| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
TELEVİZYON VE İNSAN AHLAKI ÜZERİNE;
Murad ÇOBANOĞLU



Ortamın denetimsizliği sayesinde, yani çok "kanallı" televizyon dönemlerinde, kanallar çok fazla dolmuş, ancak insan ahlakını temizleyecek bir sistem ise bulunamamıştır. Özellikle ülkemizde televizyonun "pat" diye gökten zembille bırakılması sonucunda, işleri televizyonla ilgisi olmayan ve günümüzde "medya patronu" etiketi yapıştırılan, insanlarla dolmuştur. Sinemamın büyüsünün maddi imkansızlıklar yüzünden sönmesi yüzünden, insanlar sinemadan uzaklaşmış, sinema ise bu uzaklaşmanın maddi kayıplarını ortadan kaldırmak için giderek yozlaşmıştır.

İhtilal günlerinde insanların televizyon ekranından sürekli "Hasan Mutlucan"dan türküler dinlemesi sonucunda; sinema ikinci doğuşunu biraz da Venüs'e özenerek "seks ve kan" içinde gerçekleştirmiştir.

İtalyan seks filmlerinin, izlenip mevcut senaryolarının Türkçeleştirilmesi sonucu, ortaya başlangıçta istenmeyen komikliler çıkmış, sonraları ise filmler değil, bu komik sahneler tutulmuştur.

İhtilal günleri bittiğinde; "Özallı Dönemler"de, insanlar tekrar televizyonu keşfetmiş ve artık maddi olanaksızlıklar yüzünden, alınamayan "televizyon kültürü" her eve "kupon karşılığı hediye" olarak sunulmuştur.

İşte bu yeni ve çok kanallı ve adeta "kanalizasyon" şebekesini toparlamak ve düzene sokmak için, yine bu sistemi getirenler tarafından, RÜTÜK, icat edilmiş ve bu televizyon jandarması, özel TV'lerin başına getirilmiştir.

Artık televizyonlar canı ne isterse yayınlayamıyorlar ya da herhangi bir partinin siyasal düşüncelerini kolaylıkla övüp göklere çıkaramıyor ve çıkaranlar hakkında "Ekran Karartma" cezası uygulanıyordu.

Tabii ki toplumsal ahlaktan dem vurup da, bundan herhangi bir "pay" alamamış insanlar, bu sistemi de "Digital Yayın" yöntemiyle delecekler ve uzmanların bile üzerinde çalıştığı fakat daha henüz kimsenin bir açınım getiremediği, "Türk Aile Yapısı" adlı kurumu bir kez daha "dumur" edeceklerdir.

Buraya kadar televizyonun ve onun takipçileri hakkındaki olayları bir öykü diliyle anlatmak istedim. Çünkü bütün bu olayları bizzat yaşamama, yani birinci elden tanık olmama rağmen; bana bile hala "öykü" ve biraz daha abartırsak "masal, mitos" gibi geliyor.

Geriye baktığımda sanki bende BBG'lerle yahut SİTCOM'larla büyümüşüm gibi hissediyorum.

Bizim şu meşhur; "Türk Aile Yapısı" içinde "karşı komşumuzun kocası ne iş yapıyor, eve kaç para getiriyor, kızı neden ezan vaktinden sonra ve nereden geliyor." gibi düşüncelerimiz oldukça daha biz; BBG1, BBG2, BBG3 .. BBG 3768'lerle bile yetinmeyiz herhalde.

Toplumsal yaşantımızda bile artık SİTCOM'larda izlediğimiz hayatları yaşıyoruz. Kardeşimiz bizim tabağımıza çatalını uzattığında "aklından bile geçirme bücür" diye hitap ediyoruz. Tabii ki, çocuğun bize cevabı gecikmiyor; "sen git sivilcelerinle uğraş, böyle dolaşırsan herkes seni Kurbağa Prens Masalı'ndan kaçmış sanacak" gibi laf dalaşları içine girişiyoruz.

Ayrı bir olgu da yine "Türk Aile Yapısı" içinde herkesin "meşhur" olma isteği. Bu istek karşısında öyle bir çekim kuvvetine uğruyoruz ki, Şark'ın Dinor İlçesi'nden bir kız ya da erkek, DJ, VJ, manken, şarkıcı, türkücü olmak için koşup geliyor.

VJ'ler, DJ'ler yani "Video Disk Jokey" ve "Disk Jokey"ler ise aslında çok önemli insanlardır. Özellikle Dj'ler, Avrupa'da asıl müzik yapan kişilerdir. Bizdeki gibi yüz güzelliğiyle, konuşma yeteneği ters orantıda olan insanları VJ yapmaz onlar!

Bizdeki bu "yetenek" dolu "meşhur" olma isteğini bir kenara bırakıp, şöyle "objektif" bir değerlendirme yapalım.

Bakın Türkiye'de onlarca konservatuar, bir o kadar sanat merkezleri ve  on binlerce kurs var. Bu insanlar - yani buralara ömürlerini veren, girmek için kırk bin teraneyi aşan ve en az dört yıl boyunca okuyanlar - sanırım "aptal" ya da bu "fazla yetenekli arkadaşlar" öyle sanıyor.

Hayır. kardeşim, sen de git bir yarışmaya yahut sözü geçen bir gece kulübümüzün önünden çıkan bir "ünlüyle" basıl, ya da ne bileyim; bir şekilde televizyonda gözük bitti, gitti.

Ne gereği var yıllarca sınavı kazanacağım diye kendini parala.

Hadi, sınavı kazandın diyelim, dört sene boyunca oku.

