| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Şehir Tiyatroları'ndan Yeni Bir Komedi : Vişne Bahçesi (10/28/2008)


 
Oyun tanıtım sayfası için tıklayın
 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 2008–2009 sezonunun belki de en çok ses getirecek oyunlarından biriyle, Anton Çehov’un unutulmaz klasiği Vişne Bahçesi ile 29 Ekim 2008’de Ümraniye Sahnesi’nde, “perde” diyecek.

 

Jülide Kural, Ceysu Aygen, Zeynep Özyağcılar, Salih Sarıkaya, Yıldıray Şahinler,

Tolga Yeter, Ali Taygun, Dinçer Çekmez, Süeda Çil, Tankut Yıldız, Funda Köseoğlu ve Metin Çoban’ın rol aldığı Belgi Paksoy’un Türkçe’ye çevirdiği, toplumsal çözülmenin olanca yalınlığı ve çıplaklığıyla anlatıldığı Vişne Bahçesi’ni Ali Taygun yönetiyor.

 

Anton Çehov’un 1904 yılında yazdığı Vişne Bahçesi, Rus toprak aristokrasisinin çözülüş sürecinde, bir zamanlar kölesi oldukları toprakların yeni sahibi olmak için çabalayan kesimle, çalışmayan ve yaşamın ekonomik, toplumsal, siyasal değişimini kavrayamayan kesimin karşı karşıya gelişlerini ele alıyor.

                                                            

Oyunun yönetmeni Ali Taygun, Vişne Bahçesi’ni şu sözlerle anlatmakta: “19. yüzyılın ‘gurub vaktinde’ bir sınıf gider, yerine bir başkası gelir, daha bir başkasının da onun yerine gelişinin şafağı ağarırken, bir garip Çehov, değişen ve değişmeyecek olanı harmanlayıp ‘zamanın kısa özetini’ bize takdim ile veda ediyor. Biz, yüz yıl sonra, kendi yurdumuzda, yıkılan Erenköy köşklerini, kurulan siteleri, ‘68 kuşağının gençlerini hatırlayarak bir başka vedanın hüznünü yaşıyoruz. Ve hasretle selamlıyoruz o ‘hakikat yolcusu’nu. Kimseyi suçlamayan, kimseyi aklamayan; sahih olanı sunup, hükmü seyirciye bırakan o büyük dram yazarını...”

 

Vişne Bahçesi, 29 Ekim ile 2 Kasım, 5 Kasım ile 9 Kasım arasında Ümraniye Sahnesi’nde izlenebilir…

 

Vişne Bahçesi

 

Ali Taygun

 

Robert Kolej (Boğaziçi Üniversitesi) İngiliz Dil ve Edebiyatı ölümünü tamamladıktan sonra 1969’da ABD’de Yale Üniversitesi’nden Tiyatro Rejisörlüğü dalında “Master of Fine Arts” derecesi ile mezun oldu. Profesyonel hayata o ülkede başladı.

Memlekete döndükten sonra İ.B.B. Şehir Tiyatroları’na katıldı. 1980 yılında tiyatrodan uzaklaştırılan Ali Taygun. “Barış Davası” nedeniyle gözaltına alındı ve bu on yılı mahkemelerde ve tutukevlerinde geçirdi. 1989 yılında hakkındaki bütün davalardan beraat etti. 1989’da İ.B.B. Şehir Tiyatroları’na döndü. Bu yıl emekli oldu. Taygun, başta Shakespeare olmak üzere İngilizce’den birçok oyun çevirdi. Yekta Kara ile birlikte 1996 yazında Habitat II açılışı için “Lirik Tarih Gösterisi”ni tasarlayıp gerçekleştirdi. 1993’den bu yana Anadolu, Yeditepe, Mimar Sinan üniversitelerinde eğitmenlik yaptı. Hâlen Kadir Has Üniversitesi’nde bu çabalarına devam ediyor…

 

YÖNETTİĞİ OYUNLARDAN BAZILARI

 

