İlk kez 1997 yılında babası Kemal Sunal’la birlikte kamera karşısına geçti Ali Sunal. “Şaban ile Şirin” filminde oyunculuk sınavı verdi. Propaganda filminde yine babasıyla oynadı. Daha sonra Banka ve Okul filmi geldi. Ama “En Son Babalar Duyar” dizisiyle tanındı. Bir süredir ortalarda yoktu. Geçen hafta 10 aydır üzerinde çalıştığı “Karmakarışık” isimli tiyatro oyunuyla yeniden izleyici karşısına çıktı. Karmakarışık, 1980’li yıllarda Thatcher döneminde geçiyor. Oyun, bakanın İşçi Partisi’nin sekreterlerinden biriyle tek gecelik kaçamak yapmak için bir otel odası tutmasıyla başlıyor. Ali Sunal, ortaya koyduğu performansla babasının izinden gittiğini gösteriyor. Kanyon’daki Porto Antico’da buluştuk. Oyununu, oyunculuk aşkını ve ailesini konuştuk.

Sonunda tiyatroya da el attınız...
Oyuncunun er meydanı zaten tiyatrodur. Çünkü hata yapma şansınız yok. Beş sezondur tiyatro yapıyorum. Ama Karmakarışık benim için ayrı bir önem taşıyor. Çünkü oyunculuğuyla birlikte yapımcılığını da üstlendim. Dormen Tiyatrosu izleyerek büyüdüm. Ray Cooney’in komedisi Karmakarışık’ı da Haldun Dormen ve Kemal Uzun çok iyi çevirmişler. Daha önce onlardan da izlemiştim. Şimdiyse beni izlediler ve “Ali çok iyisin” diyorlar. Bunun nasıl önemli bir şey olduğunu anlatamam.

Bu oyunda iddialı mısınız?
Göreceksiniz, oynadığı süre boyunca en iyi komedi olacak.

Bu yıl tiyatroya olan ilgi arttı mı?
Arttı mı bilmiyorum ama becerebilenler tiyatro yapsınlar. Zaten pamuk ipliğine bağlı tiyatronun geleceği. Bir de kötü oyunculuk ve kötü oyunla seyirciyi kaçırmayalım. Tiyatrodan şikayet etmemek lazım. “Aman tiyatro kan ağlıyor” diyeceğime tiyatro yapıyorum.

Genelde komedilerde görüyoruz sizi. Babanız Kemal Sunal’ın izinden mi gideceksiniz?
Önce oyuncu olacağım. İyi bir oyuncu olup benimle ilgili tartışmaları durdurunca seyirciyi şaşırtacağım. Sırf komedyen, jön, kötü adam gibi sınırlamalarım olmayacak. Öyle bir şey yapayım ki, tokat gibi gelsin seyirciye ve kendine gelsin istiyorum. Birileri eğer beni takip ediyorsa şaşırsınlar istiyorum. Sadece komedide çok sıkılırım. Babam da çok sıkılıyordu. “Şaban, Şaban. Tamam yeter” diyordu. Ben hiçbir rolün üstüme yapışmasını istemiyorum. İnsanların “Ali iyi bir oyuncudur. Her rolü oynar” demelerini istiyorum. Oyunculukta hırslıyım ve çok açgözlüyüm. Kadın rollerini bile oynamak istiyorum. Çünkü benim Kemal Sunal’ın oğlu olmaktan başka meziyetlerim var.

Kemal Sunal’ın oğlu olmak nasıl bir sorumluluk yüklüyor?
Normal bir genç gibi yaşayamıyorum. Çünkü herkesin gözü üzerimde ve hata yapma şansım yok. Bazen kendimi çok yaşlı hissediyorum. Oyunculuğa tepeden başlayabilirdim. İmkanım vardı. Ama yumuşak geçiş yapmak zorunda kaldım. Çünkü soyadım vardı. Sadece Ali olsam istediğimi yapabilirdim. Hayata soyadım ismimin önünde başladığım için Ali’yi şimdi koşturmak zorundayım.

Babanız oyunculuğunuzu nasıl bulurdu?
Propaganda da “Baba oyuncu oldum. Fena mı oldu?” dediğimde “Hayır canım ne işin var?” demedi. Annem “Ben Ali’yi çok beğendim. Sence nasıldı?” demiş. Babamın güzel bir söz söylemesi zordur. Ama “Oynamış” demiş. Bunun anlamı “Sen bu işte devam et” demektir.


Babam ölünce insanlarla arama perde çektim
Çok agresif görünüyorum. Çünkü babam ölünce bir anda kendime perde çektim. Herkes acılar çekiyor ama benim yaşadığım acı maalesef herkes tarafından biliniyordu. Tam güzel bir sohbette gülerken yan masada bir teyze “Yavrum yazık. Neler yaşadı” gibi bir surat ifadesiyle bakıyordu. O zaman da “Ne var ya?” gibi bir maske yerleştirdim yüzüme. Çünkü bu surata insanlar çekindiği için bakmıyor. Aslında böyle olmayı hiç istemezdim. Ama olan oldu.

 

     Güncel Haberler

Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede

• Medea'ya Göre Ahlak, Eskişehir'de
• "İyilik Yayıncılığı" İsimli Sosyal Sorumluluk Projesi, Bir Çok Sevilen İsmi Bir Araya Getirdi
• Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları (BÜO), Shakespeare Soruşturması ile dijital ortamda seyirci ile buluşuyor!
• KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu'ndan Müjde: Perdeler Açılıyor, Tiyatro Sezonu Başlıyor
• İzmir Bağımsız Tiyatrolar İnisiyatifi'nde İkinci Yıl Başlıyor
• Amadeus, Zorlu PSM'de Başlıyor
• Sesin Görselleştiği Bir Performans: Podacto Stüdyo, Yakında BluTV'de
• 27 Mart 2021 Dünya Tiyatro Günü Ulusal Bildirisi (Metin Akpınar-Müjdat Gezen)
• 27 Mart 2021 Dünya Tiyatro Günü Uluslararası Bildirisi (Helen Mirren)
• Şehir Tiyatroları Dünya Tiyatro Günü'nü 'Melek' ve 'Benim Güzel Pabuçlarım' ile Kutluyor
• 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nde DasDas'tan Okuma Tiyatrosu
• Ankara Tiyatro Dayanışması'ndan 27 Mart Dünya Tiyatro Günü Etkinliği
• 'İlelebet… Bir Atatürk Hikayesi' Sahneport'ta Tiyatroseverlerle Buluşuypr
• Şehir Tiyatroları, Özel Tiyatrolara Kasım Ayında da Sahnelerinde Yer Veriyor

Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi