| | Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| | Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Üç Kızkardeş - İstanbul Şehir Tiyatroları İsmail Can Törtop 
Mutluluk Moskova’da mı acaba? Yoksa bir insanın aşık olduğu adamı bir kere de olsa öpmesi yeterli mi mutlu olmak için ya da uğruna canını verebileceğin kızın bir kerecik “seni seviyorum” dediğini duymak... Belki de görmezden gelmektir mutluluk, kimbilir belki de kendimizi mutlu olduğumuza ikna etmek… Adetimiz olduğu üzere bu cumartesi de Haldun Taner Sahnesi’ndeydik, Üç Kızkardeş’i izlemek için. Geçen sezon sonunda oynamaya başladı, ama izleyememiştim. Bu sezonun başında bu yana programa girmesini bekliyordum. Beklediğime de, nasıl geçtiğini anlamadığım 3 saatime de değdi… “Üç Kızkardeş, Yaşanmamış Bir Hayatın Hikayesidir !” Böyle diyor yönetmen Nikita Milivojeviç oyun broşüründe. Perde açılıyor, kendimizi 3 kız kardeşin evinde buluyoruz. Babalarını geçen yıl küçük kardeş İrina’nın vaftiz gününde kaybetmişler. İrina’nın umutları, heyecanları, çalışma aşkını gösteren coşkulu ve kalabalık bir tablo ile başlıyor oyun. Tek tek karakterleri ve onların özelliklerini anlatmak istemiyorum. Yazar Çehov biz seyircilere o kadar cömert davranmış ki, sahnedeki her karakter başka bir dünyanın kapısını açıyor bize, başka bir mutsuzluk tablosu gösteriyor. Öyle zengin bir oyun ki izleyen herkesin mutsuzluk hikayesine bir şekilde değiniyor, nasıl mutsuz olduğuna, bunun sebebinin aslında kişinin kendisi olduğuna işaret ederek… Örneğin, erkek kardeş Andrey (Cengiz Tangör)… Moskova Üniversitesi’nde profesör olarak hayal ediyor kendisini. Aldığı eğitim, görgüsü, kültürüyle herkes de ondan bunu bekliyor. Oyunda sığlığı, bayağılığı, burjuvaziyi temsil eden Nataşha ile evlendikten sonra belediyede yazman olarak çalışmaya başlıyor, zamanla önce hayallerini unutuyor, sonra da övünmeye bile başlıyor aldığı terfiler ile.. Reji o kadar güzel ki, bu memuriyet doyumsuz bir şekilde anlatılmış. Andrey, elinde bebek arabası yürürken arkada belediyeden bir adamı, imza attırmak için yürüyor, yürüyor, yürüyor… O adam hep imza attırıyor ve Andrey hep imza atıyor. Bir sahnede bunalan Andrey kızıp sahneden çıkında imzayı oradan geçen başka birine attıran görevli ne güzel anlattı Andrey’in ya da bireyin ne kadar da önemsiz ve değersiz hale geldiğini.. Oyunun bence en güçlü anlarından bir diğeri de Maşa (Bennu Yıldırımlar) ile Verşinin’in (Hüseyin Köroğlu) birbirlerine kur yaptıkları sahne ve sahnelerdi.. Her ikisi de evli olmasına rağmen mutlu olmayan iki karakter, sonu olmayan ve Verşinin’in Polonya’ya gidişi ile noktalanan bir aşk... İkili sahneleri mükemmel! Hiç bitmesin istediğim bu sahneleri bir daha izleyebilmek için oyuna tekrar gideceğim. Küçük kardeş İrina’ya (Yeliz Gerçek) aşık olan ve oyunun sonunda Solyoniy (Yiğit Sertdemir) ile aşkı için duello yapmak zorunda kalan Baron (Ozan Gözel) ölmeden önce tek bir söz duymak istiyor İrina’nın ağzından : “Ben de seni seviyorum”. Duysa mutlu olabilecek mi acaba? Virşinin bir sahnede kızlara diyor ki, Moskava burada yaşadığınız için çok güzel geliyor size, Moskova’ya gitseniz kısa sürede alışacaksınız… Oyun geliştikçe Nataşha evin yönetimini eline alıyor, bayağılık, zerafete baskın geliyor. Nataşa rolünde Özge Güder de çok başarılı. Oyunda dekor ve kostümler de harika. Böyle büyük bir dekorun böyle işlevsel kullanılması hayret verici. Dekoru ilk perdenin sonunda hareketlendirerek adeta dekor ekibi de kendi show’unu yapıyor. Sahne tasarımı Nurullah Tuncer’e ait… Oyunu mutlaka izleyin derim. Kendi hayatınızdan, çevrenizden pek çok şey göreceksiniz… Mesela yetkili pozisyonuna terfi edince mutlu olacağını hayal eden bir bankacıysanız ya da yıllardır yurtdışına gidebilmeyi hayal eden bir öğrenciyseniz mutlaka gidin bu oyuna. Çocuğunun ÖSS’yi kazanmasından başka bir şey düşünmeyen anne-babalar, kaçırmayın! 30’undan sonra Antalya’da bar açacak bilgisayar mühendisleri, emekli olunca içki içmeyi bırakıp namaza başlamayı planlayanlar, “Thanks God It’s Friday” diyen plaza insanları, sayılsal loto oynamak için her hafta kuyruğa girenler… Yüz yıl önce yazılmış bu oyun hepimize sesleniyor ! Sahne Tasarımı M. Nurullah Tuncer (Genel Sanat Yönetmeni), Kostüm Tasarımı Duygu Türkekul, Kompozitör Dimitris Kamarotos, Koreografi Amalia Bennett, Işık Tasarımı Mahmut Özdemir Efekt Tasarımı Ersin Aşar.