ABD’de “Müfettiş” (Gogol), “Beyaz İblis” (Webster), “Vanya Dayı” (Çehov), “Sütkorusu Altında” (D. Thomas), “İnsan ve İnsanüstü” (Shaw)

Kent Oyuncuları’nda “Üç Kızkardeş” (Çehov)

Grup Oyuncuları’nda “Müfettiş” (Gogol)

Birlik Sahnesi’nde “Faşizmin Korku ve Sefaleti” (Brecht)

Ankara Çağdaş Sahne’de “Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi” (Brecht), “Fabrikalardan Kuvayı Milliye Destanı” (N.Hikmet - Taygun)

Devlet Tiyatroları (Ankara)’da “Özgürlüğüne Kavuşturulan Don Kişot” (Lunaçarski)

Devlet Opera ve Balesi (Ankara)’da “Don Giovanni” (Mozart)

Dormen Tiyatrosu’nda “Çıkmaz Sokak” (Cücenoğlu)

Bakırköy Belediye Tiyatrosu’nda “Sezuan’ın İyi İnsanı” (Brecht)

Kocaeli Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda “Godot’u Beklerken” (Beckett)

Şehir Tiyatroları’nda “Masal Bahçesi” (Taygun) “Ağrıdağı Efsanesi” (Y. Kemal-Taygun), “Kısasa Kısas” (Shakespeare), “Sabahat” ve “Kafatası” (N.Hikmet), “M. Butterfly” (Hwang), “Canlı Maymun Lokantası” (Dilmen), “Hasır Şapka” (Labiche), “Meraki” (Moliere-A.V. Paşa), “Macbeth” (Shakespeare), “Leyla ile Mecnun” (İ. Pala-Y. Tura)

 

ELVEDA

 

Yurdumda yönetmenliğe Çehov’la başladım ben: 1970’de Kent Oyuncularında “Üç Kızkardeş” ile. Ondan önce Amerika’da onun ilk ustalık oyunu “Martı”da oynamıştım. Sonra, ikinci oyunu “Vanya Dayı”yı sahnelemiştim. Geriye “Vişne Bahçesi” kalıyordu: Onun dünyaya vedası; benim 35 yıl çalıştıktan sonra tiyatromda emekli olduğum yıl sahneleyeceğim bir ‘vedalar oyunu’ !..

44 yıllık kısa ömründe Çehov anayurdunda muazzam değişimlere, dönüşümlere tanık olmuş. Doğduğunda halkın önemli bir bölümü tarımda köle olarak çalışırmış. Bir yaşındayken bu değişmiş. Bir yanda sanayi gelişirken, kentlerde işçi sınıfı büyürken, öte yanda kırlarda toprak sahibi feodaller varlıksızlaşmaya başlamış. Palazlanan burjuvazinin demokratik talepleri iktidarlarına sıkıca sarılan aristokrasinin zorbalaşmasına yol açmış ve ölümünden sonra 1917 Ekim Devrimiyle iktidar sınıflar arasında yer değiştirmiş.

İşte Çehov “gideni ve gelmekte olanı” fark ederek, ölümünden kısa bir süre önce bir kimyager objektifliğinde yazdığı “Vişne Bahçesi”nde, bütün bunların basit ve önemsiz bir hikâye görünümünde, sıradan insanların hayatlarına yansımasını anlatıyor. Hiçbir tarihçinin bu kadar veciz ifade edemeyeceği gerçekliği içine duygusal yanları da katarak bize miras bırakıyor.

Stanislavski ile Nemiroviç-Dançenko, Moskova Sanat Tiyatrosu’nun pîrleri, ne yazık bu derinliği göremiyorlar. Belki de ‘giden’in hüznünü böyle güzel anlatmasına kanarak bir melodram edasında sahneliyorlar “Vişne Bahçesi”ni. O gün bugündür de, bir kesim bu doğrultuda sunageliyor bu oyunu.

Devrim sonrasında, hele Jdanov gerçekçiliği kültür alanına egemen olunca, Ranyevskaya’yı aristokrat, Trofimov’u devrimci kahraman, Lopahin’i vahşi kapitalist sembolü kabul eden bir başka kesim ise, gene melodram sınırlarını aşamıyor, eseri sığlarda yüzdürüyor.

