altında ezilen, sömürülen, bombalanan, sürgünlere gönderilen dünya halkları için açıyoruz perdelerimizi. Perdelerini açamayan; Filistinli, Afgan, Iraklı bütün emekçi halklar için karanlığı yırtarak açıyoruz perdelerimizi.
Orkun oğuz    Sanat yönetmeni
 
Bizim tiyatroya bakışımız, sadece bir oyun sahneye çıkartıp oynayalım değil. Tiyatronun toplumsal bir görevi vardır. Biz de bu görevimizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Popülist tiyatrolardan ayrıldığımız bir çok nokta var. Örneğin seyirciyi tiyatroya çekmek için popüler kültür oyunlarını repertuarımıza almayacağız.Nerede insanı anlatan, insanla var olan insanla özdeşleşmiş bir tiyatro yapıtı var, biz bu oyunları günışığına tekrar çıkartacağız. Ülke koşullarına baktığımızda tiyatronun halktan uzaklaştığını ve bir kesime hitap ettiğini görüyoruz. Bizim amacımız halkla bütünleşmek ve tiyatroyu istenilen düzeyine çıkartmaktır.
 
İstanbul Emek Tiyatrosu bu amaçla kurulmuştur.       
Serkan karabayır     Sanat yönetmen

SIĞINTILAR
 
YAZAN : Slawomir MROZEK
ÇEVİREN : Zihni KÜÇÜMEN
OYNAYANLAR : Orkun OĞUZ & Serkan KARABAYIR
DEKOR ve TASARIM : Serkan ILGAZ
KOSTÜM : Sanem SOĞUKPINAR & Serap ÖZÇELİK
IŞIK ve MÜZİK KONTROL : Mehmet ERGÜN
BUTAFOR : Kadir AY
HALKLA İLİŞKİLER : Hande DEVRİM
TEKNİK EKİP : İSTANBUL EMEK TİYATROSU

TEŞEKKÜRLER

•T.M.M.O.B. (İVME)
• EĞİTİMSEN 3 NOLU ŞUBE
•YUTSEVER CEPHE ŞİŞLİ İLÇE MERKEZİ
•EVRENSEL SANATLAR MÜZİK MERKEZİ
Bizlere provalarımızda salon sağladıkları için, teşekkür ederiz.
 
KAMAT MATBAACILIĞA da afiş ve broşürlerimiz için gösterdikleri ilgi ve özenden dolayı teşekkür ederiz.

Bizlerden emeğini, saygısını ve desteğini eseirgemeyeceğine inandığımız bütün emekçi dostlara da ayrıca teşekkürlerimizi bir borç biliriz.

Bize gereken tiyatro, olayların olup bittiği alanı belli bir dönemdeki  insanlar arası ilişkilerin bu tarihsel arenasını seyircilere sunmakla kalmayıp, ilgili alanın değiştirilmesinde rol oynayacak duygu ve düşünceleri yansıtan ve üreten bir tiyatrodur.     B. Brecht

İnsan yaşamda ve gerçekte olduğundan daha güzel, daha gelişmiş bir aynaya gereksinim duyduğu için tiyatroyu icat etti. Çünkü ona öyle bir dünya gerekli ki, orada idealleri üstün gelsin ve yaşamında boşu boşuna arayıpta bir türlü bulamadığı anlamı orada bulsun.     M.Ertuğrul

Bir sanatçı yaşamı boyunca çalışmalı, zihnini işlemeli, yeteneklerini yöntemlice eğitmeli ve karakterini geliştirmelidir. Hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmamalı, sanatını bütün gücüyle ve özveriyle sevmek amacından sapmamalıdır.          K. Stanislavski

Biz tiyatroyu çağların aynası olarak değil, çağları değiştirmenin bir aracı olarak algılıyoruz.    E. Piscator

Tiyatro; seyircisine kendi yaşamındaki bilmeği şeyleri, daha doğrusu bilmekten kaçındığı şeyleri göstermek sorumluluğundadır.  H. Schweikart

SIĞINTILAR

Çevirmen olarak, yaban ellerde kalmış bu iki sığıntıya göçmen yada mülteci demeye dilim varmadı. Son derece güncel ve bize yakın buldum. Avrupa Birliği ülkelerinde, özellikle de Almanya'da çalışan milyonlarca işçimiz ile yıllardır yeryüzündeki konum ve işlevlerini bir türlü yerine oturtamamış, bunalım içindeki kimi 'entel'lerimizi görür gibi oldum. Az gelişmiş yada gelişmekte olan ülkeden, çok gelişmiş anamalcı bir ülkeye kırsal yörelerden göç etmiş yol işçisinde,köylülükten gelen tüm kısa vadeli çıkarcılık, saflık, yalancılık, ülkesine geri dönme özlemi, bir yuva sahibi olmak için yabancı ellerde biraz daha kalabilmek tutkusu bana hiç de yabancı gelmedi. O köylü ki "öyle olmamak elinde değildi" daha çok para biriktirebilmek için hem üretim araçlarına hem de kendine adamakıllı yabancılaşmış insanı hem, hüzünlendirecek, hem de acı acı güldürecek konumlara girerek insanlığından çıkmıştır.

Bu köylünün karşısında, ona taban tabana aykırı, yurdundan politik nedenlerle kaçmak zorunda kalmış bir entel tipi var. Hegel, Kant, Sartre, Marx hatta Schopenhaur gibi filozof ve düşünürlerin ileri sürdüğü düşünceler arasında bunalmış, geçen yüzyılın sorunları arasında kalmış sayılabilecek, "Kölelik" üzerine, "Özgürlük" üzerine deneme yazmaya çabalayan bir başka olumsuz, ama gene gerçek ve  dramatik anlamda ikilemli, üçlemli, çoklemli bir tiyatro kişisi.

Oyun, bu ikisi arasında bazen bir kılıç gibi şakırdayan, bazen ağır aksak giden repliklerle kah geriliyor, kah gevşiyor; gerilirken gevşiyor, gevşerken geriliyor. Sanırsınız ki "İlkel insan" ile "Seçkin insan" arasında kolan vuran bir tiyatro konçertosu dinliyorsunuz. Bir ideleog ve doktirinci "bir beden işçisini", kazandığı paraları yırttıracak kertede mutsuz kılmakta, ona kötülük yapmaktadır. (Onu bir inceleme maddesi gibi ele alarak bu kötülüğü istemeden yapıyor, ama son bağlamda bu olgu onun da sonu oluyor.)

Slawomir Mrozek, bu trajikomik yapıyı hiçbir sonuca varmadan havada mı bırakıyor? Oyunun sonuna doğru iyice yükselen gerilim bize gösteriyor ki, bu iki insan artık oyunun başındaki kimliklerini korumaktan çok uzakta, başka bir deyişle "değişime uğramış" kişilere dönüşmektedir. Paracıklarını köşe bucak saklayan köylü işçi, onu gözlemleyip "çağdaş köle" üzerine deneme yazmaya çalışan bunalımlı aydın tipi, sonunda biri onca  emeğinin boşa gittiğini görerek, öbürü "insanın değer" ini sanki teninde duyumsayarak "onun köle olmayacağını somut bir örnekle de sergileyerek" kendi bilinçleri  üzerine katlanır. Toplumun kıyıcığında, kıyıcığında değil bal gibi karnında, bağırsaklarında yaşayan bu iki "marjinal" kişiyi çok seveceğinizi umuyorum.       
Zihni Küçümen - Çevirmen

www.istanbulemektiyatrosu.com



Paylaş      
Yorumlar

Bu Haber Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 778
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 


    Güncel Haberler     En Çok Okunan Haberler
Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
Hangisi Karısı, 5. Sezonunda!
    Tüm Haberler

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Haberler
    Bu haberin yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer haberler aşağıda listelenmiştir...

