| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Ali Sürmeli: Yumurta Ben Atınca mı Faşist Oluyor? (3/5/2013)


Geçen hafta eski sevgilisine sahnede öpüştüğü için yumurta attığı haberiyle gündeme gelen tiyatrocu Ali Sürmeli'den mektup var.

 
Bu hikâyeye Johan August Strindberg’den söz ederek başlamak istiyorum. Yani Matmazel Julie’nin büyük yazarından. 19. yüzyılın ortasında doğup 20. Yüzyılın başlarında ölen bu eşsiz yazar, çağdaşı olan okyanuslar kadar derin filozof Nietzsche’nin de arkadaşıydı. Zor ve meşakkatli bir hayat sürdü, yedi yaşındayken intihara kalkıştı, yetim ve kimsesiz büyüdü. Büyüyünce eserler yazdı, sansürlerle karşılaştı, sürgün edildi. Ama asla sanatından ve inançlarından taviz vermedi. Yerleşik değerlerle ve sermayenin güdümünde olan sanat anlayışıyla mücadele etti. Çok roman, çok hikâye, çok oyun yazdı.
 
 
Bu eserlerden biri de Matmazel Julie’ydi.
Oyun; aslında hayata ve kendi yaşadıklarına dair her bir şeyin farkında olan iki kadın ile bir erkek arasında geçer. Şatonun sahibi olan kontun kızı Matmazel Julie, şatonun uşağı Jean ve hizmetçi Kristin arasında yaşanan ve toplumsal cinsiyet ile sınıf çatışmasını konu alan bu eşsiz tiyatro eseri dünyada defalarca sahnelendi. Türkiye ’de de oyun üzerine çalışmalar yapıldı. Talimhane Tiyatrosu’yla hemen hemen aynı dönemde Sahne Cihangir de bu oyunu sahneye koydu. Sahne Cihangir’in Jale Karabekir’in yorumuyla sahnelediği oyunla Talimhane Tiyatrosu’nun yorumunu karşılaştırdığımız zaman arasında uçurumlar kadar fark olduğunu görüyoruz.
 
Çünkü Jale Karabekir, oyunun kaynağına yani Strindberg’e uzanarak yorumlamış eseri. Talimhane Tiyatrosu ise İngiliz yazar Patrick Marber’in yorumunu sahnelemeyi seçmiş. Tiyatro yönetmeninin Marber’in yorumuna ne kadar sadık kaldığını bilmiyorum ama bu haliyle Strindberg’in eserinin kapitalizmin vahşi çağlarındaki gibi talan edildiğini, ömrü boyunca inandığı değerleri uğruna mücadele eden bu adama haksızlık edildiğini gördüm. Çok üzüldüm. Sanatla pornografinin birbirine karıştırıldığına, sırf gişe yapmak uğruna kadın bedeninin hoyratça sergilendiğine, etiğin ve sanatın kalbinin kırıldığına tanık oldum. Oyunu ilk seyrettiğimde bana “Nasıl buldun?” diye soran yönetmene “Edep yahu!” diye seslenmekle yetinmiştim. Olay gecesi de tepkimi dile getirmek için yanımda getirdiğim yumurtayı fırlatmak üzere yönetmeni aradım. O ortaya çıkmayınca yumurta Sultan Ertuğrul’a nasip oldu…
 
 
Oyun sırasında atmadım

Gazetelerde yazıldığı gibi yumurtayı oyun sahnelendiğinde ya da fuayede değil, oyun sonrasında toplandığımız kafede attım. Oyun sırasında yaparsam 3 bin yıllık geçmişe uzanan, benim de bir parçası olduğum tiyatronun incineceğini düşündüm.

Bazı gazetelerde 2002 yılında Sakıp Sabancı’nın hayatının anlatıldığı oyunun galasında verdiğim tepki ile şimdiki itirazımın peş peşe sıralandığını okudum. Evet doğrudur; iki olayda şekiller farklıydı ama öz aynı. Dönemin Kültür Bakanı’nın ve iş dünyasının patronlarının da yer aldığı ağır protokolün önünde sanatın sermayeleştirilmesine karşı çıkıp protesto etmiş ve bunun sonucunda Devlet Tiyatroları’ndan atılmıştım. O dönemde gazetecilere çok kırılmıştım çünkü ertesi gün, benim resmimin altına ‘Aşağılık herif’ diye manşet atmışlardı. Şimdi de sanatın şemsiyesi altında kadın bedeninin sermayeleştirilmesine karşı çıktım. Sadece bunu yaptım. Onların Strindberg gibi büyük yazarın eserlerini üç beş kuruş daha fazla kazanmak için yağmalama hukuku varsa benim de buna karşı çıkma hakkım olduğunu düşünüyorum. Haksızsam söyleyin. Protesto etmenin en çocukça olanı yani yumurta fırlatmayı seçtim. Yumurta atmak bilebildiğim en masum protesto şeklidir çünkü. Gariptir ki bu eylemimi yakışıksız, uygunsuz, kadına yönelik bir şiddet eylemi, faşizan ve dahi ilkel bulanlar arasında öğrencilerin yumurtalı protestolarını devrimci eylemler olarak gösterenler çoğunlukta.
Ne yani öğrenciler yapınca devrimci oluyor da bunca yılın devrimcisi Ali yapınca birden faşiste mi dönüşüyor?
 