Oysa Çehov ne istediğini çok sarih beyan etmiş. “Elimden çıkan oyun bir dram değil bir komedi, hatta yer yer bir fars.”

Biz yorumumuzda yazarın bu desturunu esas aldık.

Çünkü komedi, dikkati her daim diri tutarak seyircinin beklenen ile gerçekleşen arasındaki çelişkiyi fark etmesi esasına dayanır. İnsanın gerçekliği kavramakta zekâ aracını kullanmasını sağlar. Oysa iradeler arasındaki çatışmayı sergilemek esasına dayanan dram bizim karakterlerle özdeşlik kurmamıza, duygu ortaklığı yoluyla onlarla birlikte olaylar arasında akıp gitmemize yol açar. Hislerimiz yoğunlaştıkça olup bitenin asıl nedenlerini fark edemeyiz, edilgen kalırız.

Çehov’un dehası bu iki unsuru bir araya getirebilmesinde: “Vişne Bahçesi”nde sürekli bir sarsıntı içinde tutuyor bizi. Tekrar tekrar, ‘giden’in hüznü bütün sahiciliğiyle gözlerimizi yaşartır yaşatmaz saçma sapan bir olay gülmemize ve duygumuzdan uzaklaşmamıza neden oluyor. Böylece bir ve aynı zamanda hem kişilere bağlanıyor hem onlardan kopuyoruz. Onları hem anlıyor hem eleştirebiliyoruz. İnsanı, toplumsal ilişkileri, dünyayı değerlendirebilmenin bundan iyi bir yolu yoktur bize göre.

19. yüzyılın ‘gurub vaktinde’ yurdunda bir sınıf gider, yerine bir başkası gelir, daha bir başkasının da onun yerine gelişinin şafağı ağarırken, bir garip Çehov, değişen ve değişmeyecek olanı harmanlayıp ‘zamanın kısa özetini’ bize takdim ile veda ediyor. Biz, yüz yıl sonra, kendi yurdumuzda, yıkılan Erenköy köşklerini, kurulan siteleri, ‘68 kuşağının gençlerini hatırlayarak bir başka vedanın hüznünü yaşıyoruz. Ve hasretle selamlıyoruz o ‘hakikat yolcusu’nu. Kimseyi suçlamayan, kimseyi aklamayan; sahih olanı sunup, hükmü seyirciye bırakan o büyük dram yazarını...

Peki, bütün bunların manası ne? Ölümünden kısa bir süre önce hayat arkadaşına yazdığı gibi:

“Hayat nedir diye mi sorarsın? Havuç nedir diye sorsana. Havuç havuçtur. Bundan ötesi de kimseye malûm değildir.”

Ali Taygun

 



Paylaş      
Yorumlar

Bu Haber Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 567
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 


    Güncel Haberler     En Çok Okunan Haberler
Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
Hangisi Karısı, 5. Sezonunda!
    Tüm Haberler

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Haberler
    Bu haberin yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer haberler aşağıda listelenmiştir...