  • Şişli Haldun Dormen Sahnesi'nde Çocuk Şenliği (6/3/2009)
  • Galatasaray Üniversitesi Tiyatro Topluluğu'ndan 1984 (6/3/2009)
  • garajistanbul'da festival zamanı (6/3/2009)
  • Ayşe Kilimci'den Ayşe Nil Şamlıoğlu'na kutlama ! (6/2/2009)
  • Tiyatro Arkadaş, Kadınlar ve Erkekler adlı oyunla Ege Sanat Merkezi'nde (6/2/2009)
  • Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nden ölümünün 46. yılında Nazım Hikmet için açıklama (6/2/2009)
  • TODER'de Ali Yaylı dönemi! (6/2/2009)
  • Agora Sanat Merkezi Oyuncuları Yaz Okulu Tiyatro Eğitimi (6/2/2009)
  • İstanbul Modern Sinema’da Alman Sineması’ndan çeşitli filmler (6/2/2009)
  • Oyuncu Tayfası HAZİRAN 09 Oyun Programı  (6/2/2009)
  • İstanbul Emek Tiyatrosu'ndan; Sığıntılar (6/2/2009)
  • Ödenekli tiyatrolarda Kürtçe olacak mı? (Aydın Orak) (6/2/2009)
  • Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz'a Bir Ödül Daha (6/2/2009)
  • Gibi Yapanlar Cezaevinde! (6/1/2009)
  • 7. Amatör Tiyatro Festivali Başladı (6/1/2009)
  • Tarık Papuççuoğlu ile konservatuar sınavlarına hazırlık dersleri (6/1/2009)
  • Tiyatrodunyasi.com olarak hakkında yayınladığımız iddialar ile ilgili Nesrin Kadıoğlu'ndan özür dileriz. (Tekziptir) (6/1/2009)
  • Antalya Sanat Tiyatrosu, Haneler ile 14 Haziran'da sahnede (5/31/2009)
  • Bir Gelenek Kendini Tazeliyor: Dünyanın ilk ve tek Çocuk Meddah'ı (5/31/2009)
  • GAF Tiyatro Sahnesi'nde Julie (5/31/2009)
  • Zihinsel Engelli Çocuklardan Profesyonel Bir Vodvil: Şahane Bir Komedi (5/31/2009)
  • Oyuncu Tayfası - Oyuncu Seçmeleri (5/30/2009)
  • Anadolu Üniversitesi'nden, Beş Para Etmez Varyete (5/30/2009)
  • Havza Mitingi DT Oyuncuları Tarafından Canlandırılıyor (5/30/2009)
  • Orhan Alkaya görevden alındı. Şehir Tiyatroları'nın yeni Genel Sanat Yönetmeni Ayşe Nil Şamlıoğlu (5/29/2009)
  • Afyon Kocatepe Üniversitesi, Ali Poyrazoğlu'na tepkili (5/29/2009)
  • Fatih Müzikali için 90 dansçı, 10 dekor (5/29/2009)
  • 25. Denizli Uluslararası Amatör Tiyatro Festivali Başladı (2009) (5/29/2009)
  • -Temiz Tiyatro- İmza Kampanyası Sona Erdi ! (5/29/2009)
  • Dergi ŞenAy artık internette... (5/29/2009)
  • Ve Sanat Tiyatrosu, Akad'ın Yayı ile 29 Mayıs'ta Ekin Sanat Merkezi'nde (5/29/2009)
  • 16 Ocak Gecesi, 29 Mayıs'ta Plato Film Okulu Sahnesi'nde (5/29/2009)
  • Ahşap Çerçeve Kukla Atölyesi'nden Yoğunlaştırılmış İpli Kukla Atölyesi (5/29/2009)
  • Figaro'nun Düğünü 23-24 Haziran'da İzmir'de (5/29/2009)
  • Doğaçlama Tiyatro'da taptaze bir kan: Sürç-ü Lisan! (5/29/2009)
  • Haliç Üniversitesi 1. Tiyatro Festivali (1-5 Haziran) (5/29/2009)
  • Ergin Orbey için Ustaya Saygı Etkinliği (5/27/2009)
  • TOBAV Gençlik Tiyatrosu'ndan Anadolar (İzmir) (5/27/2009)
  • Yunan Oyun Yazarı Yannis Mavritsakis, İstanbul'da! (5/27/2009)
  • İ.B.B. Şehir Tiyatroları Anadolu Turnelerine Devam Ediyor (5/27/2009)
  • Değişim Atölyesi Oyuncuları'ndan; HIDRELLEZ (5/27/2009)


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    1 Mayıs'tan itibaren her ÇARŞAMBA Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..