| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Özel Tiyatro Kim?
Parkan Özturan




Yine bir yerlerde özel tiyatroların şu devlet yardımı meselesi konuşuluyor. Çoğu kere denemiş fikirlerin, ısıtılmış şekli üzerinde duruyorlar. Oysa Özel tiyatro kim, ne, son durumu ne? Buraya bakmak kimsenin aklına gelmiyor mu? Ben deha değilim ya… Elbette başkaları da bunu düşünmüştür ama neden dillendirilmiyor onu anlamıyorum.

Türkiye profili üzerinden okuyun. Hal böyleyken, zaten Türkiye’de tiyatro yok ki, yardımı olsun. Tiyatro, oyunculuk, oyun yazarlığı ve daha bunun gibi bir çok şey, meslek olarak tanımlanmış değil ki. Devlet sizi meslek olarak adam yerine koymazken, neyin yardımını, ne üzerinden tartışacaksınız. Meslek yok, birlik yok, sendika yok, iş disiplini yok, forma aşkı yok. Be adam yardım olsa ne olur, olmasa ne olur.

Hadi bunu geçtim, devlet yardım edecekse, önce kendisine çeki düzen verecek. Devlet Tiyatroları, tüm tiyatro piyasasını etkileyecek kadar, sorunla dolu. Özel tiyatroların çanına büyük ölçüde ot tıkayan, mihrakların başında geliyor. On yıllardır bu mezbelelik, derdest edilmiş değil. Neden?

Yıllar önce bir dublaj stüdyosunda ağabeylerden birine denk geldim. Sarıldık:
-Nasılsınız?
-Şekerim valla harikayım. Altı yıldır oynamıyorum. Dizimi de yapıyorum dublajımı da…

Af buyur? Sayın ağabeyim dublaj teknisyeni değil, yanlış anlamayın. Devletin tiyatrosunda oyuncu. Belki bilmeyenler olabilir, şurada zikredeyim. Devletin tiyatrosunda oynasanız da, oynamasanız da, oniki ay çatır çatır maaşınızı alırsınız. İstemeseniz de zorla yatar bankaya.

Epey önce, Devlet Tiyatrosu oyuncu oyuncularının, dizilerde, filmlerde oynamaları yasaklandı. Hepsi ayağa kalktılar, aç kalırız diye. Sinirim bozuldu gülmeye başladım. O zaman ben ne halt edeyim? Bugün devlet tiyatrosunda kadrosu verilen bir oyuncu ortalama binbeşyüz lirayla başlıyor. Üstelik bir ay çift, bir ay tek maaş alıyor. Bu hesaba göre, yıllık gelirleri de en az, rakamla 13.500 lira eder. Alışamayanlar için, biz buna eski parayla onüçbuçuk milyar diyelim.

Özel tiyatro köleleri ne alır? Artık maaş falan hak götüre. Yevmiye geçerli. Bir oyuncu özel tiyatroda alsa alsa 200 lira alır. Eğer şanslıysa kasım aralık 16 oyun, ocak şubat 8 oyun,şubattan sonrada hazirana kadar on oyun oynarsa ne ala. Bu da yıllık toplamda, altıbindörtyüz lira eder. Biraz önce söylediğim gelirin yarısı değil. Bozdur bozdur harca. Onlar açlıktan ölüyorsa ben ne yapayım?

Sende dizide çalış, diyeceksiniz. Çalışmayan namerttir de, orada da bir devlet tiyatrosu problemi çıkıyor karşımıza. Beylerin tuzu kuru. Nasılsa oniki ay maaş çalışıyor. Piyasadan topladıkları da ev araba olarak geri dönüyor. Dolayısıyla ne yapıyorlar? Piyasa fiyatlarını kırıp paramparça ediyorlar. Ek gelirdir diye üç kuruşa oynuyorlar. Siz yaşam mücadelesi verirken, onlar işin kebabında.

Şakir’in (Gürzumar) En azından önsöz olarak şık bir fikri var. Bütün herkes, oyuncu yönetmen ne varsa, asgari ücret alsın, kurum içinde yaptıkları çalışmalara göre de, hem nitelik, hem sayısal olarak, pirim alsınlar. Hiç fena fikir değil ilk bakışta. Bak bakalım o zaman altı sene yatabiliyor mu? Dublajdan diziden daha fazla kazanıyorsa, gidip onu meslek seçsin.