Aslı İçözü (Olga), Bennu Yıldırımlar (Maşa), Yeliz Gerçek (İrina), Haldun Ergüvenç (İvan Romaniç Çebutikin), İbrahim Gündoğan (Baba), C. Ahhan Şener (Aleksey Petroviç Fedotik), A. Mert Yavuzcan (Vladimir Karloviç Rode), Ozan Gözel (Nikolay Lvoviç Tuzenbah), Yiğit Sertdemir (Vasili Vasiliç solyoniy), Ayşegül Devrim (Anfisa), Hüseyin Köroğlu (Aleksandr İgnatyeviç Verşinin), Cengiz Tangör (Andrey Sergeyeviç Prozorov), S. Bora Seçkin (Fiyodor İlyiç Kuligin), Özge Özder (Natalya İvanovna (Nataşa)), Turgut Arseven (Ferapont)
Yazarın Tüm Yazıları Paylaş  Tweet
selma - ( 3/12/2008 ) oyunu seyrettim açıkcası oyunu kadrosunu beğendiğim için (bennu yıldırımlar başta olmak üzere) seyrettim çok sıkıldım konu parça parça anlatılıyor.buda oyunu daha da sıkıcı kılıyor.çok sıkılmama ragmen kadrosu için izlediğime değdi. benji - ( 1/4/2008 ) her hafta sonu farklı tıyatrolar ızlememe ragmen dewlet tıyatrolarında ızledıgım en kotu oyundu..bennu yıldırımların oyunculugunu dıyecek soz yok fakat oyun güzel degildi.Bennu yıldırımlarında belirttiği gbi yonetmen yabancı olunca baska bır tarzla oyuna dokmuş.bence yonetmenın yabncı olması oyunu kotu etkılemıs. demet - ( 12/15/2007 ) az önce oyundan geldim ve ikinci perdeyi seyretmedim.izlediğim en sıkıcı oyundu.bize ait değil,anlaşılır değil,kitap olarak okunabilir belki ama oyun olarak olmamış berre - ( 4/23/2008 ) süper gürkan - ( 4/12/2008 ) ben lisedeyken bu oyunu oynadım...çok süper bir eser... Nurbanugül - ( 4/28/2008 ) bence oyun cok sıkıcıydı.zaten durum öyküleriyle insanı sıkan çehov’dan ne beklenirdi ki...bu oyunculara bu oyunla yazık olmuş sibel - ( 4/23/2008 ) Konu sıkıcı olsada oyunu oyun yapan oyunculardı Bennu Yıldırımlar tek kelimeyle mükemmeldi.Yönetmenin yabancı olması ve oyunun Türkçeye çevrilmiş olmasından dolayı bana sıkıcı geldi. kübra - ( 4/19/2008 ) çok güzeldi ben izledim harikaydı bennu yıldırm rolünü harika yaptı ve yeliz gerçekle ropörtaj yaptık özge özderlede resim çekildik oley be gül - ( 4/3/2008 ) güüseeeeeeeelllllllll özlem - ( 4/13/2008 ) oyunun yarısında çıktım 2.perdeyi görmedim 1.bölüm okadar soyut işlenmişki,bi türlü oyunun içine giremedim,hiç keyif almadım,uzun sessizlikler,müzikler insanı çok fazla sıkıyordu,oyuncular büyük bi gayretle oyunlarını sergiliyordu ama kesinlikle zevk alınabilecek biroyun değildi. nataşa rolündeki özge özder çok başarılıydı.2. yarıda neler oldu bilemiyorum ama ilk bölüm insanı sahneden kaçırmaya yetiyor. Hülya Bulut - ( 4/14/2008 ) Bence oyun mükemmeldi..! Bütün oyuncuları kutluyorum çok başarılıydılar. Arkadaşlar bence kimseden etkilenmeyin herkesin bakış açısı farklı bazı kişiler beğeniyor bazıları beğenmiyor bence gidin izleyin ve kendiniz karar verin derim . İnanınki pişman olmayacaksınız....! arda - ( 1/23/2008 ) oyun fena değildi bence. ama o kadar. vasatı pek aşamadı. oyunculuklar genel olarak başarılıydı ama daha iyi kullanılabilirdi. Çehov’un insanların mutsuzluklarını nasıl başarıyla çözümlediğini görebiliyorduk ama bu orta sınıf insanlara acıdığı kadar onları eleştirdiğini kaçırmış reji. oyun sonunda gözümüzde yaşlarla ayrılabiliriz oyundan ancak acımanın yanında onlara gülmek veya onları eleştirmek için elimizde hiçbişey yok. ayrıca kendini komedi yazarı olarak tanımlayan Çehov’un bu kadar acı yüklü sahnelenmesi ne kadar doğru acaba? son olarak, oyunun özellikle ikinci perdesinde neredeyse hiç bitmeyen, atmosferi yaratan ama sürekli tekrardan dolayı etkisini yitiren ve başımı şişiren müzik de verimsizleşmiş. bplus - ( 12/19/2007 ) geçen hafta izledim fakat ne anlatılmak istendiğini anlamak (!) için yorumları okuyorum, yani beğenmedim gökşen - ( 3/23/2008 ) süper bir oyun.. Serhad - ( 3/21/2008 ) Ben bu oyundan bişi anladıysam ne oliyim. 