O kadar harç - biz öğrenciler kendi aramızda bu paranın adına; haraç deriz - öde.

Eee. Sonra ne olacak.?!

Seksenlerine basacaksın ve kütüphanene bir "ödül" bile koyamayacaksın.?!

Ben bu arkadaşlara sesleniyorum..!

Yol yakınken bu işlerden vazgeçsinler.

Memlekette yeteri kadar oyuncu, manken, yazar, ressam, şarkıcı, türkücü - yani "komple sanatçı" - var. Biz kendimize başka bir "boyutta" iş arayalım!
 
Murad ÇOBANOĞLU
27.10.2007


Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

g!2£m - ( 11/21/2007 )
bence bu işi gercekten meslek edinmek isteyenler okulunu kesinlikle bitirmeli zaten tiyatro bazı insanlar için tutkudur bu nedenle konservatuar okuyanlar veya bitirenler aptal değil düslerini geçeklestirenlerdir cok az bir kitlede olsa tiyaro ve tiyatroculara saygı gösterenler hala var

evrny - ( 12/29/2007 )
imkansızlıkları sorun edip gelecekdeki güzellikleri hapsetmeyelm derim ...

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 149
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Aşk ve Tiyatro (Özlem Ecevit) - 9/13/2007
  • Çıkış Yok (Gaf) - 9/11/2007
  • MUTSUZ PAVAROTTİ (Nedim Saban) - 9/10/2007
  • Arkadaşım Kadın Oldu! (Metin Zekoğlu Tiyatosu) - 9/6/2007
  • Aşk Sende Kalsın Ütü Masası Bende (Metin Zekoğlu Tiyatosu) - 9/6/2007
  • Bartın Sanat Tiyatrosu (Bartın) - 9/4/2007
  • Bartın Bölge Tiyatrosu (Bartın) - 9/4/2007
  • Yarası Olana (Tiyatro Bir) - 8/30/2007
  • Tiyatro Bir (İstanbul) - 8/30/2007
  • Fantastik Gerçekçilik ve Oyuncu (İlhami Özdemir) - 8/27/2007
  • TELEVİZYON VE İNSAN AHLAKI ÜZERİNE; (Murad ÇOBANOĞLU) - 8/27/2007
  • Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu ve Çeşme’nin Anfi(!) Tiyatrosu… (Üstün Akmen) - 8/24/2007
  • Seyir-ci ve SEYİRCİ (İlker Güler) - 8/22/2007
  • SEYİRCİYİ NADASA BIRAKMAK (Ali Çakır) - 8/22/2007
  • Emrah KOYUNCU ve Onu beklerken uzerine (Fırat Güllü) - 8/22/2007
  • EMRAH KOYUNCU İLE SÖYLEŞİ (Ayşan Sönmez, Cüneyt Yalaz, Fırat Güllü, Sevilay Saral) - 8/22/2007
  • Eyyy Yıldız Kenter! Çekirdeklerin hiç bitmesin e mi! (Üstün Akmen) - 8/21/2007
  • Etkin Sanat Merkezi (Mardin) - 8/20/2007
  • Skeçler (Skeçler) - 8/20/2007
  • KONSERVATUVAR EĞİTİMİ ŞART MI? (Kemal Oruç) - 8/16/2007
  • Eugen Berthold Friedrich Brecht (Tiyatro Evi) - 8/15/2007
  • KONSERVATUAR SINAVLARI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR (İhsan Ata) - 8/14/2007
  • Afsem Tiyatrosu (Manisa) - 8/14/2007
  • Aksine Tiyatro (Aksine Tiyatro) - 8/10/2007
  • KORSAN KİTABI BASAN DA, SATAN DA, ALAN DA HIRSIZDIR! (Üstün Akmen) - 8/7/2007
  • Diyafram nefesine geçişin etkileri (Mustafa Kartal) - 8/2/2007
  • TİYATRO YAPMAK (S. İlker Güler) - 8/2/2007
  • SANAT TİCARETİ... TİYATRO SORUNLARI... KURTARILMAK... (Kemal Oruç) - 8/2/2007
  • REZERVUAR KOPEKLERİ UZERİNE DENEME (Bülent İrtan) - 7/30/2007
  • Hayaller ve Gerçekler (Gibi Yapanlar) - 7/27/2007
  • MEHMET AKAN’IN FELEKNAZ HATUN İLE GÜLÜZAR KIZIN ANALIK DAVASI VE BRECHT’İN KAFKAS TEBEŞİR DAİRESİ OYUNLARININ KARŞILAŞTIRILMASI (Selda Karakoç) - 7/23/2007
  • TOBAV POLEMİĞİ ve DENİZ YILDIZI HİKAYESİ (Kemal Oruç) - 7/20/2007
  • Konservatuara Hazırlık (Cüneyt İngiz) - 7/26/2007
  • Sağlık Olsun (İsmail Can Törtop) - 7/18/2007
  • Casablanca (Tiyatro Kedi) - 7/13/2007
  • Omuzumdaki Melek (Tiyatro Kedi) - 7/13/2007
  • Tiyatro Pera (Tiyatro Pera) - 7/13/2007
  • Tiyatro Oyunevi (-) - 7/13/2007
  • Yalnızlıklar (Tiyatro Oyunevi) - 7/13/2007
  • Meyhanede (Oda Tiyatrosu) - 7/12/2007
  • Sayın Akmen’in ''Hülya Avşar kim ki, medyaya hükmediyor, emrediyor? '' Sitemine, büyük sitem… (İhsan Ata) - 7/11/2007


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    1 Mayıs'tan itibaren her ÇARŞAMBA Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..