Edeple sanat arasındaki fark

Olaydan bir sonraki gün gazetelerde, “Eski sevgilisini kıskandı ve öpüşme sahnelerinin atılmasını istedi” diye yazıldığını okuyunca, tıpkı bundan on yıl önce olduğu gibi yine çok üzüldüm. Yazık, çok yazık. Koca bir ülkenin koskocaman gazeteleri de olayın ne olduğunu araştırıp sorma gereği bile duymadan, hatta bir gazete dizi sahnelerinden birinde yer alan eli bıçaklı bir resmimi koyup altına ‘eski sevgiliye yumurta’ ibaresini kondurmuş. Bu ülkenin okumuş çocuklarından oluşan gazetecilere hiç yakışıyor mu bu Allah aşkına?

Benim halimi, tavrımı, bu âlemdeki duruşumu yıllardır bilen ama buna rağmen gazetelere akıl almaz demeçler veren tiyatrocu arkadaşlarıma da bir çift sözüm olacak. Siz edeple sanat arasındaki, talancılıkla, yalancılık arasındaki farkı bilenlerdensiniz. 37 yıldır sahneden inmeyen beni tanıyanlardansınız. Bu olayı kadına yönelik bir şiddet eylemi olarak nasıl yorumlarsınız? Sahnenin kadınla erkeği eşitlemek için yüzyıllardır çaba sarf ettiğini ve bunda da bir ölçüde yol aldığını da bilenlerdensiniz. Yumurta bir kadına geldiğinde -ki asıl hedefi o değildi, o karışıklıkta yumurta adres şaşırmıştı-, bunu nasıl böyle açıklarsınız?
 
Evet, tam 37 yılını tiyatroda geçirmiş biriyim. O gece protesto ettiğim Talimhane Tiyatrosu’na iki yıl önce kilit vurulduğunda evimi açtım onlara, aylarca anahtarlarımı teslim ettim bu sanatçı arkadaşlara bir kuruş kira almadan. Ama nereden bilebilirdim, nasıl bilebilirdim, edep-haya nedir takmayan bir İngilize meramımı anlatamayacağımı. Ah felek!... Benimki de saflık işte; on yılımı birlikte geçirdiğim, acı tatlı zamanları paylaştığım bir sevgiliye bile anlatamamışken derdini, yedi yabancı sayılan birine nasıl anlatabilirsin ki? Bunu bilemedim işte… evet terk ettim sevgilimi ama o 25 kişinin geldiği gala gecesinde...
 
Son sözü “Bütün dünya bir sahne, kadın erkek hepsi birer oyuncu” diyen tiyatronun piri Shakespeare’e bırakıyorum: “Doğduğu gün de, bugün de tiyatronun asıl amacı nedir? Dünyaya bir ayna tutmak, iyilerin iyiliklerini, kötülerin kötülüklerini göstermek, çağımızın ne olup ne olmadığını ortaya koymak. Gerçeği büyütmek ya da küçültmekle bilgisizleri güldürebilirsiniz ama bu bilenleri üzer; oysa bir tek bilgili dost, bilgisiz bütün bir kalabalıktan daha önemli olmalı sizin için.
Ah ben öyle oyuncular gördüm ki sahnede, öyle beğenilen, alkışlanan, günaha girmeyeyim ama değil Hıristiyan, değil Müslüman, insan bile değillerdi. İnsan yapıyorum derken insanlığın berbat bir kopyasını yapmışlar.
Kötü bir şey bu; acıklı bir budalalık bu yoldan tutunmaya çalışmak. Bu hallere düşmeyin, rica ederim…


Kaynak:Radikal




Paylaş      
Yorumlar

Bu Haber Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 1
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 


    Güncel Haberler     En Çok Okunan Haberler
Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
Hangisi Karısı, 5. Sezonunda!
    Tüm Haberler

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Haberler
    Bu haberin yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer haberler aşağıda listelenmiştir...