3 saat boyunca bitsin diye dua ettim. Oyuncular , oyunculuk, dekor, kostümler herşey harkulade ancak sadece bu kadar. Keşke bu güzel kadro daha anlaşılır bir oyunda birlikte olsaydı. Üzgünüm ama ben sade bir daha doğrusu halktan bir izleyiciyim. O yüzden oyunun sanatsal yönünü eleştiremeyeceğim. Saygılar... hasan - ( 3/21/2008 ) Nede olsa adları BÜYÜK ŞEHİR TİYATROLARI...Para oluca elbet dekor güzel olacak...AMA PARAYLA OYUN GÜZEL OLMUYOR...Maddi gücü olmayan öyle tiyatrolar varki,bir sandalye alırken bile düşünüyor.BU oyunla seyirciyi daha nekadar sıkacaksınız?.. esra - ( 3/22/2008 ) repliklerin türkçeye çevrimi çok edebi az anlaşılırdı.izlerken yorum bile yapamayacak kadar ağırdı.çehovun karamsarlığı yine karabasan gb çökmüştü.etkilendim diyemeyeceğim. yasemin - ( 12/9/2007 ) Çok Yaşa Çehov! saraçoğlu - ( 12/20/2007 ) izlediğim cehov oyunları arasında beni karamsarlığa ve mutsuzluğa bu kadar güçlü sokan ilk oyundu. kapalı biçim empati kurdutmaksa ve kurulan empati kişinin kendi hayatındaki bazı hatalarını ya da davranış biçimlerini su yüzüne çıkartmaksa bu reji bunu harkulade yapmış. müthiş bir reji, harika bir dekor ve evrensel bir metin... bayıldım.... Melike - ( 12/16/2007 ) Her ne kadar henüz aşırı fazla oyun izleyememiş olsam da, şimdiye dek izlediğim en iyi oyundu diyebilirim. Oyuncuları tek tek kutluyorum harikalardı! Özellikle Maşa ve Aleksandr İgnatyeviç Verşinin arasında geçenler beni çok etkiledi. Fiyodor İlyiç Kuligin’in de olaylara tepkisi çok hoştu. Oyundan aklımda kalan ve hiç aklımdan çıkmayacak olan cümle şudur: "Ne olmuşsa olmuş ben yine de mutluyum!" Demet, ikinci perdeyi izlemeyerek çok fazla şey kaçırmış olduğunu düşünüyorum. Oyunun sahneye koyulmasında emeği geçen herkesi tek tek ayakta alkışlıyorum. Bennu Yıldırımlar ve Hüseyin Köroğlu’nu da ayrıca tebrik ediyorum. Harikaydı! deniz - ( 4/4/2009 ) hayatım boyunca iyi ve kötü bir çok oyun seyrettim. bu kadar kötüsünü görmemiştim. oyuncular çok iyi idi. ama konu anlaşılmasın diye özellikle uğraşmışlar sanki. oyunun ortasında mola verildiğinde ve oyun bittiğinde de izleyicilerin tamamına yakını "bu ne ya" falan gibi şakınlıklarını dile getirdiler. oyunculara yazık olmuş. koskaca 3 saat. tuna - ( 3/18/2009 ) oyunyu az önce izledim bu kadar mükemmel oyuncular böyle oyunlarda harcanmamalı.oyun çok sıkıcıydı ama oyuncuları ayakta alkışladım yasemin - ( 4/3/2009 ) Biraz önce oyundan geldim.Çok beğendim.İzlenmesi gereken bir oyun.Herkesin emeğine sağlık... sema - ( 1/8/2009 ) oyunu henüz izlemedim merak ediyodum ancak yorumları okuduktan sonra gidip gitmemekte kararsız kaldım dogrusu... ışıl arı - ( 2/2/2009 ) çok sıkıcı çok içkarartıcı oyuncuların emeğine yazık olmuş |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 1 Mayıs'tan itibaren her ÇARŞAMBA Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!  Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin 
|
.. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