Şakir’in (Gürzumar)söylediği korkunç bir şey daha var. Devlet tiyatrosu oynadığı her oyunda koltuk başına yetmişbeş lira zarar ediyor, diyor. Boş koltuk değil. Salon dolu da olsa zararda. E, bu para nerden çıkıyor? Sizden benden. Niye besliyorum ki ben dizi oyuncularını? Benim burada özel tiyatro olarak, oyuncularımın sigortalarını ödemeye gücüm yetmiyorken, onları niye besliyorum kardeşim?

Elbette bu yazı içerisinde gereksizce size ağlamamın, kimseye bir faydası yok. Ağlanacak yer, meslek birlikleri. Ama ortalığa baktığım zaman, öyle bir meslek birliği göremiyorum. Meslek birliği olduğunu iddia eden, hiçbir yaptırım gücü ve resmi sıfatı belli olmayan, bazı dernekler var. Başında da söylediğim gibi, meslek tanımı yapılmamış. Bu işlerin çözümü, tiyatroyu sevenler derneği ile değil, sendikal mücadele ile olur. Sendikal mücadele için, tiyatronun mesleki hüviyetinin tanımlanması gerek.

Eskiden TODER vardı şimdi BİROY oluşturuluyor. Tamam da kardeşim, bu birlikler tabela olmanın ötesinde hiçbir yere varamaz. Bu konuya tekrar zaman zaman döneceğiz. Bir anlamda, bu yazı devam edecek yani. Ta ki tuğla gibi bir kitap olana kadar.

Bende öneriyorum anasını satayım. Devlet yardım olarak, bize para vermesin, sendika kursun. Nasılsa biz bir başımıza bunu yapamayacağız. Sakı bu sözümü ciddiye almayın. Maksat sinir dağılsın, ben de gırgırımı geçeyim.

Parkan Özturan

Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

mert güven - ( 7/11/2010 )
bu ülkede ödenekli tiyatrolar kapanmadan tiyatronun ilerlemesi mümkün değil.
bakın düzeltmekten, iyileştirmekten bahsetmiyorum, kaldırmaktan bahsediyorum.
artık birilerinin bunu ciddi bir şekilde gündeme getirmesi ve gerekli adımları atması gerekiyor!


Abdullah Topal - ( 7/11/2010 )
Lafa gelince sanatçının güvence altına alınmasından,sanatçılara iş imkanı sağlanmasından bahsedilir ama nedense sanatçılara bu güvenceyi,bu imkanı sağlayan kurumların kaldırılmasından bahsedilir,bu tutarsızlığı anlamam mümkün değil.Unutulmamalı ki bu kurumlar Türk Tiyatrosu’nun temel direkleridir.Seyirci sorununa gelince özel tiyatrolarla ödenekli tiyatroların bilet fiyatları arasında büyük fark var.Alım gücünün fazla olmadığı bir ülkede özel tiyatrolar 20-25 liraya bilet satarken ödenekli tiyatrolar vatandaşın alım gücüne uygun olarak 8-10 liraya bilet satıyor.Şu mu isteniyor acaba ödenekli tiyatrolar da özel tiyatrolar gibi 20-25 liraya bilet satsın.O zaman seyirci örneğin dört kişilik bir aile zar zor para ayırabildiği tiyatroya gelmesi daha da güçleşecek.Özel tiyatroların biraz da çuvaldızı kendisine batırması görüşündeyim,seyircinin gelmemesinin nedeni ne?sadece para mı,yoksa hepsi iyi,seyirciyi yakalayan oyunlar çıkartıyor da seyirci mi gelmemezlik yapıyor?İyi olan bir çok oyunun seyirciyle buluşacağına inanıyorum.Ayrıca bir İstanbul Şehir Tiyatroları çalışanı olarak Parkan beyin yazısından duyduğum rahatsızlığı dile getirmek istiyorum.Çalıştığı kurumda her sezon dört oyun çıkartan biri olarak kurumdaki sanatçı arkadaşlarımın ve büyüklerimin neredeyse tamamının sezonda 2 vya 3 oyunda oynadiklarını,bunun yanında oyun çıkarttıklarını,hatta müzikal oyunlarda oynayan arkadaşlarımın Ekim ayından başlayıp Mayıs ayına kadar ara vermeden oynadıklarını da belirtmek isterim.Bir kaç kişinin yaptığı bütün bir kuruma mal edilmesin.Yazıktır,el insaf yahu..Saygılarımla...

mehmet tekkanat - ( 7/12/2010 )
SEVGİLİ PARKAN; HESAPLARINDA EKSİK VAR!
O MAAŞ, NET CEBE GİREN, BİR DE SİGORTASI, İKRAMİYESİ, AİLE VE ÇOCUK YARDIMI VS VS VAR...ONLARI DA EKLEDİĞİNDE, BİR KİŞİNİN MİLLETE BEDELİ AYDA 3-4 BİN LİRA (3-4 MİLYAR ESKİ LİRA) OLUYOR...HADDİM OLMAYARAK DÜZELTEYİM DEDİM...SEVGİLER...KALEMİNE, YÜREĞİNE SAĞLIK...