  • Çirkin İnsan Yavrusu, 4 Kasım Salı günü Halis Kurtça'da! (10/31/2008)
  • Şehir Tiyatroları'ndan Nedim Saban'ın "Balıkesir Muhallebicisi" başlıklı yazısına açıklama (10/30/2008)
  • 13.Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali ödülleri sahipleri belli oldu (10/30/2008)
  • Tiyatrotem, Kral Übü ile yine sahnede (10/31/2008)
  • Cennet Kültür Merkezi Kasım Programı (10/30/2008)
  • Türkiye'nin ilk çocuk müzikali : Alaaddin Müzikali (10/30/2008)
  • Hüsamettin Bozok vefat etti (10/30/2008)
  • Ti Performans'tan Tiyatro/Oyunculuk/ Yazarlık Dersleri (10/29/2008)
  • Atilla İlhan Kültür Merkezi Tiyatro Toplulugu yeni donem calismalarina basladi (10/29/2008)
  • Şehir Tiyatroları'ndan Kasım ayında 6'sı yeni 23 oyun ! (10/29/2008)
  • Şehir Tiyatroları'ndan Yeni Bir Komedi : Vişne Bahçesi (10/28/2008)
  • Mavi Uçurtma Komedi Tiyatrosu, çocuk oyunlarıyla Kasım'da Ataşehir Sinemaları'nda (10/28/2008)
  • Bakırköy Belediye Tiyatroları Kasım 08 programı (10/28/2008)
  • Moda Sanat Tiyatrosu'ndan Ferhad İle Şirin - 5 Kasım'da Barış Manço KM'de (10/28/2008)
  • Kuranderde Kalanlar, yeni yayın döneminde Perşembe 16:30'da yayınlanacak. İlk Konuk Orhan Alkaya (10/28/2008)
  • Gibi Yapanlar oyun programı  (10/28/2008)
  • Enis Fosforoğlu, Ayna Ayna'da kılıktan kılığa giriyor (10/28/2008)
  • Şu Çılgın Türkler, 29 Ekim'de Şişli Haldun Dormen Sahnesi'nde (10/28/2008)
  • Yeni Bir Tiyatro Grubu Doğuyor : O Tiyatro (10/27/2008)
  • Usta Oyuncu Maral Üner, Hüzzam adlı oyunla geri döndü ! (10/27/2008)
  • Asuman Dabak Tiyatrosu'ndan; Şahane Düğün (10/27/2008)
  • İstanbul Halk Tiyatrosu, Sürmanşet ile Kasım'dan itibaren BKM'de ! (10/27/2008)
  • Eskişehir Kültür Merkezi Açıldı (10/27/2008)
  • Kulube Çocuk Tiyatrosu, Tembel Teneke ve Don Kişot Küçükken adlı çocuk oyunlarını Kasım ayında sahnelemeye devam ediyor (10/27/2008)
  • Musahipzade Celal'ın Unutulmaz Eseri İstanbul Efendisi, Şehir Tiyatrolarında (10/25/2008)
  • İstanbul Şehir Tiyatroları Cumhuriyet Temalı Oyun Yazma Yarışması Sonuçları ! (10/25/2008)
  • Kocaeli Şehir Tiyatroları perdelerini O Güzelim Kaymaklı Dondurma Rengi Elbise adlı oyun ile açtı ! (10/25/2008)
  • Tiyatro Prizma Oyuncu İlanı (10/25/2008)
  • Çanakkale Savaşları'nı en iyi anlatan oyun : Harmanyeri-1915 (10/25/2008)
  • Yeni Tiyatro dergisi 12 Eylül özel sayısı çıktı (10/25/2008)
  • Özel tiyatrolar yardım almak için sıraya girdi (10/25/2008)
  • Testosteron'un yazarı Andrzej Saramonowicz Türkiye’ye geliyor (10/24/2008)
  • Öpüşmem, Sevişmem, Çünkü Anneyim (Günay Karacaoğlu Söyleşisi) (10/25/2008)
  • Enis Fosforoğlu Tiyatrosu'ndan Ayna Ayna (10/23/2008)
  • Kim Akıllı Kim Deli (Deliler Boşandı Oyunu Değerlendirmesi - Cem Gurbetoğlu) (10/23/2008)
  • Mersin'de Çocuk Oyunu : Bıcırıklar Kitap Dünyasında (10/23/2008)
  • Şehir Tiyatroları'ndan Tiyatroseverlere Sonbahar Armağanı; Anton Çehov'dan Vişne Bahçesi... (10/23/2008)
  • Tiyatro Bizbize, Lacivert Gölgeli Adamlar adlı ödüllü oyunu sahnelemeye devam ediyor (10/23/2008)
  • Tiyatro Dergisi Tiyatro Ödülleri'nin 6.sı 3 Kasım'da Sahiplerini Bulacak (10/23/2008)
  • Diyarbakır Devlet Tiyatrosu sezonu Ceza Kanunu ile açıyor (10/23/2008)
  • 40 Ayna’dan 40 tiyatro oyuncusu (10/23/2008)


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    1 Mayıs'tan itibaren her ÇARŞAMBA Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..