  • Tiyatro Gazetesi Mart 2013 Sayısı Çıktı (3/6/2013)
  • Ekip Tiyatro Mart 2013 Oyun Programı (3/6/2013)
  • Yeni Tiyatro Dergisi'nin Mart 2013 Sayısı Çıktı... (3/6/2013)
  • Bir Gecelik Kaçamak Hiç Bu Kadar Eğlenceli Olmamıştı! (3/6/2013)
  • Tiyatro Boğaziçi'nden Bir Kadın Uyanıyor (3/6/2013)
  • Tiyatro Karnaval Mart 2013 Programı... (3/6/2013)
  • Suçlu sensin, suçlu benim ve suçlu biziz! (3/5/2013)
  • Konser, Tiyatro, Dans ve Antik Kahramanlar Bu Müzikalde Buluşuyor! (3/5/2013)
  • Genco Erkal Yorumluyor! Çünkü En Büyük İlacı Sahnede Olmak... (3/5/2013)
  • Pulitzer Ödüllü Yazar Paula Vogel Şermola Performans'ta‏ (3/5/2013)
  • Ali Sürmeli: Yumurta Ben Atınca mı Faşist Oluyor? (3/5/2013)
  • Ege Üniversitesi Tiyatro Topluluğu Tiyatro Günleri (3/5/2013)
  • Oyunbaz Mart 2013 Programı (3/5/2013)
  • Tiyatro Tempo'dan; Bavuldaki Hayatlar (3/5/2013)
  • Seyirhane Mart 2013 Programı... (3/4/2013)
  • Genco Erkal, 25. ENKA Kültür Sanat Buluşmaları’nda; Şimdi Brecht Zamanı diyor! (3/4/2013)
  • Sınırlı Yazılarda Sınırsız Tiyatro Bilgisi... (3/4/2013)
  • 3. Toprak Sahne Tiyatro Festivali... (3/4/2013)
  • Kurtuluş Kayalı İle Tiyatro Tempo'da Söyleşi... (3/4/2013)
  • Tiyatro Adam Mart Ayı Programı... (3/4/2013)
  • Tiyatro… Tiyatro… Dergisi'nin Mart 2013 Sayısı Dopdolu… (3/4/2013)
  • Hayalperdesi Mart 2013 Programı... (3/4/2013)
  • Ali Sürmeli, Yumurta Saldırısı'nı Savundu! (3/4/2013)
  • Bilinmeyen Yönleriyle Çanakkale Gerçeği; Harmanyeri-1915 (3/4/2013)
  • Tiyatroperest'in Ödüllü Oyunu; Anlaşılmaz Konuşmalar, Oyun Atölyesi'nde... (3/4/2013)
  • Şermola Mart Ayı Oyun Programı... (3/2/2013)
  • Ekip Mart Ayı Oyun Programı. (3/2/2013)
  • ARSU Güzel Sanatlar Akademisi'nden Sanat Eğitimi. (3/2/2013)
  • Tiyatro Merdiven Georg Büchner’in 200. Doğum Yılını; Woyzeck İle Kutluyor. (2/28/2013)
  • Savaş Dinçel Tiyatrosu'ndan; İçeri Nasıl Girdin? (2/28/2013)
  • Pangar Mart 2013 Programı... (2/28/2013)
  • Daf 2 Mart'ta Sahne Cihangir'de... (2/28/2013)
  • Molly Sweeney Sahne Kadir Has'da.... (2/28/2013)
  • Tiyatro Tempo'dan 2 Oyun... (2/28/2013)
  • KTÜ Tiyatro Topluluğu 7. Üniversitelerarası Tiyatro Festivali... (2/28/2013)
  • Tiyatro Öteki Hayatlar'ın Yeni Oyunu Yaz-Boz Asmalı Sahne'de (2/28/2013)
  • İBB Şehir Tiyatroları'nda Mart Ayı'nda 2'si Yeni 34 Oyun (2/28/2013)
  • Genç Tiyatrocu'nun Sır Ölümü! (2/26/2013)
  • Yazarı Vala Thorsdottir'in de Katılımıyla; Bildiğiniz Şeyler!  (2/26/2013)
  • İBB Şehir Tiyatroları, Sanatçısı Osman Gidişoğlu’nu Yitirdi… (2/25/2013)
  • Pamukkale Üniversitesi Tiyatro Festivali Başvuruları Başladı. (2/25/2013)


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    1 Mayıs'tan itibaren her ÇARŞAMBA Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..