Kemal Aydoğan - ( 7/12/2010 )
Ödenekli tiyatrolar kaldırılmasa bile oyuncu, tasarımcı, yönetmen vb. kadrolarındaki sanatçı yani A ve B kadroları derhal emekli edilmeli. Sadece kurumun yöneticileri ve teknik çalışanları kalmalı. Sanat yönetmenleri yıllık repertuarlarını açıklmalı ve oyuna göre -seçme- ile oyuncu tasarımcı yönetmen kadroları oluşturulmalı. Tabii ki epeyce ayrıtılandırılmaya ihtiyaç duysa da burası bunun yeri değil. Ancak ödenekli tiyatro -sanatçıları- bu işe razı gelmeyeceklerine göre demek ki dışarıdan tazyikle bu yapının değişmesi sağlanmalı. İsterlerse cumhuriyet düşmanı, Akp yanlısı, sanattan anlamayan olarak ilan etsinler bu tepkileri geliştirenleri. Haksızlık, eşitsizlik, bağnazlık, sanatsal yetersizlik, adam kayırmacılık üreten bu mekanizmalara dur demen zamanı illa ki gelecektir. Bunu gerçekleştirenler neden bu tarihte yaşamışlar olmasınlar. Neden bu problemin çözümünü çocuklarımıza torunlarımıza bırakalım. Çocuklarımıza torunlarımıza özgür eşitlikçi bir sanat ortamı bırakmayı neden gerçekleştirmiyoruz ki hemen şimdi!

kemal aydoğan - ( 7/14/2010 )
Sayın Abdullah Topal, Ödenekli tiyatrolara 1 tek seyircinin maliyeti 75 lira iken özel tiyatrolara devlet desteği (o da alabilenler ya da almak isteyenler için) azami 1 tek seyirci başına 5 tl’yi geçmez. Yani 8 liraya değil 83 liraya ödeneki tiyatrolarda oyun seyrediliyor. Özel tiyatrolara da devlet aynı oranda destek sağlasın özel tiyatrolarda 5 liraya 10 liraya oynasın. O zaman kıyas yapmak gerekir. Ki o zaman eşitlikten bahsedilir. Yani şu an ödenekli tiyatrolarda barınan bir avuç şanslı yerine herkes şanslı olur. Ayrıca seyircinin seçme şansını da fiyattan dolayı ödenekli tiyatrolarla -zorunlu seçme- tuzağına düşürmemiş oluruz.

kemal aydoğan - ( 7/15/2010 )
Sayın Abbdullah Topal, latife olsun diye değil bir gerçeği dile getirmek için söylüyorum özel tiyatroların maddi imkansızlıktan -çuvaldızları- yok. Siz ödenekli tiyatroların dekor, kostüm, aksesuar depolarıyla, özel tiyatroları birbirine karıştırmışsınız belli ki!

Abdullah TOPAL - ( 7/21/2010 )
Sayın Kemal Aydoğan, inanın ki hiç bir şeyi birbirine karıştırmadım,sadece bu ve benzer yorumlara karşı oluşan tepkimi ortaya koydum.Saygılarımla...

- ( 7/30/2010 )
Benim bildiğim Ödenekli Tiyatrolar İBŞT ve Devlet Tiyatroları nda bir ay tek bir ay çift maaş alırlar yani 6 maaş da ikramiye !Ne haber

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 47
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Adayları da Vururlar (Zafer Diper) - 7/14/2010
  • İşletmeci Bizi Değil Tiyatroyu İşletsin (Parkan Özturan) - 7/14/2010
  • Aşktan da Üstün (Pınar Çekirge) - 7/14/2010
  • Tek Çıkış Yolu: Aydınlar (Tuncer Cücenoğlu) - 7/14/2010
  • Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği'nden Bir Oyun: Akademi İçin Bir Rapor (Üstün Akmen) - 7/14/2010
  • Tiyatro Yaşta Değil Aşktadır (M. Erkul Eğilmez) - 7/14/2010
  • Beklentilerimiz Mi Önemli, Nasıl Beklediğimiz Mi?: Bekleme Salonu (Üstün Akmen) - 7/11/2010
  • İşsizler Cennete Gidecek Mi? (M. Erkul Eğilmez) - 7/11/2010
  • Şeyh Bedrettin Destanı , Vera'nın Şoförü ve Mustafa Ata (Melih Anık) - 7/11/2010
  • Çanakkale Masalı (Çocuk Oyunu) (Emel Aygören Şen) - 7/11/2010
  • Özel Tiyatro Kim? (Parkan Özturan) - 7/11/2010
  • Bir Sihirbazdır Nurullah Tuncer (Tuncer Cücenoğlu) - 7/9/2010
  • Bayazıt Konya'da (İhsan Ata) - 7/9/2010
  • Bitmez Tükenmez Bir Yol, Aşk Diyorlar Buna: Arianna-Sevda Yolu (Üstün Akmen) - 7/9/2010
  • Konservatuvar Sınavlarına Girecek Adayların Bilmesi Gerekenler (İhsan Ata) - 7/9/2010
  • Sözler Hareketlere, Bedenler Sese Dönüşürken: Nefes (Üstün Akmen) - 7/9/2010
  • Bu Örnek, Carlo Goldoni'yi Temsil Eder mi?: Tatil Üçlemesi (Üstün Akmen) - 7/9/2010
  • Devr-i İstanbul (Cüneyt İngiz) - 7/9/2010
  • Vuvuzula - Ağustos Böceği - Boş Teneke (Dündar İncesu) - 7/9/2010
  • Anüs Ağzındaki Yangın (Parkan Özturan) - 7/6/2010
  • Sadece ÇAY ve biraz SEMPATİ (Pınar Çekirge) - 7/6/2010
  • Tiyatro Koşulan Bir Devrimdir Koşuyolu'nda… (Yurdagül Yurtseven) - 7/6/2010
  • Konservatuar Yolculuğu (Cüneyt İngiz) - 7/6/2010
  • Tiyatro 34718 (Cüneyt İngiz) - 6/24/2010
  • GSM 8.Amatör Tiyatro Festivali'nde, Savaş Aykılıç'ın Not Defterinden - Tartuffe'ler Orgon'lar ve Diğerleri - Kadir Has Üniversitesi Tiyatro Topluluğu (Savaş Aykılıç) - 6/23/2010
  • Zülfü Livaneli Sahnede! - Leyla'nın Evi (İhsan Ata) - 6/23/2010
  • Eleştirmenlerden Arşivlik Bir Seçki (Metin Boran) - 6/23/2010
  • Antalyalılar, Nazım Hikmet'i Fazıl Say ve Mehmet Aksoy ile Andı (Üstün Akmen) - 6/23/2010
  • Rusya İzlenimlerim - Krasnodar Kentinde 4 Gün… (Tuncer Cücenoğlu) - 6/23/2010
  • 8. Amatör Tiyatrolar Komedyası (Ferhat Haznedar) - 6/23/2010
  • Kendinizi Politikacılara Bırakmayın, Kendi Kendinizi İyileştirin Oyunu: Elektra (Üstün Akmen) - 6/23/2010
  • Bir Kış Masalı – Çîrokek Zivistanê (Asmin N. Singez) - 6/18/2010
  • GSM 8.Amatör Tiyatro Festivali'nde, Savaş Aykılıç'ın Not Defterinden - Troya Geçilmez, İstanbul Kültür Üniversitesi Tiyatro Topluluğu (Savaş Aykılıç) - 6/18/2010
  • Hep Cesur Davrandım ! (Pınar Çekirge) - 6/18/2010
  • Ordu'da, Fındık-Fıstık Şenliği Yerine Tiyatro Festivali 6 Yaşında (Üstün Akmen) - 6/16/2010
  • Lütfen Herkes Yazmasın! (Yurdagül Yurtseven) - 6/15/2010
  • Elpiniki, Şarap Tadı ve Karanfiller (Baha Çıtakoğlu) - 6/15/2010
  • GSM 8.Amatör Tiyatro Festivali'nde, Savaş Aykılıç'ın Not Defterinden - Evlenme, Maltepe Üniversitesi Oyunculuk Bölümü (Savaş Aykılıç) - 6/4/2010
  • Askerlik Bitti (Arda Aydın) - 6/4/2010
  • Şişli Terakki Gençlik Tiyatroları Festivali'nin ardından… (Ümit Kireççi) - 6/1/2010


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    12 Şubat'tan itibaren her PAZARTESİ Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..